Holokost kurtulanları kurtarıcıları ile buluştu

Holokost kurtulanları ile İkinci Dünya Savaşı’nın ABD’li gazilerinden oluşan bin kişi eski Başkan Bill Clinton ve Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel’in de katıldığı bir etkinlikte Washington Holokost Anıt Müzesi’nin kuruluşunun 20. yılını kutlamak üzere bir araya geldiler

Kültür
9 Mayıs 2013 Perşembe

Yaşlı Holokost kurtulanları ile onların kurtarıcıları olan İkinci Dünya Savaşı’nın ABD’li gazileri, bazıları için son olabilecek bir buluşmada bir araya geldiler. Bin kişilik topluluk ABD eski Başkanı Bill Clinton ve aynı zamanda bir Holokost kurtulanı olan Elie Wiesel’in eşliğinde ABD Holokost Anıt Müzesi’nin kuruluşunun 20. yıldönümü vesilesi ile gerçekleşen kutlamaya katıldılar.

Etkinliğin düzenleyicileri, katılımcıların bir beş yıl daha yaşamayacakları endişesi ile böyle bir kutlama için müzenin 25. yılını beklemeyi göze alamadılar, 20. yılda bir kutlama yapmayı tercih ettiler.

Müze Müdürü Sara Bloomfield, “Halen bizlerle yaşamakta olan o neslin az sayıda olsa da bazı temsilcilerini bir araya getirmenin büyük önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi. 

Bill Clinton ise, “Washington’da dünyanın farklı yerlerinden gelen ziyaretçileri etkileyen çok sayıda anıt ve müze vardır. Ancak Holokost Anıt Müzesi bizim vicdanımızdır” şeklinde konuştu.

Clinton sözlerini, “Müzenin açıldığı 20 yıl öncesinden bu yana dünyada çok sayıda bilimsel keşifler yapıldı. Bu keşiflerin biri de insan organizması üzerinde yapılmış olup tüm insanların genetik açıdan yüzde 99,5 oranında birbirinin benzeri bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymakta. Ama ne yazık ki birçoğumuz bu yüzde yarımlık farklılığa çok fazla odaklanıyor. Nazilerin bunu salgın hastalık halinde Alman halkına yaydıkları gibi… Ancak bu hastalık günümüzde tüm dünyada oldukça yaygın olmaya devam ediyor,” diyerek tamamladı.

1993’te müzenin açılışını birlikte yapan Elie Wiesel ile Bill Clinton’ın 20. yıl kutlaması vesilesi ile yeniden bir arada olmaları güzel bir rastlantı oldu. 28 Nisan Pazar gecesi gerçekleşen kutlamada müze yönetimi Holokost’un sona ermesi için mücadele eden ABD’li gazileri onurlandırdı. Susan Eisenhower büyükbabası General Dwight D. Eisenhower ve dönemin tüm gazileri adına ödülü kabul etti.

10 YIL SONRA ÇOĞU HAYATTA OLMAYACAK

Berlin doğumlu Vera Greenwood, Hitler’in etrafında Nazilerle sokakta dolaştığını, avukat olan babasının mesleğini bırakmaya zorlandığını, Nazi askerlerin evlerine girip babasının kitaplarını götürdüklerini anımsıyor..

Müze, dünyanın her tarafında yaşayan Holokost kurtulanlarına ait fotoğraf ve belge toplamaya devam ediyor. Küratörler önümüzdeki 10 yıl içinde koleksiyonun zenginleşeceğini düşünüyorlar.

Bu hafta Washington Holokost Müzesi’nde uzun süre ziyaretçilere açık olacak “Some Were Neighbors: Collaboration and Complicity During the Holocaust” adlı özel bir sergi açılıyor. Sergi, milyonlarca Yahudi’nin öldürülmesine insanların nasıl seyirci kaldığına veya kariyerlerinde ilerlemek ya da farklı nedenlerle insanların yok edilmesinde suç ortaklığı yaptıklarına odaklanıyor. Küratörü Susan Bachrach bu sergide nefret duygusu ve antisemitizmin dışındaki etkenlerin de araştırılıp gözler önüne serildiğini söylüyor. Bachrach, Holokost’ta sadece fanatik Nazilerin suçlu olduğunu sanmanın, sade vatandaşların da suç ortağı olduğunu göz ardı etmenin hata olacağını belirtiyor.

Serginin açılış filminde bazı kurtulanlar Yahudilerin evlerinden toplanıp kasaba meydanında toplanmalarına halkın nasıl seyirci kaldığını dile getirmekteler. O dönemde küçük bir çocuk olan Steven Fenves, Macar hükümetinin Nazi Almanya ile birlik olduğunu ailece gönderildikleri Auschwitz’de annesinin gaz odasında öldürüldüğünü anlatıyor. “Gayet net hatırladığım anılarımdan biri evimizi terk etmeye zorlandığımızda tüm apartman komşularının merdivenlere çıkıp bize küfür edip, tükürmeleriydi,” diyor. 

Holokost Müzesi kuruluşunun 20. yılı vesilesi ile “Never Again: What You Do Matters” başlığı altında bir tema belirledi. Çalışmalarının bir kısmını gelecekte olabilecek soykırımları önlemek yönünde yapacak.

Müze Müdürü Sara Bloomfield Holokost hakkında öğrenecek daha çok şey bulunduğunu belirtirken Avrupa’daki tüm toplama kampları ve hapishaneler hakkında ansiklopedik bir çalışmanın hazırlığının yapıldığını söyledi. Proje başlangıcında araştırmacılar 10 bin civarında mekânı listeleyeceklerini öngörürken, şimdilerde bu rakam 42 bine çıktı.