Tanrı’nın Musa Peygamber’e On Emir’i verdiği gün olarak bilinen ‘Şavuot Bayramı’ kutlaması geleneksel olarak bu yıl da 12 Mayıs Pazar sabahı İtalyan Sinagogu’nda gerçekleşti
Kutlamada Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı İshak İbrahimzade, İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini, İsrail Başkonsolos Yardımcısı Ohad Avidan Kaynar’ın yanısıra Başkan Vekili Jojo Nasi, Başkan Yardımcısı Moris Levi, Bet din üyeleri, cemaat idarecileri, çeşitli kurum, kuruluş ve dernek başkanları, sinagog cemaatleri başkanları ve yahidler hazır bulundu.
Günün sunuculuğunu İtalyan Sinagogu Gabayı Mihael Mişel Hodara yaptı. Hodara yaptığı açılış konuşmasında piyanist, besteci, müzik terapisti Renan Koen’i tanıttı.
Electro-acustic ve yeni müzik alanında eserler yazan Renan Koen’e müzik dinletisinde baritonda Muratcan Atam, kemanda Meriç Fıratlı eşlik etti. Grup Baruh Aba şarkısını seslendirirken Hahambaşı İsak Haleva karşılandı.
Daha sonra söz alan Renan Koen, “Sevgili Rıfat Behar beni arayıp da ‘İtalyan Sinagogu’nda çok uzun süredir kullanılmamış olan 120 senelik bir harmoniumumuz(küçük org) var. Biz onun tekrar kullanılabilir hale getirmeye çalışıyoruz. Acaba 12 Mayıs Şavuot Bayram kutlamalarında harmoniumu seslendirebilir misin?’ diye sordu. Bu kadar eski bir enstrümanın, tekrar seslerinin duyulmasına vesile olmak her müzisyene nasip olmaz diye düşündüm,” dedi. Bu teklifi kabul ederken duyduğu heyecanı dile getiren Renan Koen duygularını katılımcılarla paylaştı.
“Melodias Epicas” adlı grubun kurucusu olan Renan Koen dinletinin ilk yarısını Şavuot ilahilerine ayırdı. Renan Koen dinletisine ara verince sunucu Mihael Mişel Hodara sözü İtalyan Cemaati Başkan Vekili Rıfat Behar’a verdi.
Rıfat Behar yaptığı açılış konuşmasında sağlık sebebi ile katılamayan İtalyan Cemaati Başkanı Nisim Behar’ın güzel dileklerini iletti. Rıfat Behar, “Bahar coşkusunun ve güneşin hayat veren sıcaklığının, kutsal Toramızın ışığı ile birleştiği bu Şavuot Bayramı’nda toplanmış bulunmaktayız,” dedi. Behar, 125 yıldır sinagogun açık olduğunu ifade ederken İtalyan Musevi Cemaati’nin İstanbul’da kurulduğu ilk günden beri aynı şevk ve heyecanla hizmet vermekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bu hizmetlerin tüm cemaatten aldıkları güç, destek, birlik ve beraberlikten geldiğine de değindi. Sözlerine İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini’ye hitaben İtalyanca ‘hoş geldiniz’ sözleri ile devam etti.
150 Yıllık İtalyan Musevi Cemaatini en iyi, doğru ve akılcı yöntemlerle yönetmeye çalışarak, sonraki kuşaklara devretmenin onur ve mutluluğunu yaşamakta olduklarından bahsetti. Rıfat Behar, küçülen bir cemaat olmanın güçlüklerine karşı sonuna kadar yılmadan, yıkılmadan, aklın yolunda ilerlemenin her zaman hedefleri olduğuna değindi. Behar, Tora’nın önemi ile insanlara katkıda bulunmanın değerini vurguladı.
Konuk konuşmacı hahambaşı müşavirlerinden Avi Alkaş oldu.
Alkaş, Şavuot’un Tora’nın Sina Dağı’nda verilmesinin kutlanması olmasına rağmen, az bilinen bir bayram olmasına değindi. Yahudilerin Şavuot’u, Pesah ve Sukot kadar önde tutmadıklarını, oysa Tora’nın verilişini anan bu bayram olmadan, Yahudi dininde hiçbir bayramın olmayacağını, çünkü o takdirde Yahudi dini diye bir şey olmayacağı olgusuna değindi. Alkaş ‘Şavuot, kelime anlamı olarak ‘haftalar’ anlamına gelirken, Pesah’ın birinci gününden 50 gün sonra kutlandığı için, aynı zamanda Yunanca ‘50 günün bayramı’ olarak da bilinen” “Pentecost” bayramı olarak ta adlandırılır,” açıklamasında bulundu. Şaloş Regalim olarak bilinen Pesah, Şavuot, Sukot’ un arasında, ‘Şavuot’un ortadaki adama’ benzediğini vurgulayan Alkaş, Pesah’ın, Yahudi ulusunun Tanrı ile büyük aşkının başlangıcı; Şavuot’un, Sina Dağı’nın önünde Tanrı ile İsrail ulusunun evlenmesinin gerçekleştiği düğün gününü; Sukot’un, çardak içinde yaşamak suretiyle evlilik dönemini simgelediğini belirtti. Daha sonra Avi Alkaş sütlü ürünlerin neden yendiğini açıkladı. ‘Şavuot, benim için sevgili rahmetli annemin yaptığı dibi tutmuş nefis tepsi sütlacı “aroz kon leçe” ‘yi hatırlatır,’dedi. Katılanlardan Tora’nın gösterdiği ve öğrettiği yoldan giderek, örnek ve önder olmanın sorumluluğunu, tüm insanlığın barış ve huzur içinde yaşamaları için çaba harcamalarını ve onun peşinde olmalarını istedi. Son olarak Şavuot Bayramlarının azalmadan, çoğalarak kutlanması temennisinde bulundu.
Avi Alkaş’tan sonra Renan Koen müzik dinletisinin ikinci bölümüne geçti. Koen ikinci bölümde Muratcan Ataman ve Meriç Fıratlı’ya flütü ile eşlik etti. Kazablanka bölgesinden Hanuka, İtalya’dan Purim, Kudüs ve Türkiye’den bayram ilahileri seslendirdiler. Dinletinin sonunda İtalyan Cemaati Başkan Vekili Rıfat Behar Renan Koen’e teşekkürlerini sundu.
Musevi Cemaati adına Opr. Dr. Rıfat Rasiel söz aldı. Rasiel “Tora bize Pesah’tan Şavuot’a kadar olan kırk dokuz günü saymamızı emreder. Çöldeyken İsrailoğulları Tora’yı almak için sabırsızlık içindeydiler. O kadar heyecanlıydılar ki, Pesah’tan beri Tanrı’nın Tora’yı vermesi için beklerken günleri sayıyorlardı. Her gün kendilerini geliştirmek üzere çalışıyorlardı; bu sayede Tora’yı almaya hak kazanacaklarına inandılar,” dedi. Rıfat Rasiel “Sevgi dolu bir evlilik anlaşmasında eşler arasındaki sevgi, bağlılık nasıl sadece bir gün hissedilmiyorsa insanın da Tanrı ile olmasının zamanı ve mekânı olmamalıdır. Tora her gün verilir, kim onu almaya hazırsa, istekliyse, onun Şavuot’u o gündür,” diye açıkladı. Küçük kıvılcımlarla meşalenin oluşabileceğine, sönmüş kıvılcımların tekrar alevlenebileceğini ve destekle bunun sağlanabileceğini anlattı. Dr. Rıfat Rasiel sözlerinin sonunda cemaat adına yapılan organizasyonlara katılımlara önem verilmesini rica etti.
Rav İsak Haleva, Avi Alkaş’ın konuşması ile kendisini geçmişe götürdüğünü dile getirdi. Hahambaşı konuşmasında kadının öneminden ve tarihte Yahudi erkeğinin kadına verdiği değerden bahsetti. Sözlerine Moşe Rabenu’nun Mısır’da olan kardeşlerinin yanına gitmek için kayınpederi Yitro’dan izin almasına değinerek devam etti. Seneler sonra Moşe Rabenu, İsraillilere çölde önderlik ettiği sırada, kayınpederinin onu ziyarete geldiğini, Peygamberin kayınpederi Yitro’ya dostça ve saygılı bir şekilde davranıp, nasihat ve tecrübelerinden faydalanmaya çalıştığını örneklerle anlattıktan sonra Hahambaşı Rav İsak Haleva herkesin bayramını kutladı.
Tören Ehal’in kapılarının açılması ile Hazan Şimon Asayas’ın ‘Anoten’, Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın ‘Avinu ve Mişeberah’ dualarını okunması ile son buldu. Tören sonrası konuklara İhtiyarlara Yardım Derneği’nin El Gusto Catering Bölümü’nde hazırladığı ve Şavuot Bayramı’nı simgeleyen yiyecekler ikram edildi. Ayrıca ‘Anneler Günü’ sebebi ile tüm hanımlara beyaz gül armağan edildi.