Geçtiğimiz hafta Taksim’deki Gezi Parkı’nda inşaat çalışmaları kapsamında ağaçların kesilmesini önlemek üzere oturma eylemi yapan yüzlerce kişinin polisin aşırı müdahalesi ile karşılaşması sonucu doğan olaylar tüm Türkiye’yi sararak kitlesel bir eyleme dönüştü
Gezi Parkı’nda neler oldu?
Türkiye’nin gündemini oluşturan Gezi Parkı olayları 27 Mayıs Pazartesi günü başladı. Topçu Kışlası’nın inşası ile gündeme gelen parkta başlanılan çalışmalar kapsamında beş ağaç söküldü. İlk etapta yaklaşık 50 kişilik bir grup ağaçların kesilmesini engellemek için iş makinelerini durdurdu ve parkta çadırlar kurarak nöbet tutmaya başladı.
Sosyal medyadan yaptıkları destek çağrısıyla protestocuların sayıları gittikçe artmaya başladı. Takip eden günlerde, polis ile protestocular arasındaki gerilim arttı.
BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in iş makinelerinin önüne geçerek yıkımı durdurmasıyla, olay daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Yardımcısı Gürsel Tekin, Taksim’e gelerek olayı medyaya taşıdı.
Perşembe günü sabaha karşı polisin parkta nöbet tutanlara müdahalesi ve çadırları yakması, kıvılcımın parlamasına neden oldu. Başbakan Erdoğan’ın “Ne yaparsanız yapın, biz karar verdik,” demesiyle kitleler Taksim’e akın etmeye başladı.
Polisin çoğu kez biber gazı ve tazyikli suyla kalabalıkları dağıtma çabası çoğu kez başarısız oldu. Gazdan etkilenenler, bir süre bölgeden ayrıldıktan sonra yeniden geri dönerek protestolara katıldılar.
Takip eden günlerde Taksim çevresinde benzer manzaralar yaşanırken, cumartesi öğlenden sonra polisin geri çekilmesiyle Gezi Parkı kutlama alanına döndü. Her gece yine binlerce kişinin doldurduğu parkta sanatçılar da ön sıralarda yer aldı.
Siyasiler ne dedi?
CUMHURBAŞKANI GÜL: “Demokrasi demek sadece seçim demek değildir”
BAŞBAKAN ERDOĞAN : “Yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz”
BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ: “Çevre duyarlılığı nedeniyle şiddet görenlerden özür dilerim”
Gezi Parkı’nda yaşanan olaylarla ilgili olarak ilk yaptığı açıklama ''Ne yaparsanız yapın. Orası için karar verdik. Yapacağız,” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, sonrasında polisin biber gazı kullanımı da eleştirdi.
Pazar günü Fatih Altaylı ile bir söyleşi gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, "Ben açıklamamda polisin biber gazıyla yanlış yaptığını belirttim. Diyelim ki polis minimal müdahale etti orada. Polis çıktıktan sonra ne yaptılar? Polis araç gereçlerini yaktılar" diyerek, kitle psikolojisinde bazen azınlığın çoğunluğu alıp götürebildiğini belirtti.
Olayların sosyal medyadaki yansımalarına da değinen Başbakan " Twitter denilen bir bela var. Burada abartı, ne derseniz hepsi var. Bu sosyal medya denilen şey şu anda toplumların baş belasıdır," dedi.
Pazartesi günü yurt dışına hareket etmeden de açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Biz onlara ‘aman sabırlı olun sakın bu oyunlara gelmeyin’ diyoruz” diye konuştu.
Protestolarla ilgili olarak pazartesi günü bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ''Herkes sağduyulu olmalı, kurallara uymalı. Demokrasi sadece seçim değildir, mesaj alınmıştır'' dedi. Türkiye'nin demokrasi yolunda olduğuna ve demokrasinin kurallarını çalıştıran bir ülke olduğuna vurgu yapan Gül, "Hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke. Mahkemenin kararlarına üst mahkemelerde itiraz edilebildiği ve itiraz yollarının açık olduğu bir ülke. Dolayısıyla bütün bu kurallar batı demokrasilerindeki standartlar çerçevesinde olmaktadır. Önce bunun bilinmesini isterim tabiî ki," dedi. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çerçeve içerisinde 'demokrasiler' dediğimizde, demokrasilerle tabiki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar. Ama 'demokrasi' demek 'sadece seçim' demek de değildir.
Erdoğan’ın yurt dışı gezisi sırasında Başbakanlığa vekalet eden Bülent Arınç da, Salı günü düzenlediği basın toplantısında "O ilk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır o insanlarımızdan özür diliyorum. Ama sokaklarda tahribat yapanlara özür borcumuz olduğunu düşünmüyorum," dedi. Arınç, konuşamasında “Yaşam tarzları bizim için son derece değerlidir, önemlidir. Yaşam tarzı nedeniyle ağır baskı yaşamış bir kadro olarak kendi yaşadıklarımızı başkalarına yaşatmamak için büyük bir gayretin içinde olduk. Biz bize oy vermeyen vatandaşlarımızı anlamaya çalıştık. Toplumla inatlaşacak bir anlayışın içinde olmadık, olamayız,” sözlerine de yer verdi.
Iki kişi öldü
İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan gösteriler, özellikle hafta sonunda tüm Türkiye’ye yayıldı. Ülke çapında yaklaşık 90 yerde Gezi Parkı direnişçilerine destek gösterileri düzenlendi. Gezi Parkı’nda barışçıl bir eylem olarak başlayan ve yurt geneline yayılan şiddet ilk kurbanını pazar akşamı verdi. İstanbul 1 Mayıs Mahallesi’nde, bir arabanın tüm uyarılara rağmen durmayarak göstericilerin aralarına dalması sonucu yaralanan 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş aldığı yaralardan dolayı öldü. Pazartesi gecesi ise Hatay'da merkez Antakya İlçesi'nde, düzenlenen protesto gösterisinde, 22 yaşındaki Abdullah Cömert, başından aldığı bir darbe sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Cömert’in cenazesine binlerce kişi katılırken, basın mensupları mezarlığa alınmadı.
Medya sınıfta kaldı
Yaşanan olaylarda sosyal medyanın önemi bir kez daha anlaşılırken, ilk günlerde gösterilere yer vermeyen ana akın medya ve televizyon kanalları da protesto edildi. Özellikle bazı haber kanalları protestoların hedefi olurken, o şirketlere ait diğer işletmeler de protestolardan nasibini aldı.
Baş aktör sosyal medya oldu
Gösterilerin ve protestoların düzenlenmesinde hiçbir birey ya da grup adı ön plana çıkmazken, sosyal medya olayların baş aktörü oldu. Tüm haberleşmesini sosyal medya üzerinden yapan katılımcılar, yaşananları da anında paylaşarak kitleleri bilgilendirdiler.
twitter'dan seçmeler
• Yandaş pirzola istemiyoruz. Diren antrikot (et lokantası protestolarına destek)
• Bir ağaçtan şaheser yaratmak sadece marangozların yapabileceği bir şey değilmiş, devrimci de yapabiliyormuş
• İstanbul Çapulcular Orkestrası Gezi Filarmoni saat 18.30’da Taksim Gezi Park’ta bir konser verecek
• Behzat Ç.’nin soyadı açıldı: ÇAPULCU
• Bugün doğan çocuklara verilen isimler: Çapulcan-Çapulnaz
• Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye’m
• Sizinki AVM değil kaldırım çalışmasıysa bizimki de ayaklanma değil arkadaş buluşması
• Her TC vatandaşı bir gün biber gazını tadacak
• He marjinalim. 32 yaşında bankada çalışan evli bir kadınım. Kocam en çok zeytinyağlı dolmamı sever. En sevdiğim dizi Kuzey-Güney
• O değil de belgeselleri kestiniz yarıda, penguenler ne yaptı meraktayız
• Marjinal çapulcular tüm çöpleri topladı, TOMA’lar da biraz su sıkıverirse her yer mis gibi olacak