Tenis dünyasının en prestijli turnuvalarından olan Wimbledon 77 senedir bir İngiliz şampiyona sahip olamadı. Ancak bu yıl İngiliz tenisseverler çok umutlu…
En son Wimbledon İngiliz bir şampiyon gördüğünde yıl 1936’ydı. Fred Perry üçüncü kez kendi seyircisi önünde kupayı kaldırdı ve o günden sonra İngiliz sporcular bu başarıyı tekrar edemedi. Aradan 76 sene geçti, bütün İngilizlerin umudu olan İskoç Andy Murray, mükemmel bir performans göstererek Wimbledon finaline yükseldi, fakat finalde Roger Federer’e yenilerek bu özlemi sonlandıramadı.
Wimbledon’dan tam iki hafta sonra, Olimpiyatlarda aynı kortlarda finalde yine aynı rakibini deviren Murray şampiyon oldu; o kortlardaki iddiasını bütün seyircilere kanıtladı ve 2013 senesi için herkese umut verdi. Bunun üzerine senenin son Grand Slam’i olan US Open’ı kazanan Andy Murray bütün vatandaşlarına artık bir büyük turnuva şampiyonu olduğunu ve kendi evinde kazanmak için her şeyi yapacağı mesajını verdi.
Bu sene Wimbledon’un en büyük favorileri arasında gösterilen Murray’nin kurası çok da kolay gözükmüyor. Nadal ve Federer ile aynı tarafa düşen iki numaralı seri başının final yolunda üst üste Tsonga, Federer gibi isimleri elemesi gerekecek ve en sonda finalde çok büyük olasılıkla Djokovic’i devirmesi gerekecek. Andy Murray pazartesi günü ilk turu Becker karşında sorunsuz bir şekilde atlatırken, Federer de güle oynaya ikinci tura adını yazdırdı. Günün en büyük sürprizi ise Rafael Nadal’ın ilk turda elenmesi oldu. Bu da yarı finalde seyircilerin heyecanlı bir Federer-Murray maçı beklediğine işaret. Çeyrek finalde ise Tsonga, Murray’i yıpratacak kişilerden biri. Wimbledon’da Federer’e karşı önemli galibiyetleri bulunan oyuncu ile, Murray en son iki hafta önce Queens turnuvasında oynamış, kazanan Murray olmuştu. Kendi evinde oynamanın getirdiği baskı bir yana, Wimbledon gibi önemli bir turnuvayı kazanmak istemek, herkesin senden beklentileri olması Murray’i psikolojik olarak zor duruma sokan etkenler. Murray’nin duygusal bir oyuncu olduğunu ve çoğu kararını maç içinde ve dışında duygusal olarak verdiğini çoğu tenissever biliyordur. Murray’nin bu turnuva içinde bir sürü rakibi var ama en büyük rakibi kendisi. Geçen sene bu kortlarda ne kadar başarılı olabileceğini herkese göstermişti ve bu sene bu başarısını bir şampiyonlukla süslemek isteyecektir. Ayrıca en önemlisi 77 senelik hasretin bitmesini isteyecektir.
Wimbledon, Nadal’ın elenmesiyle birlikte büyük sürprizlerle başladı. Djokovic’e nispeten daha kolay bir kura çıkması gözlerin tam olarak Murray tarafına dönmesini sağlıyor. Wimbledon çok özel bir turnuva ama bu sene daha heyecanlı ve daha keyifli olacağa benziyor. Merakla bekliyoruz ve kendimize soruyoruz; acaba 77 senelik özlem bitecek mi?