ABD’nin ünlü üniversitelerinden Princeton’ın Rektörü Chiristopher Eisgruber ailesinin Yahudi olduğunu ispat eden Ellis Adası belgelerine bakarken hayatının en büyük şokunu yaşadı; bir Hristiyan olarak yetiştirilmiş anayasa hukuku profesörünün anne ve babası Yahudi idi.
Eisgruber hayatını yeniden sorgulamasına neden olacak bu gerçeği henüz 4. sınıf öğrencisi olan oğlunun ödevini yaparken tesadüfen öğrendi.
Oğlunun öğretmeni sınıfa ABD’ye Ellis Adası aracılığı ile gelen yakınlarını araştırması için bir ödev vermişti. Baba ve oğlu ödev araştırması için gittikleri Ellis arşivlerinde hiç beklemedikleri bir şey ile karşılaştılar; Eisgruber’in ailesini Almanya’dan Yeni Dünya’ya taşıyan geminin manifestosunda ‘Eisgruber’ isminin yanında İbranice karakterler ile yazılmış notlar vardı.
Ellis Adası’nda öğrendiği gerçeği Yad Vaşem ve Yahudi Tarihi Merkezi ile teyit eden Profesör sonunda Yahudi olduğunu ispat etmiş oldu.
İsrail’in Haaretz gazetesine şok edici keşfi ile ilgili bir röportaj veren Princeton Rektörü, bir anda kendini Yahudi olmuş gibi hissetmediğini belirtmesine rağmen artık her hafta Yahudi dostlarının düzenlediği Şabat yemeklerini kaçırmadığını ekliyor.
Savaş öncesi Nazi Almanya’sından kaçan bazı Yahudi aileler yaşadıkları tarif edilemez baskılardan sonra sığındıkları ABD’de çocuklarının aynı acılara maruz kalmasından korkarak Yahudi olduklarını gizlemiş, çocuklarını Protestan olarak yetiştirmişlerdi.
Filmlere de konu olmuş bu sırlardan biri de ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’a aitti.
Hıristiyan olarak büyütülmüş Albright Yahudi olduğunu yıllar sonra öğrenmişti.
Ellis Adası: ABD’ye gelen göçmenlerin geçici bir süre mecburi ikamete tutulduğu New York açıklarında bir ada.