Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin seçimle iktidara gelmesinden tam bir yıl sonra yönetimden memnun olmayan halk yeniden ülkenin dört bir yanında sokaklara döküldü. Başkent Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda yüz binlerce insan en son Şubat 2011’de eski lider Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden önce bu derece kalabalık, öfkeli ve kararlı bir şekilde toplanmıştı
Mısır’da ülke çapında üç milyon kişi ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla baş edememekle suçladıkları İslamcı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi protesto ediyor. Kalabalıklar tüm Mısırlıları kucaklayacağını vadeden Mursi tarafından ihanete uğradıklarını, Mursi’nin yalnızca kendi partisinin çıkarları doğrultusunda ülkeyi yönettiğini düşünüyor. Çoğunlukla barışçıl geçen gösterilerde eylemcilerle Müslüman Kardeşler yanlıları arasında yer yer şiddet olayları yaşanıyor. Geceyi çadırlarda geçiren göstericiler Mursi istifa edene kadar orada kalmakta kararlı olduklarını söylüyor. 30 Haziran’da başlayan protestolarda Mısır Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre bilanço 16 ölü ve 780 yaralı. Bu arada kabinede dökülmeler başladı; Dışişleri Bakanı, Çevre Bakanı, İletişim Bakanı, Turizm Bakanı ve Hukuk İşleri ve Su İşleri Bakanı görevlerinden istifa eden bakanlar arasında yer alıyor.
Öte yandan Mursi’yi destekleyenler de çeşitli yürüyüşler ve mitingler düzenliyor. İki grup arasında çatışmaların şiddetlenmesinden endişe ediliyor.
Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada, demokratik ve adil seçimle yüzde 52’lik oy toplamayı başaran Mursi’nin zaferine atıfta bulunularak, protestocuların demokratik sürece saygı göstermesi gerektiği söylendi. Cumhurbaşkanı’nın muhalif grupları diyaloga davet ettiğini ancak onların işbirliğinden kaçındıklarını belirtilirken, Mursi’nin ülkedeki istikrar için görev süresinin sonuna kadar iktidarda kalması gerektiği vurgulandı.
PROTESTOLAR KASIM 2012’DE BAŞLAMIŞTI
Yüz binlerce Mısırlı 22 Kasım 2012’de Mursi’nin kendini ‘ulusu korumak’ adına geniş kapsamlı yetkilerle donatmasıyla ayaklanmıştı. Mursi aldığı kararların mahkemeler veya herhangi bir başka kurum tarafından iptal edilemeyeceğini ilan etmişti. Mursi bu değişiklikleri onaylayan anayasa taslağı için 15 Aralık tarihinde de referandum yapmaya karar vermişti. Müslüman Kardeşler yanlısı ile demokrat liberaller, solcular, laikler ve Hıristiyanların oluşturduğu Mursi karşıtı grup arasında yaşanan çatışmalarda onlarca kişi ölmüş ve yüzlercesi yaralanmıştı. Mursi yurtiçinden ve dışından gelen baskılar karşısında geri adım atarak, kararnameyi 8 Aralık’ta iptal etse de İslam hukuku ilkelerinin temel oluşturduğu ve yasal denetim mekanizmasının etkisizleştirildiği yeni anayasa referandumla kabul edilmişti. Yeni anayasa ile mevcut bölünmenin daha derinleşerek artması protestoların sonunun hiç gelmediği Mısır’ı bugünlere getirdi.
MURSİ’YE HEM SİVİL HEM ASKERİ ÜLTİMATOM
Protesto grupları arasında öne çıkan Temerrüd (İsyan) Hareketi, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’ye istifa ederek erken seçime gitmesi için salı akşamüstüne kadar zaman verdi. Temerrüd Hareketi aksi takdirde ülke çapında sivil itaatsizlik eylemleri çıkaracağını ve kitlelerin hep birlikte Kahire’deki cumhurbaşkanlığı sarayına yürüyeceğini söyledi. Aynı zamanda Savunma Bakanlığı görevini üstlenen Genelkurmay Başkanı Abdülfatih el-Sissi ise pazartesi akşamı ültimatom niteliğindeki açıklamasında hükümete tarihi bir sorumluluk alarak halkın taleplerini yerine getirmesi için 48 saat verdi. Aksi takdirde ordunun ‘gençliğin katılımıyla’ kendi yol haritasını uygulamaya koyacağı söylenen bildiri ile ilgili, daha sonra bunun kesinlikle bir darbe olarak algılanmaması gerektiği, ordunun demokrasi prensiplerine ve millet iradesine saygı duyduğu yönünde açıklık getirildi.
Saray, Mursi’nin göstericilerin talepleri karşısında geri adım atacağı söylentilerini reddederek tehditleri ciddiye almıyor. Ancak ortak hareket ettiği Selefi Nur Partisi lideri Yunus Mahyun bile “İç savaş çıkar” uyarısı yapıyor. Askeri ültimatomdan birkaç saat sonra cumhurbaşkanlığından gelen açıklamada Mursi’nin 48 saat süreyi dikkate almayacağı ve ABD’nin onayı olmadan ordunun bir darbe yapmasının imkân dâhilinde olmadığına inandığı belirtildi. Mursi, milli mutabakat için kendi planlarını uygulamayı sürdüreceğini söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama Mursi’nin henüz desteğini tam olarak kaybetmediğini söyledi. Obama, “Bu kararlar, protestolarda yer alan insan sayısına bakarak değil; hükümetin muhalif seslere kulak verip vermediğine, basın ve toplanma özgürlüğünün olup olmadığına ve serbest ve adil seçimler yapılıp yapılamadığına bakarak alınır,” dedi.
Bu haberin yapılmasından saatler sonra Cumhurbaşkanı Mursi, askeri darbe ile yönetimden uzaklaştırıldı.