Tarihte Bu Hafta: Madagaskar Planı, 3 Temmuz 1940

Adolf Eichmann, Avrupa Yahudilerinin güney Afrika’nın doğusundaki bir ada olan Madagaskar’a taşınması olarak özetlenebilecek Madagaskar Planı’nı 3 Temmuz 1940’ta hazırladı

Metin DELEVİ-Sento ALMALEH Kavram
3 Temmuz 2013 Çarşamba

Avrupa Yahudilerinin yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan sökülerek Afrika’ya gönderilmeleri fikri 1940’larda Nazilerin bulduğu bir fikir değildi. Madagaskar fikri ilk olarak 1885 yılında Fransız akademisyen Paul De Lagarde tarafından ortaya atıldı. 1904-05 yıllarında ise o sıralarda büyük zorluklar çeken ve pogromlarla uğraşan doğu Avrupa Yahudilerinin Uganda’ya yerleşmesi fikri Siyonist Kongresi’nde büyük tartışmalara sahne oldu. Uganda planı kongrede uzun süren tartışmalar sonrasında işletilemez bulunarak reddedildi. Yahudilere Filistin haricinde bir yurt arama geleneği 1940’lara kadar 20. yüzyıl boyunca da içlerinde Britanyalı antisemit Henry Hamilton Bearnish’in de bulunduğu birçok kişi tarafından devam ettirildi.

 

 

1937’de Polonya hükümeti Madagaskar fikrini tekrar ortaya attığında bir komisyon kurdu. Bu komisyon (Yahudi üyelerin 500 demesine rağmen) adanın en fazla 5000 aileyi barındırabileceğini belirterek planı reddetti. 1940 yılında Nazi Almanyası’nda Madagaskar fikri tekrar gündeme geldi. Yahudilerin devamlı Madagaskar’a gönderilmek istenmesi tesadüf değildi. Her şeyden önce Avrupa’dan oldukça uzaktı. Ayrıca az verimli toprakların ve çok az yer altı zenginliğinin bulunduğu bir yerdi. Dolayısıyla Avrupalılar bu ada ile ilgili işlerine yarayacak hiçbir şey bulamadıkları için bu adayı “Yahudi sorunu”nu çözecek bir yer olarak görüyorlardı.

Eichmann’ın bu planı 3 Temmuz 1940’ta sunması da şans eseri değildi. Naziler, Fransa’yı işgal etmek üzereydi ve Madagaskar adası o sırada Fransa’ya bağlı idi. Eichmann da Madagaskar adası ile ilgili maddeyi teslim anlaşmasının içine katmak istedi. Adolf Eichmann bu planı çok boyutlu olarak hazırlamıştı. Yahudilerin adaya naklini Britanya’ya ait olan ve Almanya’nın Britanya’yı fethi sonrası el koyacağı dünyanın en büyük deniz filosuyla, operasyonun finansmanını ise Yahudilerin el konulacak malvarlıklarıyla yapmayı planlamıştı. Nakliye sırasında zor koşullardan dolayı birçok fire verilecekti ama bu o kadar önemli değildi. Madagaskar’da kurulmak istenen sistem daha çok büyük bir gettoyu andırıyordu. Adada Yahudiler kendi kendilerini yönetecek fakat dışarı ile hiçbir bağları olmayacaktı. Dolayısıyla ada, Yahudilerin Amerika’daki soydaşlarının yaramazlık yapmamaları için esir tutulduğu, SS’lerin kontrolündeki büyük bir polis devleti haline gelecekti.

Plan, Almanların, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin yenemedikleri 1940’taki Britanya savaşı sonrasında nakliye için filo bulunamaması üzerine rafa kaldırıldı. 1942’de Madagaskar’ın İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine de iptal edildi. Madagaskar Planı’nın yerine Yahudilerin ölüm kamplarında yok edilmesi anlamına gelen ‘Nihai Çözüm’ planı devreye girdi. Nihai Çözüm kapsamında Avrupa’da 6 milyon Yahudi’nin ölüm kamplarında yok edildiği göz önüne alındığında, Madagaskar Planı’nın uygulanmasının Yahudiler için daha mı kötü yoksa daha mı iyi sonuçlar doğurabileceğini asla bilemeyeceğiz.