İzmir´de Beit Hillel Sinagogu müze oluyor

Izmir Büyükşehir Belediyesi, 17. yüzyılda yapıldığı bilinen ve yıkılmak üzere olan Beit Hillel Sinagogu’nu kent yaşamına kazandırabilmek için “yeniden yapım” çalışmalarına başladı

Toplum
17 Temmuz 2013 Çarşamba

Geçmişi 8500 yıl öncesine uzanan ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapan İzmir’de, duvarlar arasında kalan, dar sokaklara sıkışan köklü tarihi gün yüzüne çıkarabilmek için yoğun çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

29.5 milyon liralık kamulaştırma çalışmalarının yanında, personel ve malzeme desteği de verdiği tarihi Agora bölgesi ile sinagoglar ve çevresini rehabilite ederek Kemeraltı Çarşısı ile bütünleşmeyi hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Beit Hillel Sinagogu’nda rekonstrüksiyon (yeniden yapım) çalışmalarına start verdi.

İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan onaylanan projeye göre, yıkılmaya yüz tutmuş sinagog için öncelikle temizleme çalışmaları başlatıldı. Kısa süre içinde rekonstrüksiyon projesi uygulamaya konularak bu tarihi yapının orjinaline uygun olarak yeniden kente kazandırılacağı bildirildi. Uzun yıllardır harabe konumunda olan yapı, çalışmaların tamamlanmasının ardından müze olarak kentlinin hizmetine sunulacak.

İzmir’in tarihin farklı evrelerinde her kültüre, her inanca, her dile kapısını açan bir kent olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri: “İzmir, farklılığını zenginlik olarak algılayıp, bu yönde hoşgörü içinde yaşayan insanların kenti. Biz de kentimizin bu özelliğini pekiştirecek farklı projeleri hayata geçiriyoruz. Emir Sultan’daki çalışmaların son aşamaya gelmesinin ardından Beit Hillel Sinagogu’nda rekonstükriyon projesini başlattık. Önümüzdeki günlerde de Doğanlar Kilisesi için yenileme çalışmaları başlayacak. Bu projeler tarihin farklı evrelerinde her kültüre, her inanca, her dile kapısını açan Izmir’e çok yakışacak” dedi.

 

İki yangın geçirdi

Kemeraltı’ndaki Beit Hillel Sinagogu’nun 17.  yüzyılda yapıldığı biliniyor. Günümüze kadar geçirmiş olduğu iki yangın ile oldukça harap durumda olan binadan günümüze kalan tek yapı elemanı, ön cephe duvarı. Duvarın yüzeyi üzerinde, mimari karakterini bütünleyen taş söveli pencereler, taş söveli üç basamak ile geriye çekilmiş giriş boşluğu ve kapısı, kapının duvar yüzeyinde özgün ferforjeleri mevcut durumda.

Uzmanlar, geçirdiği yangınlardan sonra ahşap taşıyıcı çevrenin de ana elemanlarının yandığı ve taşıyıcı işlevini kaybettiğini tespit etti. Mevcutta görülemeyen çatının izlerden yola çıkılarak asma bir çatı sistemine sahip olduğu tahmin ediliyor.

İzmir Türk Musevilerinin e- Haber Bülteni Dialog'tan alınmıştır.