Türk Musevi Cemaati on üç senedir süregelen geleneksel Ramazan iftarı daveti bu yıl 118 yıllık Darülaceze’de gerçekleştirdi. 31 Temmuz akşamı düzenlenen iftar yemeğinde mekan seçimi olarak da bir ilk gerçekleşmiş oldu.
Oruçların açılması öncesinde Türk Musevi Cemaati üyeleri Kuzguncuk Cemaati katkılarıyla yenilenen Darülaceze havrasında akşam duasını gerçekleştirdiler. Tesis içerisinde yapılan ufak bir gezinin ardından da Darülaceze sakinleri ile birlikte davetlilerin karşılanmasına geçildi. İftara dakikalar kala tüm konukların teşrif etmesi ve ardından Beşiktaş Müftüsü’nün duaları ile oruçlar açıldı. Yüz binlere yuva açmış bu asırlık çınar ağaçlarının gölgesindeki bahçede farklı dinlerden ama aynı gönüllerden konukların sohbetleri ile başlayan gecenin sunuculuğunu Hayim Pinto üstlendi. Konuşmasında geçmiş yıllara farkla bu sene her üç dinin ibadetlerinin bulunduğu bu eşsiz mekânda iftar vermenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Pinto, özellikle Ramazan günlerinin, Ramazan pidesinin ve ezan sesinin Türk Yahudileri için de bir anlam ifade ettiğini altını çizerek ilk sözü Darülaceze Başkanı Nevzat Ayhan’a bıraktı.
Darülaceze Başkanı Nevzat Ayhan ise sözlerine böylesi bir yemeğe “Daru-Şefkat” yani Şefkat kapısı olan Darülacezede ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu belirterek başladı. 600 yılı aşkın süredir bu topraklarda gökkuşağının üç ana rengi olan Musevilik, İsevilik ve Hristiyanlığa kucak açan bu topraklarda Darülaceze'nin de bu tablonun bir maketi olduğunu belirten Ayhan, bu üç semavi dinin 287.000 metrekarelik Türkiye halısının tüm mezhepleri ile en güzel renkleri olduğunu da sözlerine ekledi. Diğer cemaat temsilcilerinin de bu sofrada olmasının güzel bir sahne oluşturduğunu belirten Ayhan, geleceğin gönlümüzce olması dilekleri ile konuşmasını bitirdi.
Gecenin bir sonraki konuşması ise Türkiye Hahambaşısı Rav İshak Haleva tarafından gerçekleştirildi. Hahambaşı Rav Haleva sözlerine bu yıl on üçüncüsü düzenlenen iftar yemeği davetine icap eden herkesin şeref verdiğini belirterek başladı. Konuşmasının devamında ise,"İftar yemeklerimiz halkımızın kardeşliğinin, toplumsal kaynaşmamızın en belirgin kanıtıdır. 118 yıllık bir çınarın gölgesinde her üç semavi dinin inanlarını barındıran böylesi bir kurum bu ahenge ev sahipliği yapmaya layıktır. Biz de akşam ibadetimizi buradaki sinagogta eda etmiş bulunmaktayız. Bir kez daha bu vesile ile de Cumhurbaşkanımız için de dua etmiş bulunuyoruz,” diyerek davetlilerin bayramını kutladı.
Konuşmanın ardından sunuculu üstlenen Hayim Pinto Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh’i kürsüye davet etti. Başkan İbrahimzadeh konuşmasına teşekkürleri ile başladı : “Yemeklerini yemeğimiz, mekânlarını mekânımız yapan ve bizi on üçüncü senede buluşmamızı sağlayan Nevzat Bey ve ekibine teşekkürlerimizi sunuyorum. Sizinle burada tekrar buluşmaktan hoşnutluk duyuyorum.” Başkan İbrahimzadeh konuşmasına Tevrat’tan alıntılar yaparak devam etti : “3300 senelik aşk kitabımız Tanrı’nın Musa Peygambere verdiğinin aynısıdır ve bugün halen bu gerçeği inkâr eden belli kültür seviyesindeki insanların olmasını görmekten üzüntü duyuyoruz." Bu hafta ölümünün onuncu yıldönümünde andığımız Diş Hekimi Yasef Yahya'ı bir kez daha anan İbrahimzadeh, "Dileğimiz ifade özgürlüğünün yok edilmediği ve ötekine saygılı olunan bir dünyadır. Bu vesile ile aramızdan sadece inancı yüzünden alı konulan diş doktoru Yasef Yahya kardeşimi de kaybedişimizin onuncu yılında saygı ile anıyorum. Peki bize ne görev düşmektedir. Kardeşlerim önümüzde iki yol vardır. Bunlardan birincisi, burada hepimize düşen görev yapıcı sözler ile ön yargıları kırmak ve farklı düşünenleri daha çok aramıza almaktır. Bir ikinci görev ise devletimizin çocuklarının kendisine gelmesini beklemeden inisiyatif kullanmasını sağlamaktır," dedi.
Konuşmanın hemen ardından basın mensuplarının patlayan flaşlarının arasında Hahambaşı Rav Haleva Vali Mutlu’ya cemaatin hediye zarfını takdim etti. Ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş konuşmasına böylesine bir barış atmosferi olan bir merkezde iftar etmenin ne kadar farklı ve önemli olduğunu belirterek başladı. Topbaş, “Bir ötekiyi sevmek, onu Tanrı’nın bir yansıması olarak görmekle mümkündür. Bir ötekini kabul etmek ve insani değerlere sahip çıkmak tüm sorunları çözer. İstanbul şehrimizde bu barış kentinde dünyanın bir ufak özetini yaşıyoruz. Burada sofralarımızı paylaşmanın anlamı bizler için farklıdır. Çünkü sofralarımızı ancak dost olduklarımız ile paylaşırız. Oruç tutmanın anlamı da bir şekilde insan olarak aç olduğumuzda aslında ne kadar güçsüz ve muhtaç olduğumuzu hissetmektir. İnsanların gönlünde insan olduğumuzu hatırladığımız sürece Allah katında da dualarımız kabul olur," dedi. Topbaş sözlerini ise Mevlana’dan bir dize ile noktaladı : “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.”
Gecenin sürpriz konuşması ise bu kez Rum Ortodoks Patriği Barthalomeos tarafından gerçekleştirildi. Patrik konuşmasında gerek kendilerini Omurilik Felçlileri Derneği’nde her yıl verdikleri iftarın gerekse de bu akşamki iftarın apayrı önemler taşıdığını belirtti. Darülaceze’den “gerektiğinde hayatları temin altına alan kurum” olarak bahseden Patrik, hepimiz Yaradan’ın kulları olarak buradayız,” diyerek bunun aynı sofrayı paylaşmadan en güzel gösterge olduğunu belirtti. Konuşmasında bir itirafta da bulunan Patrik “Rav Haleva hep bizden daha sempatik konuştuğu için, en çok alkışı genelde o alır," diyerek Hahambaşı Haleva’yı övdü. Patrik sözlerini seneye yine aynı sofrada buluşma temennisi ile sonlandırdı.
Gecenin son konuşmacısı İstanbul Valisi Hüseyin Mutlu, “Mutlu olalım diye yüreğimize sevgi serpmiş ve bölüşelim diye rızkımızı vermiş Yüce Allah’a hatmediyorum," diyerek sözlerine başladı. “Sofraların en güzelinden sizleri şükürle selamlıyorum. Bugün burada Darülaceze’de hem havra, hem kilise, hem de caminin yan yana olduğu bu mekânda bizlere Allah’ın çocukları olduğumuzu hatırlatan sizlere teşekkür ediyorum. Acılarımızı paylaşmak üzere cemaatimizin yapmış olduğunu bu yardımı da teşekkür ederken, bunu şükranla Dışişleri Bakanımıza ileteceğimizi belirtmek istiyorum. Gayemiz her daim bu güzel yurdu, daha güzele daha ileriye götürmek olsun. Burada bulunan muhterem büyüklerimizin ellerinden öperken onların hayır duaları ile devletimizin hep iyi olacağına inanıyoruz. Ramazan ayımız bütün insanlığa bereket, huzur ve barış getirsin," diyerek sözlerini sonlandıran Vali sözü yine sunucu Pinto’ya bıraktı.
Konuşmaların ardından her sene olduğu gibi öncelikle Beşiktaş Müftüsü Hilmi Yılmaz dua okudu. Müftü Hilmi bir bölümünü Türkçe meal ettiği duayı Fatiha okuyarak bitirdi. Hemen ardından da Hazan Natan Siliki okuduğu dua ile geceyi sonlandırdı. Gece içimizdeki sevgi ve ışığı tüm dünyaya yayalım ve yine İstanbul çatısı altında nice iftarlarda buluşalım dilekleri ile sonlandı.
Gecede cemaat temsilcilerinin masalardaki dost sohbetleri ile kendini toplumun farklı kesimlerine anlatması, devlet büyüklerinin cemaat yetkilileri ile gösterdikleri sıcak yaklaşım ve atılan dostluk temelleri 118 yıllık mekânın bahçesinde ekilmiş ileriye dönük umut fidanlarıydı. Dileğimiz iftar sofralarından başlayan bu huzur, barış ve saygı ortamının toplumun her kesiminde daim olmasıdır. Tarihi mekânların yarattığı şefkat ortamında, yaşlılarımızın dualarıyla aynı sofralarda buluşacağımız nice yıllara…
Kimler katıldı
Katılımın hayli yüksel olduğu gecede birçok il ve ilçe yöneticileri, büyükelçiler, emniyet yetkilileri, siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri, sivil toplum kuruluşu, eğitim kurumları temsilcileri, gazeteciler ve işadamları yer aldı. İftara katılan bazı isimler şunlardı:
AKP Sivas Milletvekili Nursuna Memecan ve eşi Salih Memecan, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Dönmez, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Süryani Katolik Patrik Genel Vekili Horepiskopos Yusuf Sağ, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Cemaat Vakıfları Temsilcisi Başkanı Laki Vingas, Gazeteci ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Gazeteci ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşşak, Basın İlan Kurumu temsilcileri, Avukat Kezban Hatemi ve eşi Prof. Hüseyin Hatemi.
Ayrıca yabancı ülke temsilcileri misyon şefleri de iftarda hazır bulundular.