Tanrı’ya ve insanlara karşılıksız iyiliği prensip edinen Hasidik Üstad Rabbi Schneur Zalman, Elul ayından, ‘Kralın Aramızda’ olduğu bir zaman olarak bahseder. Kral’ımız Yüce Tanrı, bu ay boyunca sarayında ve protokollerle değil, isteyen herkesin ulaşabileceği kadar yakında, halkının arasındadır. Tanrı, bu dönemde herkesi hoşgörülü bir ifadeyle ve güler yüzle karşılar, ona dönen her kulunun tek tek duygularını, düşüncelerini, kaygılarını ve isteklerini bilmek ister. Bu Tanrı’ya ulaşmak isteyenler için benzersiz bir fırsattır.
“Bulma fırsatı varken Tanrı’yı arayın.
Yakındayken O’na yakarın.”
Yeşayau 55:6
Roş Hodeş Elul- bu yıl 6 Ağustos Salı ve 7 Ağustos Çarşamba; Yahudi takviminde büyük önem taşıyan günlerdir. Bunu tam olarak anlayabilmek için o güne kadar gelişen olaylara göz atalım.
Yahudiler, Tanrı’nın kendilerini Mısır’daki esaretten kurtarması sonrasında, çölde kırk dokuz günlük bir hazırlanma ve arınma dönemi geçirirler. Bu dönem sonunda, Şavuot’ta, Tanrı onlara seslenerek On Emri söylemeye başlar. Tanrı’nın Sesi’nin Yüceliği’nden ürküp ölmekten korkan halk, Moşe Peygamber’e yalvararak, Tanrı’dan emirleri ve Tora’yı öğrenip, halka aktarmasını ister. Bunun üzerine Sina Dağı’na çıkan Moşe Peygamber, kırk gün kırk gece sonra On Emir Tabletleri ile dağdan indiğinde (17 Tamuz-Şiva Asar BeTamuz), halkının altın bir buzağı yapıp ona taptıklarını görür ve tabletleri kırar. Bu olayın ertesi günü, 18 Tamuz’da Moşe Peygam ber, Tanrı’nın halkını yok etmemesi ve affetmesi, Tanrı’nın Kutsal Varlığı’nın tekrar İsrailoğulları’nın arasına dönmesi için yalvarmak üzere bir kez daha Sina Dağı’na çıkar. Moşe Peygamber, kırk gün ve kırk gece Sina Dağı’nda kalıp dua ettikten sonra, 29 Av’da, Tanrı İsrailoğulları’nı bağışlar. Tanrı, Moşe Peygamber’in, ertesi gün, yani Roş Hodeş Elul’de yeni tabletleri almak üzere tekrar Sina Dağı’na çıkmasını söyler. Bu üçüncü kırk gün ve kırk gecenin sonu, Yom Kipur’dur.
İsrailoğulları’nın Tanrı tarafından bağışlandığını simgelediği için Roş Hodeş Elul, benzersiz önem taşır.
Roş Hodeş Elul ile Yom Kipur arasındaki 40 gün neden önemlidir?
Roş Hodeş Elul, Yom Kipur’a kadar süren kırk günlük bir pişmanlık, yakarış ve içe dönüş döneminin başlangıcını ifade eder. Bu kırk gün, Moşe Peygamberin, Sina Dağı'na üçüncü ve son kez çıkıp kaldığı kırk güne tekabül eder. Bunun sonucunda, Yom Kipur’da, Tanrı, İsrailoğulları’nı altın buzağı günahından dolayı affeder.
Bu kırk günlük pişmanlık ve yakarış dönemi, Roş Hodeş Elul’den bir gün önce, Yom Kipur Katan ile başlar.
Yom Kipur Katan-Küçük Yom Kipur nedir?
Yom Kipur Katan, büyük kabalist R’Moshe Cordovero’ya mal edilen bir gelenektir. Bu geleneğe göre, (bazı istisna aylar dışında), her Roş Hodeş’den önceki gün, bir pişmanlık ve tövbe günü olarak kabul edilir ve o gün oruç tutulur ve yakarış duaları-Selihot okunur. Bu gelenek, kişilerin manevi gelişimlerine daha duyarlı oldukları geçmiş nesillerde sıkça uygulanır olmasına rağmen, günümüzde pek az kişi tarafından gözetilmektedir. Ancak Roş Hodeş Elul’den önceki Yom Kipur Katan, günümüzde de bazı cemaatlerde birçok kişi tarafından uygulanmaktadır.
Elul ayı boyunca ne yapılır?
Elul ayı, gelecek sene için yazgıların kararlaştırıldığı Roş Aşana ve Kipur gibi mübarek günlere bir hazırlık dönemi olarak kabul edilir. Elul ayı boyunca, sürekli içe dönüş ve Tanrı ile bağlantıyı güçlendirme üzerine yoğunlaşılır.
Kişi, yaşadığı Tanrı’ya dönüş sürecinde, Teşuva (Pişmanlık) Tefila (Dua) ve Tsedaka (Bağış) ile Tanrı’ya dönüş, Tanrı’ya ulaşma yolunu bulmaya çalışır.
Elul ayı, başkaları ile aramızda geçmiş kırgınlıklar, yapmış olduğumuz hatalar, sebep olduğumuz üzüntüler için, o kişilerden özür dilemeye başlamak ve bizden de özür dileyenleri affetmemiz için çok uygun bir zamandır. Yahudi geleneklerine göre, Tanrı, başkalarına karşı işle diğimiz günahlarımızı, ancak o kişi bizi bağışladıktan sonra affeder.
Evlerdeki ve işyerlerindeki Mezuza ve Tefillinler, kontrol edilerek, iyi durumda oldukları, yazılarının silinmediği ve halen geçerli oldukları teyit edilir.
Bu aydan başlayarak, arkadaşlarla selamlaşırken ve mektup veya e-postalarda yeni yıl için güzel dileklerde bulunulur: “Ketivah Vachatimah Tovah - İyi ve hayırlı şeyler kitabına yazılasın.”
Selihot-Kişinin iç hesaplaşması yapıp pişmanlığını dile getirmesine yardımcı olan dualar, Elul ayında başlar. Sabaha karşı yapılan Selihotlar Kipur sonuna kadar devam eder.
Roş Hodeş Elul’ün ilk gününden itibaren, sabah ve öğleden sonra dualarına Teillim kitabından David Peygamber’in 27.Mezmur’u eklenir. “Tanrı benim Işığım, Kurtuluşumdur” diye başlayan bu mezmurun okunmasına Oşana Raba’ya kadar (hakkımızda verilen kararların mühürlendiği o gün de dâhil olmak üzere) devam edilir.
Bu önemli içe dönüş evresinde, kişi kendini sorgularken, hayat ve ölüm hakkında düşünürken, hayatın geçici olduğu gerçeğiyle tekrar tekrar yüzleşir. Birçok kişi bu dönemde vefat eden yakınlarını ziyarete gider. Sefaradlar geleneksel olarak bu ziyaretleri Roş Aşana-Kipur arası yaparlar.
Günah ve Teşuva tam olarak nedir?
‘Günah’ veya İbranice ‘Het’, Tanrı ile olan bağlantımızda başarısızlığa uğramaktır. Amacımız, devamlı olarak Tanrı’ya yakınlaşmak iken, ‘Het’, bizi Tanrı’dan uzaklaştırır. Pişmanlık olarak tercüme edilen Teşuva ise, aslında “Geri Dönüş”, “Tanrı’nın bizden istediği şekilde davranmaya dönüş”, anlamına gelir. Yaptığımız hatalı davranışlarla Tanrı’dan uzaklaştığımız için derin bir pişmanlık duyarız, ama işlediğimiz günahlar yüzünden umutsuzluğa düşüp, bir daha doğru yolu bulamayacağımız konusunda endişelenmememiz gerekir. Aklımızdan çıkarmamalıyız ki, “Yeryüzünde o kadar doğru olup da hep iyilik yapan, hiç günah işlemeyen insan yoktur”(Kral Şlomo -Vaiz 7:20)
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla, El Gid Para El Pratikante; Every Person’s Guide to the High Holy Days; Rosh Hashanah-Its Significance, Laws and Prayers, Daily Dose of Torah kitaplarından ve www.chabad.org, www.jewfaq.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için Bayramlar ve Özel Günler hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.