70 Pencere@ Büyükada Kültür Günleri kapsamında şorida Parkland Chabad Sinagogu Rav Akaali Shuey Biston "Çocuklarınıza verecek üç berahanız olsa, hangilerini verirdiniz?" konulu bir konferans verdi
Rav Shuey Biston, konuşmasının başında, o geceki Tora dersinin, genç yaşta yaşamını kaybeden Levi Levent Kandiyoti'nin değerli hatırasına adandığını belirtti.
Rav Biston dünyanın neresinde, hangi şartlarda yaşıyor olurlarsa olsunlar, tüm Yahudi ailelerin "Birkat Koanim" berahalarını 3300 yıldan beri çocuklarına vermeye devam ettiklerini çeşitli anekdotlarla vurguladı. Holokost sırasında Yom Kipur öncesi Auschwitz’de bir kız çocuğun, kamptaki Klausenberger Rebbe'sine giderek babası olmadığı için onun berahasını istediğini, Rebbe'nin, gözlerinde yaşlarla çocuğa beraha verdiğini ve bunu, diğer çocukların takip ettiğini, gecenin sonunda, Rebbe’nin seksenden fazla yetim kız çocuğa beraha verdiğini anlattı.
Birkat Koanim berahaları şöyle diyor: “Yevareheha Ad.veyişmereha; yaer Ad.panav eleha, vihuneka; yisa Ad.panav eleha, veyasem leha şalom- Tanrı sizleri kutsasın ve korusun.Tanrı’nın Yüzü sizi aydınlatsın ve Tanrı sizlere iyilik göstersin.Tanrı yüzünü size dönsün ve size barışı getirsin.”
Rav Biston daha sonra Bronnie Ware adında, Avustralyalı bir hemşireden söz etti. Ölümcül hastalığı olan kişilerin hayatlarının son zamanlarında bakımları ile ilgilenen Bronnie; hayatın son anlarına geldiklerinde insanların hayat görüşlerinin olağanüstü bir açıklık kazandığını anlatıyor. Onların bilgeliğinden alınacak değerli hayat mesajlarını; “The Top Şve Regrets of the Dying- Ölüm Döşeğindeki Kişilerin En Çok Pişmanlık Duydukları 5 Nokta” kitabında derleyen Bonnie’nin bahsettiği pişmanlıkları Rav Biston şöyle dile getirdi: “Keşke başkalarının benden beklediği şekilde değil, kendi gerçeklerime ve kendi inandıklarıma göre yaşasaydım. Keşke bu kadar fazla çalışmasaydım. Keşke duygularımı ifade edecek cesaretim olsaydı. Keşke arkadaşlarımla irtibatta kalsaydım. Keşke daha mutlu bir insan olarak yaşamak için kendime izin verseydim.”
“Rav Biston, konuşmasını şöyle bitirdi: “Bütün berahalar birer hediyedir. Tanrı bizi bu dünyaya bir amaç için getirdi: Işığın ve Tora sevgisinin elçileri olmamız için. Hiç birimiz mükemmel değiliz.Hata yapıyoruz .Ama hata yaptığımızda, zorluklarla karşılaştığımızda, acı çektiğimiz zaman da umutsuzluğa kapılmayıp, ayağa kalkarak yolculuğumuza, bu dünyadaki görevimize devam etmeliyiz.”
70 Pencere @ Büyükada