Tora birtakım suçlar için ölüm cezasını öngörür. Bunların arasında adam öldürme, adam kaçırma, puta tapma, Şabat’ın ihlali, zina, ensest ve çeşitli bazı cinsel suçlar vb. bulunmaktadır. Ölüm cezası taşlanarak verilirdi ve kötülüğün “toplumdan sökülmesi” hedeflenmişti (Tesniye, 21:21). Ayrıca Tora’da bahsi geçen “yakılarak öldürme” şeklindeki üç hadise de cinsel suçlarla ilgilidir. Ancak “yakarak öldürmenin”, infazın taşlanarak yapılmasından sonra cereyan ettiği anlaşılmaktadır (Yeşua, 7:25). Teşhir amacı ile ceset bir sırığa bağlanabilirdi. Fakat ölü gece bu şekilde bırakılamazdı ve gömülmesi gerekirdi (Tesniye 21:22). Bir kişinin suçu için ailesinin bir ferdinin ölüme mahkum edilmesi şeklinde kollektif bir anlayış mevcut değildir. Ayrıca hayvanların da ölüme mahkum edildiği (Çıkış 25:28, 29; Levililer 20:16) durumlar da vardır.
Talmud’un ölüm cezasına karşı tutumu oldukça yumuşamıştır: Rabi Eleazar Ben Azarya, “70 yılda bir dahi, bir adamı ölüme mahkum eden bir Sanedrin’in kana susamış olarak adlandırılabileceğini” söylemiştir. Talmud’da ayrıca ölüm cezasının ifa edilmesine ilişkin iki yöntem daha konu edilmektedir: Kılıçtan geçirme ve boğma. Talmud, vücudun en az tahrip olacağı ve mahkumun en az ıstırap çekeceği yöntemleri önermektedir. Bu durumda taşlamaktansa, mahkumun belirli bir yükseklikten boşluğa bırakılması daha uygun gösterilmektedir. Ancak idam cezaları, en az 23 kişilik mahkemeler tarafından verilebilirdi ve en az iki görgü tanığı gerekmekteydi. Tanıklar, mahkumun akrabası olamazlar ve somut deliller esas alınırdı. Bu arada mahkuma merhamet gösterilmesi gerektiğine ilişkin maddeler de bulunduğundan, tatbikatta ölüm cezasının uygulanması pek zor olmuştur. Ölüm cezasının yetenekli bir Sanedrin’in emri ile verilmesi zorunluluğu, günümüzde bu cezayı verecek bir Yahudi kurumu bulunmadığını ortaya koymaktadır.
devam edecek...
Kaynakça: “Yahudilik Ansiklopedisi”, Cilt I, II, III Yusuf Besalel