Amerika Açık için yerlerimizi aldık

Yılın son Grand Slam’i Amerika Açık, pazartesi günü New York’ta başladı. Çoğu oyuncunun favori Slam’i olarak gösterdiği turnuvanın favorileri kadınlarda Azarenka ve Williams olurken, erkeklerde Nadal, Djokovic, Federer ve Murray dörtlüsü yine en büyük favoriler olarak gösteriliyor. Turnuvaya 7 numaralı seri başı olarak katılan Federer’i olası bir çeyrek final maçında Nadal’ın beklemesi ise iki oyuncuyu da korkutuyormuş gibi gözükmüyor. Kadınlarda ise Sharapova’nın turnuvadan çekilmesi ile Azarenka-Williams finali beklenilse de Radwanska’nın iki oyuncuyu da zorlayabileceği konuşuluyor.

Tenis dünyası, Wimbledon’da üst üste yaşanan sürprizlerden sonra yılın son büyük turnuvasında yaşanabilecek sürprizler için de hazırlıklı. İlk Grand Slam şampiyonluğunu geçen sene New York’ta yaşayan Andy Murray, şampiyonluğunu korumak için geri döndü ve üzerinde baskı olmadığını söyledi. Fakat US Open Series’de üst üste iki masters turnuvası kazanıp, serileri birinci bitiren Nadal ve Djokovic onu en en çok zorlayabilecek isimler. Ayrıca Murray’nin Amerika Açık öncesi oynadığı maçlar çok tatmin edici cinsten değildi.

Kadınlarda geçen senenin şampiyonu Serena Williams bu sene de iddialı bir şekilde şampiyon olma şansı arayacak. Oynadığı her maçta yenilmez olduğunun sinyalini veren Williams’ı bu yaz Wimbledon’da Lisicki’den sonra, Azarenka Cincinatti’deki epik maçta devirmeyi başardı. Eğer iki oyuncu da sorunsuz bir şekilde finale kadar gelirse, geçen seneki finalin aynısı oynanacak ve Serena, Cincinatti’nin rövanşını almaya çalışacak. Çoğu spor yorumcusuna göre bu sene de bu iki büyük ismi finalde göreceğiz. Ben de bu fikirdeyim, fakat bu sene sonucun daha değişik olabileceğini düşünüyorum.

Wimbledon’u kazandıktan sonra performansının artmasını beklediğimiz Bartoli ise, şok bir kararla tenisi bıraktığını açıkladı. Bazılarına göre doğru, bazılarına göre de pişman olacağı bişey yaptı fakat Bartoli kendi için iyi olanı yaptığını ve vücudunun artık dayanamadığını söyledi. Eğer turnuva da oynama kararı alsaydı onu favorilerimiz ya da dikkat edilebilecekler arasına ekleyebilirdik. Ama Wimbledon finalisti Lisicki de gayet formda ve hırslı bir şekilde bu büyük turnuvaya geliyor. Oyunu daha çok çime uygun olsa da, hızlı ve etklili servisleriyle oyunu kontrol edebilen Lisicki’den de bu turnuva bir sürpriz bekleyebiliriz.

Bu sene US Open her ne kadar herkes hazırlıklı olsa da çok büyük sürprizler olmadan geçebilir gibi geliyor. Yani kazanan isim yine favorilerden ve beklenen biri olur, Wimbledon’daki sürprizlere benzemez. Saat farkı umursamadan her maçı takip etmeye çalıştığımız renkli ve bence en güzel Grand Slam’lerden biri olan Amerika Açık için hepimiz yerimizi aldık ve maçları izlemeye başladık bile. Bakalım erkeklerde ve kadınlarda kimler şampiyon olacak. Yanılacak mıyız, yoksa “Ben demiştim” diyecek miyiz?