Roş Aşana ve Yamim Nora’im’in düşündürdükleri

Clara Haia AMRAM Sağlık
4 Eylül 2013 Çarşamba

Mutluluklarla, acılarla, birçok anılarla, gözyaşları ve bazen da kahkahalarla dolu bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla giriyoruz. En kutsal günlerimiz olan Yamim Nora’im lerin ilki olan Roş Aşana,  sadece bir yeni yıl kutlaması için ailece yenilen yemekler ve şofar üflenmesi değil, yaptığımız eylemleri sorgulayıp, incittiğimiz kişilerden yürekten ve fiilen af dilemek, kendimizi daha iyi bir insan olarak davranmaya teşvik etmemiz ile anlam kazanan çok önemli bir geleneğimizdir. Tişri ayının ilk iki gününü şenlendiren bir kutlama ile başlayan Yamim Nora’im,  10’uncu günde Yom Kipur ile sona erer. 

Yaradılışımızı kutlarken aynı günlerde Aşem tarafından yargılandığımızın da bilincinde olmamız Yahudi tarihinin çok önemli özelliğimizdir. Bunun bilincinde olmamız,  İsrailoğullarının tarihini gözden geçirmemiz, binlerce yıldan beri bizleri birlikte tutan, hangi ülkede yaşıyor olursak olalım, aynı ananeler vasıtası ile aynı kökten geldiğimizi hatırlatan ulvi bir fırsattır. Mutlu iken bile ciddiyetle eylemlerimizin ve etkilerinin bilincinde olmamız, daha duyarlı, daha merhametli ve Tanrı’nın sevgisini hak edecek biçimde yaşamımızı sürdürmemiz gerektiğini hiç bir zaman unutmamızı her yıl bu günlerde hatırlarız ve çocuklarımıza da hatırlatarak birlikteliğimizi güçlü ve sağlam bir şekilde dik tutmak için gayret gösteririz.

Roş Aşana, kısaca, bir başlangıç kutlamasıdır.  Geleneklerimize göre, 5774 yıl önce ilk insan olan Adam yaratıldı. İnsanlığın başlangıcı olan kabul ettiğimiz bu gün, Tanrı’nın yarattığı dünyayı sevdikleri ile paylaşma arzusunu gerçekleştirdiği gündür. Yaradılışın izlenmesine ve takdir edilmesine imkan verildiği andır. Biz de bunu anlayıp Tanrı’nın Krallığı’nda aktif olarak yer aldığımızı ilk önce düşüncelerimiz, sonrasında da bu düşüncelerimizi doğru eylemlere dönüştürerek faydalı bireyler olarak değerlendirmeliyiz.

Düşüncelerimize odaklanmak için de kendimizi sorgulamamız gerek. Her ne kadar bunu sürekli olarak yapmakta fayda varsa, bu sorgulamayı önümüzdeki kutsal günlerde gerçekleştirmek bir gelenek haline gelmiştir. ‘Amaçlarım ne?’ ‘Kimleri nasıl etkiliyorum?’ ‘Bir değer üretiyor muyum?’ ‘Davranışlarımın başkalarına da faydası var mı yoksa belki de zarar mı veriyorum’? Dürüstçe yapılırsa ‘Heşbon’ denilen bu ‘manevi hesaplaşma’ bize önemli iç görüler kazandırır; geçtiğimiz yılın bilançosu ile gelecek yılın planlamasını  yapmamızı sağlar. Ancak Roş Aşana kutlamaları ile Yom Kippur arasındaki günlerde yapacağımız bu manevi hesaplaşma ile ‘Hayat Kitabı’na bir sene daha yazılma hakkını kazanabiliriz.

Şükretmek, affetmek, özür dilemek, yanlışlarımızı düzeltmek bizi yüceltir, Tanrı’ya daha da yakınlaştırır! Bunun bilincinde olmak Yahudiliğin özünde vardır. Bunu hiç unutmayalım ve her yıl bizi daha da olgunlaştıran yeni başlangıçlara doğru yükselelim.

Herkese tüm sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz güzel, anlamlı ve tatlı bir Roş Aşana dilerim.  L’shana Tova Tikatevu ve-Techatemu!

 

BALLI KEK (LEIKAH)

Leikah, Yiddiş’de ballı kek anlamına gelir. Aşkenazların ve Doğu Avrupalı Yahudilerin geleneksel yemeğidir. Leikah, genellikle Roş Aşana’da ve Yom Kippur bitince yenir. Yeni yılın bal gibi tatlı geçmesi için bu bayramda geleneksel olarak tatlı yenmektedir. Bu, istediğiniz zaman yiyebileceğiniz harika bir tatlıdır. Her yaştan insanın favorisidir!

 

1 bardak koyu siyah çay

1  bardak bal

1 bardak demerara şekeri ya da esmer şeker (bulabildiğiniz kadar koyu renkli olsun)

3 bardak tam buğday ya da esmer pirinç unu ya da “Clarita’s Way Süper Karışım”*

 

3 çay kaşığı kabartma tozu

1 çay kaşığı kabartma sodası

1 çay kaşığı çekilmiş tarçın

1/4 çay kaşığı çekilmiş karanfil

1/4 çay kaşığı rendelenmiş muskat

1/2 çay kaşığı çekilmiş zencefil

1 bardak doğranmış ceviz

4 çorba kaşığı bitkisel yağ

4 adet yumurta, çırpılmış

 

HAZIRLANIŞI

Fırını önceden 175 derecede ısıtın. Balı, çayın içine koyduktan sonra, eriyene kadar karıştırarak ısıtın. Büyük bir kasenin içerisinde, yumurtaları, şeker ve yağ ile birlikte çırpın. Başka bir kapta, unu, kabartma tozunu ve sodasını, tarçını, muskatı, karanfili, zencefili ve kuruyemişleri karıştırın. Bu üç karışımı birleştirin. İyice karıştırın. Yağlanmış bir kalıbın içine dökün ve 40 dakika, rengi açık kahverengi olana kadar pişirin. İçi pişmiş olup olmadığını kontrol edin!

 

* Clarita’s Way süper un karışımı:

3 bardak tam-buğday unu

2 bardak tam-çavdar unu

2 bardak esmer pirinç

2 bardak yulaf unu

1 bardak keten tohumu

2 çorba kaşığı kepek (herhangi bir türde)

 

Hepsini karıştırın ve hava geçirmeyen bir cam kavanozun içerisinde saklayın. İşte, kullanıma hazır! İsterseniz kendi un karışımınızı da yaratabilirsiniz!