Bugün hangi teknolojileri giysem?

Giyilebilir teknolojiler konusu aslında çok yeni olmasa da, tüketicilerin yeni tanışıyor olması bu alanda ciddi bir hareketlenmenin başlamak üzere olduğunu gösteriyor. Credit Suisse’in giyilebilir teknolojiler konusunda hazırladığı özel rapor da bunu doğruluyor ve kısa bir süre içerisinde bu alanda çok ciddi bir pazar oluşacağına dair öngörüler içeriyor

Aydın BOLKAR Teknoloji
11 Eylül 2013 Çarşamba

Credit Suisse’in raporuna göre bugün giyilebilir teknolojiler pazarı 3 ile 5 milyar dolar arasında bir hacme sahip. Fakat önümüzdeki 3 ile 5 yıl içerisinde, özellikle de son kullanıcının ilgisini çekecek ürünlerin artması ve yaygınlaşması ile birlikte bu pazar tam 50 milyar dolar hacme ulaşabilir.  Credit Suisse bu pazarda Apple ve Google’ın yanı sıra Nike ve eBay’in de bu alanda öncü olacak firmalar arasında yer alacağını söylüyor…

Raporda giyilebilir teknolojilerin yakın gelecekte bu hıza ulaşmasının ardındaki itici güç ise akıllı telefonlar olarak öne çıkıyor. Farklı giyilebilir cihazlar ile iletişim kuracak olan akıllı telefonlar, ortak bir bağlantı noktası olarak görev alacak ve yapısı gereği ekran sorunu olan cihazlar için bilgileri kullanıcıya iletmek konusunda yardımcı olabilir.

RAPORDAN ÖNE ÇIKAN BAZI NOKTALAR

Bugüne kadar giyilebilir teknolojileri destekleyen 256 milyon mobil işletim sistemlerinin kurulumun gerçekleşmiş.

Bugün piyasada sadece dokuz akıllı saat modeli var ve toplam 56 milyar dolarlık saat pazarında Apple’ın çıkarması beklenen iWatch tek başına yıllık 10 milyar dolarlık bir hacme ulaşma potansiyeline sahip. Geçtiğimiz haftaki IFA 2013 fuarında Samsung Gear adını verdiği saatini tanıttı. Bu yazıyı yazdığımız 10 Eylül akşamı Apple’ın yeni ürünlerini duyuracağı konferans öncesinde beklentiler Apple’ın henüz bir akıllı saat çıkarmayacağı yönünde. Hep birlikte göreceğiz.

Akıllı saat alanında önceden tanıtmış olduğumuz Pebble adındaki saat ile tam dört ay boyunca, özellikle hafta sonları test yapma fırsatı buldum. Açıkçası cep telefonu ile haberleşme özelliğine sahip bir cihazın sosyal ve gürültülü ortamlarda telefonunuza bakma ihtiyacı hissettirmeden gelen çağrıları ve mesajları haber veriyor olması büyük bir nimet. Yaklaşık 10 metrelik haberleşme mesafesi ve su geçirmezlik özelliği ile de havuzda yüzerken telefonunuzu kontrol edebilmeniz mümkün.

Spor ürünleri ile tanınmış Nike gibi firmalar ürünlerinde sağlık ve performans ölçümü gibi özellikleri kullanmak konusunda önemli adımlar atıyorlar. Toplam sağlık ve spor pazarı 2 ile 3 milyar dolar arası bir hacme sahip. Daha önceki yazılarımızda değinmiş olduğumuz FitBit, Jawbone UP gibi ürünler de bu akımın diğer öncülerinden. Her biri daha hareketli, daha sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için bizleri teşvik eden, işin içine bir miktar oyunlaştırma katan teknolojik cihazlar.

Giyilebilir ürünlerin önündeki en büyük engellerin başında cihazların şarj süreleri geliyor. Fakat 2020 yılına gelindiğinde taşınabilir cihazların bataryalarının 2,2 kat daha güçlü hale gelmesi bekleniyor.

Bütün bu beklenen cihazlara ilave olarak Google’ın yaklaşık bir yıldır çok aktif olarak tanıtımını yaptığı Glass ürününün teknolojide yeni bir çığır açabileceğini düşünüyorum. Kimilerine göre sürekli gözünüzde taşıdığınız küçük bir cama bakmak çok kibar bir davranış olarak algılanmasa da, restoranlarda yapacağınız küçük bir gözlemle aslında şu anda da çok farklı bir durumda olmadığımızı göreceksiniz. Öğle tatiline çıkmış 5-6 beyaz yakalı yönetici, yemek beklerken, sonrasında, asansörde sürekli kafası önde ve telefonuyla oynar durumda olarak karşımıza çıkıyor. Acaba Google Glass ve benzeri gözlük bilgisayarlar bunu değiştirir, bizleri birbirilerine bakan ama birbirlerini görmeyen insan sürüleri haline getirir mi? Hep birlikte göreceğiz.

Giyilebilir, taşınabilir ve diğer formlarda, bilime, eğitime, sağlığa ve bilgiye ulaşma konusunda eşitlik sağlayabilecek her türlü teknolojiye sonuna kadar destek veriyorum ve eylül ayıyla faaliyete geçen 2013-2014 sezonunun teknoloji açısından da herkese heyecanlı bir sezon olmasını diliyorum.