Yakın tarihte yaşanan sekiz insanlık dramını ve buna sebep olan devletlerin yıllar sonra mağdurlardan özür dileyişlerini anlatan ‘Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür’ adlı sergi Tophane’deki Tarihi Tütün Deposu’nda açıldı
Cuma akşamı Radikal Gazetesini elime aldığımda sürmanşette yer alan “Geçmişten özür böyle dilenir!” başlıklı yazıyı heyecanla okudum. Ve Lüleci Hendek Caddesi’ndeki Depo Sanat Galerisi’nde gerçekleşmekte olan ‘Bir Daha Asla’ sergisinden haberdar oldum. Akademik danışmanlığını Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Elazar Barkan’ın üstlendiği serginin kanımca en önemli yanı sekiz değişik soykırımı ele alması. Ancak daha da önemlisi bu soykırımları gerçekleştirenlerin çocukları yaşındaki devlet ve hükümet önderlerinin özür dileme erdemini göstermiş olmalarını içermesidir. Serginin ele aldığı kirli savaşlar, sömürgecilikler, cuntacılık veya sebepsiz soykırımlar ve sonrasında bunu ifa eden devletlerin ileri gelenlerinin tutundukları tavırlar ve “özür dileme” erdemini gösterenler…
Fransa’nın Cezayir’deki sömürgeciliği, Avustralya yerlileri Aborjinlerin bir kuşağını çalan İngilizlerin hareketleri, Japon Amerikalıların toplama kamplarında tutulmaları, Britanya ile İrlanda arasında yıllarca süren olaylar ve ‘Kanlı Pazar’, Bulgaristan’da Türk azınlığa yapılan ırkçı davranışlar, Sebrenitsa Katliamı ve Almanya’da Yahudilere uygulanan planlı soykırım: Holokost.
Evet, tüm bu katliamların ardından yıllar sonra özür dilenmiş. Avustralyalı hayatı çalınmış bir Aborjin (Avustralya’nın yerli halkı) 13 Şubat 2008’de Avustralya Başbakanı Rudd’un ‘Çalınmış Kuşaklar’ için Aborjinlerden özür dilemesinin ardından çok çok uzun yıllardan sonra akşamları ışık olmadan uyuyabildiğini ve bu özrün tüm yaşamını değiştirdiğini ifade etmiş.
Sergiyi organize eden Açık Toplum ve Anadolu Kültür vakıfları ayrıca sergiye ilişkin bir de kitap yayınlandı. Türkçe ve İngilizce yayınlanan kitabın kapağında 1970 yılında Alman Şansölyesi Willy Brandt’ın, Varşova Gettosu direnişi anıtının önünde diz çöken fotoğrafı yer alıyor. Bu fotoğraf gerçekten Avrupa’nın en önemli siyasi şahsiyetlerinden biri olan Willy Brandt’ın erdemini ve büyüklüğünü ortaya koyuyor. Bu hareket 2. Dünya Savaşı süresince hayatlarını kaybetmiş 6 milyon Yahudi’nin bir tanesini bile geri getirmemiş olsa bile bu hareket on binlerce Yahudi’yi bir nebze olsun rahatlatmıştır. Videolarla güçlendirilmiş olan serginin küratörlüğünü Önder Özengi üstlenmiş. Koordinatörü ise Asena Günal. Sergi kitabındaki en önemli bölümlerden biri Prof Graham Dodds’un düzenlediği Siyasi Özürlerden Seçmeler…
15 Aralık’a dek salı-pazar günleri 11-19 saatleri arasında açık olacak olan sergiyi gezmeniz, çocuğunuzu hatta torununuzu götürmeniz sizler için bir görev olmalıdır. Haberi okur okumaz cemaatimizin ileri gelen yöneticileriyle temas edip bu sergiye okul çocuklarının getirilmesinin bir hayli faydalı olacağı kanaatimi paylaştım. Aynı düşüncemi Depo Sanat Galerisi Proje Koordinatörü Asena Günal ile de paylaşma olanağını buldum ve kendisi de bu öneriye olumlu yanıt verdi.
Sergi açılışının, geçtiğimiz hafta Galatasaray Üniversitesi’nde Fransız Aladdin Projesi’nin önderliğinde düzenlenen ‘Holokost Eğitimi’ sempozyumu ile aynı günlere denk düşmesi sadece bir tesadüf.
Bilmeyenler için Depo, Galata Kulesi’nden Tophane’ye inen Lüleci Hendek Caddesi’nde 12 numarada. Uzun zamandır bu caddeden geçmediniz ise gözleriniz yuvalarından fırlayacaktır. Gerçekten gezilmesi gereken bir cadde.