ABD arabuluculuğunda sürdürülen İsrail-Filistin barış sürecinde tarafların yaptığı açıklamalar, sürecin gidişatı konusunda ipuçları veriyor
Filistin Yönetimi, ABD’ye İsrail’e aldığı kararların barış sürecini tehlikeye attığını gösteren ‘net mesajlar’ vermesi için çağrıda bulundu
Geçtiğimiz pazar günü İsrail İmar Bakanlığı, Batı Şeria ve Kudüs’ün doğusunda bulunan yerleşim birimlerinde 1.700 yeni konutun yapılacağını açıkladı.
Bakanlıktan gelen açıklama, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin bölgeye ziyareti öncesi yapıldı. Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşecek olan Kerry barış süreci ile ilgili son gelişmeleri değerlendirecek.
Filistin Yönetimi pazar günü yaptığı açıklamada İsrail’in yapmayı planladığı konutların barış sürecini tehlikeye soktuğunu belirtti.
Abbas’ın sözcüsü Nabil Abu Rudaineh ABD’ye, aldığı kararlar nedeniyle barış sürecini tehlikeye atan İsrail’e net mesajlar vermesi için uyarıda bulundu. Abu Rudaineh, İsrail’in son aldığı karar olan Ürdün sınırına çit çekme planının da Kerry’nin barış süreci ile ilgili hedeflerine gölge düşürme amaçlı olduğunu sözlerine ekledi.
Yerleşim birimlerinin yasadışı olduğunu ve kurulacak çitin söküleceğini belirten Abu Rudaineh sözlerine şöyle devam etti: “Başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadığı sürece bölgede barış ve düzen sağlanamayacak.”
El Fetih yönetiminden bazı yetkililer Abbas’ı, İsrail hükümetine karşı daha sert olmaya çağırdı.
Adını açıklamayan bir Filistinli yetkili ise, “Abbas yapılan eleştirilerin farkında ancak sürece devam etmekten başka çaresi yok. Amerikalılar tarafından belirlenen dokuz aylık süreye uyacak,” ifadesini kullandı.
Yaşanan gerginliklerden dolayı durma aşamasına gelen barış süreciyle ilgili olarak iki tarafı da sakinleştirmeyi hedefleyen Kerry, uluslararası toplumdan müzakerecilerin işlerini yapabilmeleri için fırsat vermelerini istedi.
Öte yandan geçtiğimiz perşembe akşamı, Maan haber ajansı Filistin Yönetimi Başmüzakerecisi Saeb Erakat’ın istifa ettiğini duyurdu. Maan, Erakat’ın istifa nedeninin İsrail hükümetinin barış sürecine bağlılık göstermeyerek, Yeşil Hat’ın ötesine yerleşim birimleri kurmaya devam etmesi olarak gösterdi. Filistin Yönetimi üst düzey yöneticilerinden Wassel Abu Yousef, Erakat’ın istifasıyla ilgili haberleri kabul etmedi.
NETANYAHU: “DEVLET KURMA HAKKIMIZ KABUL EDİLMELİ”
Filistin Yönetimi’nin, tarihi Balfour Deklarasyonu’nu ‘insanlığa karşı yapılan bir suç’ olarak tanımlamasından ve İngiltere’nin Filistin halkından özür dilemesini talep etmesinden bir gün sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaşanan sorunların temelini Filistinlilerin, Yahudilerin devlet kurma hakkını kabul etmemelerine bağladı.
Netanyahu konuşması sırasında, İsrail-Filistin barışının sağlanabilmesi için, Filistinlilerin, Yahudilerin kendi vatanlarında devlet kurma haklarının olduğunu kabul etmesi gerektiğini vurguladı.
Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümü olan cumartesi günü, Suudi Arabistan gazetesi The Saudi Gazette, Filistin Enformasyon Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamasına yer vermişti. Bakanlık gazeteye yaptığı açıklamada, Balfour Deklarasyonu’nun insanlık açısından utanç verici olduğuna ve bu nedenle Filistin halkının modern zamanların en büyük politik suçunun cezasını çektiğini belirtmişti. 2 Kasım 1917’de dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un, İngiliz Yahudi Cemaati Başkanı Baron Rothschild’e gönderdiği mektupta İngiltere’nin Filistin topraklarını Yahudilerin vatanı olarak kabul ettiği belirtiliyordu. Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu mektupta, İngiltere’nin bölgede bir Yahudi devleti kurulmasına destek vereceği de yazıyordu.