4 Kasım Pazartesi akşamı, Neve Şalom Vakfı ve 70 Pencere’nin ortak çalışması ile yapılan tören, mevlut duasıyla birlikte eğitim ağırlıklı bir öğrenim gecesi olarak gerçekleşti
Rav Moşe Benveniste ile aynı zamanda vefat eden, onun hocası olan ve halk tarafından Posek HaDor (bu neslin en önde gelen dini hakemi ) ve Maran (usta) olarak da bilinen, değerli Rav Ovadya Yosef de, aynı gece anıldı.
Törende Şişli Beth İsrael Sinagogu Rav Akaali İsak Alaluf ile Ortaköy Etz Ahayim Sinagogu Rav Akaali Naftali Haleva, hazırladıkları kısa konuşmaları, Rav Moşe Benveniste ve Rav Ovadya Yosef’in anılarına ithaf ettiler.
Girişte, Talmud Tora tarafından hazırlanan ve Haftanın Peraşası broşürlerinde Rav Benveniste’nin yazdığı öğretilerden derlenen ‘Rav Moşe Benveniste’den Dvar Tora’lar’ kitabı ile Rav Benveniste’nin, www.toradersi.com sitesindeki konuşmalarından derlenen CD, törene gelen 200’e yakın yahide verildi.
Başta söz alan Büyükada Hesed LeAvraam Sinagogu hazanlarından İzel Nahmias, Rav Benveniste’nin hayatındaki özel yerini samimiyetle dile getirdikten sonra, David Hasday’ın, R. Ovadya Yosef için yazdığı konuşmayı paylaştı.
Konuşma, Rav Yosef’in hayatını özetleyen anlamlı bir cümle ile başladı: “Yasaklamak, herkesin yapabileceği bir şey… Bütün hayatım boyunca; ‘Ne yapılabilir’e karar vermeye çalıştım ve önemli olan da bu…” Daha 20 yaşındayken Rav ve Dayan olarak atanan Ovadya Yosef’in, bütün Alahik kararlarında adeta bir devrimci gibi, kimsenin ele almaya yanaşmadığı konuları titizlikle incelediği, verdiği cesur kararların sorumluluklarını da yine aynı cesaretle üstlendiği anlatıldı.
Daha sonra söz alan Rav Yeuda Adoni, yaptığı konuşmada, Rav Benveniste’nin arkadaşlığının, sohbetlerinin, fikir alışverişlerinin eksikliğini her zaman hissedeceğini söyledi.
Şişli Sinagogu Rav Akaali İsak Alaluf, ‘Dalga Etkisi’ başlıklı konuşmasında, yaptığımız olumlu ya da olumsuz tüm hareketlerin, sadece kendimizi değil, bütün Yahudileri etkilediğini anlattı. İnsanların bizleri izlediğini, yaptığımız olumlu bir şeyden etkilenip bizim gibi davranmaya başlayabildiğini ve davranışlarımızla kazandırdığımız her insanı tanımasak bile, bunun bizim için bir zehut (sevap) kaynağı teşkil ettiğini ifade etti. RavAlaluf, aynı zamanda bunun tersinin de geçerli olduğuna dikkat çekti.
RavAlaluf daha sonra bir yakını vefat eden kişilerin, sene boyunca Kadiş söylemeye, iyilik yapmaya gayret ettiklerini söyledi. Bunun sebebinin de vefat eden kişinin yargısının sene boyunca devam etmesi ve her yıl vefat edenin, vefat tarihinde bir kez daha yargıya tabi tutulması olduğunu belirtti. “Fizikte dalga etkisi dediğimiz bir ifade vardır. Suya bir taş attığınız zaman taş dibe çökse bile etrafında oluşturduğu dalgalar etrafa yayılır. Edimlerimizden etkilenen insanlar bir dalga etkisi ile bunu yaymaya devam edebilirler. Şimdi vefat eden kişi her sene artık günahları veya sevapları için değil zamanında yapmış olduğu edimlerin dalga etkisi ile etkiledikleri için yargılanır,” dedi.
Konuşmasının sonunda, Rav Alaluf; öğretmenlik mesleğini icra etmesek bile, her birimizin, aslında ailemiz, çocuklarımız, yakınlarımız ve çevremiz için birer öğretmen olduğumuzu vurguladı.
Rav Alaluf, öğretmeni Rav Moşe Benveniste’nin bilgeliği ve tecrübelerinden çok şeyler öğrendiğini, onun öğrencilerine teslim ettiği bayrağı, onun öğretileriyle daha yükseklere taşımaya gayret edeceğimizi, onu çok özlediğini ve her zaman özlemeye devam edeceğini söyledi.
Arvit duasından sonra söz alan Ortaköy Etz Ahayim Sinagogu Rav Akaali Naftali Haleva, ‘Amaçsızca Yok Etme- Bal Taşhit’ başlıklı konuşmasında, Talmud’dan getirdiği hikâyelerle, Tora’nın konu ile ilgili pasajını, dağıttığı kitapçıklar ve projeksiyon ile, ilk defa sinagog ortamında interaktif olarak ele aldı.
“Bir kentle savaşırken, kenti ele geçirmek için kuşatma uzun sürerse, ağaçlarına balta vurup yok etmeyeceksiniz. Ağaçların ürünlerini yiyebilirsiniz, ama onları kesmeyeceksiniz. Yalnız ürün vermediğini bildiğiniz ağaçları kesip yok edebilirsiniz.” (Devarim 20: 19-20). Tora’daki bu cümle ile başlayan kitapçıkta, dinleyicileri, bu bölümde yazılanları günlük hayata nasıl uyarlanabileceği konusunda düşünmeye teşvik eden sorular yer aldı. Dinleyiciler, projeksiyondan da takip ettikleri soruları cevaplamaya çalışırken, yazılı olanlardan farklı sorular, konunun çok yönlü olarak ele alınmasını sağladı.
Rav Haleva, savaş ortamının, insanın alçak içgüdülerini hayata geçiren bir ortam olduğundan bahsetti. “Böylesine bir ortamda bile insan nefsini koruyabiliyorsa, iyi, ahlaklı ve etik olmayı başarabiliyorsa, normal zamanlarda da ona yarar sağlayan şeylere zarar vermemesi gerekir,” dedi.
Rav N. Haleva, sadece ağaç değil, amaçsız olarak hiçbir şeyi yok etmemek gerektiğini, israf etmenin de bu yasağın kapsamına girdiğini; yiyecek, giyecek, su, enerji, para, benzin, zaman vb gibi hiçbir şeyin boşa harcanmaması gerektiğini vurguladı.
Rav N. Haleva son olarak Rav Benveniste’nin de öğretmenimiz olarak, zamanı yok etmek yerine, nasıl en iyi şekilde değerlendirebileceğimizi, zamana nasıl anlam katabileceğimizi, bilge sözleri ve öğretileri ile bütün cemaatimize örnek olarak gösterdiğini anlattı.
Hahambaşı İsak Haleva’nın okuduğu Kadiş’ten sonra, Aşkava duası R.David Sevi tarafından okundu ve 1.ay mevlut yemeği-Şloşim’e geçildi.
