OBAMA: “İran barış yanlısı olduğunu kanıtlamalı"

Son on yıldır nükleer tehdidin gölgesinde yaşayan Ortadoğu, bu sorunu çözme konusundaki ilk somut adımını attı. İran ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya vardı

Rayka NAYIR GÜVEN Dünya
27 Kasım 2013 Çarşamba

Geçtiğimiz pazar günü AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında, İran’ın nükleer programına ilişkin Cenevre’de yapılan müzakerelerde anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Müzakerelere, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif katıldı.

ABD’nin 1996’tan beri İran’a yaptırım uygulamasıyla İran’ı hem petrol satışlarında büyük zarara uğratan hem de İran Merkez Bankası’nın dünya ekonomisinden izole edilmesine neden olan krize karşı yapılan ara anlaşma, bölge istikrarı için son 20 yıldır elde edilen en umut verici gelişmelerden biri olarak görülüyor.

6 ayda neler olacak?

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de anlaşmanın ardından düzenlediği basın toplantısında, İran’la imzalanan anlaşmanın, “bir ilk adım” olduğunu ve asıl amacın dünyayı daha güvenli bir yer haline getirecek kapsamlı bir anlaşma olduğunu belirterek, “Anlaşmaya vardığımız konular altı ay yürürlükte olacak ve bu süre zarfında daha kapsamlı bir anlaşma için görüşmeler devam edecek,” dedi.

Atılan bu adımla İran’ın programını geriletilmiş olacağına dikkat çeken Kerry, “Bu anlaşma, bölgedeki ortaklarımızı ve müttefikimiz İsrail’i daha güvenli yapacak,” dedi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da Cenevre’deki müzakerelerde anlaşma sağlanmasından memnuniyet duyduğunu bildirerek, “Bu uzlaşma, Ortadoğu ve bölgedeki halklar için tarihi bir anlaşmanın başlangıcı olabilir,” ifadelerini kullandı.

Ki Moon, uluslararası toplumdan da sürece destek vermelerini isteyerek, sürecin başarılı olması durumunda bunun uzun vadede tüm tarafların çıkarına olacağını belirtti.

Yapılan anlaşmaya göre;

 İran, uranyumu nükleer silah araştırmaları için kullanılabilecek seviye olan yüzde 5’ten daha fazla zenginleştiremeyecek. Bu seviyenin üzerinde üretilmiş uranyum stokunu azaltacak,

 İran’ın nükleer tesislerindeki denetimin kapsamı genişletilerek denetçilere günlük inceleme yapma imkânı verilecek,

 İran yeni santrifüjler inşa etmeyecek ve plütonyum reaktörü Arak’ın faaliyetlerini durduracak,

 İran’a altı ay süreyle nükleer programıyla bağlantılı hiçbir yeni yaptırım getirilmeyecek ve yaptırımların hafifletilmesiyle yaklaşık 7 milyar dolarlık ekonomik rahatlama sağlanacak,

 İran otomotiv sanayii, altın ve diğer değerli metaller ile petrokimya sanayisine uygulanan bir takım yaptırımlar da askıya alınacak. Ancak petrol ve bankacılık sistemi ile ilgili yaptırımlar kaldırılmayacak.

Yaptırımlar yasal sürece bağlı olarak birkaç hafta içerisinde hafifletilmeye başlanacak.

 

Obama: “İran barış yanlısı olduğunu kanıtlamalı”

Beş gün süren ve son ana kadar oldukça gergin geçen müzakerelerde anlaşmaya varılmasının hemen ardından ABD Başkanı Barack Obama bir açıklama yaptı.P5+1 ülkeleri (İngiltere, Fransa, Çin, Rusya, ABD ve Almanya) olarak İran’ın nükleer programına yönelik kapsamlı bir çözüme ulaşmak için önemli bir adım attıklarını belirten Obama, İran’ın nükleer silah edinmesinin önlenmesi konusunda kararlı olduklarına dikkat çekti.

Obama, “Bugün diplomasi, İran’ın nükleer silah elde edemeyeceği daha güvenli bir dünyaya doğru yeni bir yol açtı,” dedi. On yıldan bu yana ilk defa İran’ın nükleer programını durdurduklarını ve programın temel unsurlarının etkisiz hale getirileceğini belirten Obama, yapılan anlaşmayla İran’ın nükleer silah elde etmesini engelleyecek önemli sınırlamaların da getirildiğini vurguladı.

Obama ayrıca atılan bu ilk adımın daha kapsamlı bir çözüme gidilmesi yönünde yapılacak müzakereler için altı aylık bir zaman yaratacağını sözlerine ekledi.

Yapılan anlaşmayla yaptırımlar konusunda İran’a bir miktar rahatlama getirme kararı aldıklarını belirten Obama, yine de en güçlü temel yaptırımların uygulanmaya devam edeceğini belirtti. Obama, altı aylık süre içinde İran’ın taahhütlerini yerine getirmemesi halinde İran üzerindeki baskıyı artıracaklarının altını çizdi.

Obama müzakereler sırasında belirlenen bütün konular üzerinde anlaşmaya varılana kadar, aslında hiçbir konuda anlaşmaya varılmış olunmayacağını ve İran’ın nükleer programının barış yanlısı olduğunu kanıtlaması gerektiğine dikkat çekti.

İran’ın nükleer silah edinmesine yönelik yapılan sınırlamaları reddetmesi halinde artan baskı ve izolasyonla karşı karşıya kalacağını ifade eden Obama, Amerikan Kongresi’ne de yeni yaptırımlar yoluna gitmenin zamanı olmadığı mesajını verdi.

Altı aylık süreç boyunca AB’nin, İran’ın niyeti konusunda şüpheci olmaya hakları bulunan müttefiki İsrail ve Körfez’deki diğer dostlarına verdikleri taahhütlere bağlı kalmaya devam edeceklerini belirten Obama, İran’ın nükleer programına yönelik kalıcı bir çözümün ancak diplomasiyle sağlanabileceğini belirtti.

Netanyahu: “İran ile anlaşmak tarihi hata”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu anlaşmayla ilgili, “Bu anlaşma tarihi bir hata” diyerek tepkisini dile getirdi.

İran ile müzakerelere başından beri sert tepki gösteren Netanyahu, anlaşmanın sonuçlarının İsrail’i tehdit ettiğini ve  gerekirse İsrail’in kendini korumak için İran’a karşı askeri harekât düzenleyebileceğini açıkladı.

Netanyahu İran’ın sadece yüzeysel bazı tavizler karşılığında nükleer programını koruma fırsatını elde ettiğini ve yapılan anlaşmanın yetersiz olduğunu belirtti.

Netanyahu, “Anlaşma dünyayı daha tehlikeli bir hale getirdi. Dünyanın en tehlikeli rejimi, dünyadaki en tehlikeli silahları elde etme konusunda önemli bir adım attı. İran İsrail’i yok etmeye kararlı. Dolayısıyla İsrail bu anlaşmanın hükümlerine bağlı değildir,” ifadesini kullandı.

İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres anlaşmayla ilgili olarak, “Anlaşmanın başarısı veya başarısızlığı sonuçlara göre değerlendirilecektir. Diplomatik yol başarısız olursa, alternatif yollar çok daha zor ve kötü olacaktır,” açıklamasını yaptı.

İran’ın nükleer programını izlemekle görevli İsrail İstihbarat Bakanı Yuval Steinitz, “Yapılan anlaşma İran’ın aldatmacasından ibaret ve İran’ı bomba sahibi olmaya biraz daha yaklaştırdı,” açıklamasında bulundu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada pazar gecesi Netanyahu’nun Obama ile telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Netanyahu pazartesi günkü kabine toplantısında Obama ile yaptıkları telefon görüşmesi üzerine, güvenlik danışmanlarından oluşan İsrailli bir ekibin önümüzdeki hafta ABD’ye giderek İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın son durumuyla ilgili çalışmalarda bulunacağını duyurdu.

 

İran'dan ilk açıklama

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani imzalanan nükleer anlaşmayla ilgili devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Dünyadaki büyük güçler, İran’ın nükleer faaliyet hakkını artık resmen tanıdı,” dedi.

Ruhani yaptırımların sırasıyla kaldırılmasını anlaşmanın en önemli maddesi olarak değerlendirdi ve İran’ın hiçbir zaman nükleer silah üretmenin peşinde olmadığını tekrarladı. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de düzenlediği basın toplantısında anlaşmanın önemli bir başarı olmasına rağmen henüz bir ilk adım olduğunu, İran halkının haklarına ve onuruna saygı beklediğini dile getirdi.

Bölge ve dünyadaki gelişmelerin kendileri için çok önemli olduğunu belirten Zarif, bu anlaşmanın karşılıklı güvenin inşası için somut adımlar getireceğini kaydetti.

 

Arap Dünyası ne dedi?

Suudi Arabistan resmi bir açıklama yaparak yapılan ara anlaşmayı temkinli bir şekilde kutladı. Yapılan açıklamada, “İyi niyet söz konusuysa bu ara anlaşma İran’ın nükleer programına dair kapsamlı bir çözüm için ilk adım olabilir,” sözlerine yer verildi.

Filistin Yönetimi pazar günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, yapılan anlaşmanın İsrail-Filistin sorununu çözmek için uluslararası toplumu harekete geçireceğini umut ettiklerini belirtti. Filistin Yönetimi Sözcüsü Nabil Abu Rudaineh anlaşmanın aynı zamanda İsrail’e Ortadoğu’da barışın tek çözüm olduğunu gösteren bir mesaj niteliğinde olduğunu sözlerine ekledi.

Hamas Yönetimi üst düzey yetkililerinden Musa Abu Marzouk anlaşmayı eleştirerek şu yorumda bulundu: “Bölgede İran tehdidin olmaması İsrail’i bölgede kimyasal silaha sahip tek güç haline getirecek. Yine de, İran’a uygulanan yaptırımların kalması ve İran ekonomisinin düzelmesi açısından bu oldukça önemli bir gelişme.”

Körfez ülkelerinden Katar ve Kuveyt konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri anlaşmayı ve tarafları övdü. Bahreyn Dışişleri Bakanı Khalid bin Ahmed Al Khalifa, “Bölgede toplu imha silahlarının kullanımına son verecekse, bu anlaşmanın yapılmasından memnunuz,” ifadesini kullandı.

 

İran Yahudileri nükleer programı destekledi

İranlı Yahudiler, Cenevre görüşmelerinin başlamasından bir gün önce BM’nin Tahran’daki binasının önünde toplanarak İran’ın uranyum zenginleştirme hakkını savundu. Göstericiler ellerinde Tevrat ve İngilizce, Farsça ve İbranice pankartlarla İranlı müzakerecilere destek verirken görüntülendi. İran Yahudi Cemaati’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “İranlı Yahudiler olarak batılı devletlerle yapılan görüşmelerde İranlı müzakerecilere tam desteğimizi sunuyoruz ve karşı tarafa bu fırsatı kaçırmamasını öneriyoruz.”