Mandela ve Yusuf Peygamber

Çağımızın en büyük liderlerinden, adı ırkçılığa karşı verilen savaş ile özdeşmiş Nelson Mandela ile Yusuf Peygamber hangi ortak yönlere sahiptiler?

Kültür 0 yorum
9 Aralık 2013 Pazartesi

Tevrat’taki adı ile Yakov, Kuran’daki adı ile Yusuf Peygamber, nasıl köle olarak satıldığı bir ülkede bir lider olmayı başarmış dahası yaşadığı ülkenin halkını mutlak bir felaketten kurtarmıştı. 

Yedioth Aharonot gazetesi yazarlarından Rav Levi Brackman Mandela’nın ölümü dolayısı ile kaleme aldığı yazısında iki lider arasındaki benzerlikleri ve adaletsizlik karşısında takındıkları yenilmez felsefeyi anlattı.

Rav Brackman ünlü lider için şöyle diyor:

“Nelson Mandela siyahilerin aşağılandığı, baskı altında yaşadığı, en basit insani haklardan mahrum olduğu Güney Afrika’da doğmuş bir insandı.

Hukuk eğitimi alan Nelson Mandela bu durumda beyazlardan nefret etmek ve şiddette bulaşmak yerine mücadelesini siyasi ve hukuki zeminlere taşımış ve 16 yıl demir parmaklıklar arasında kaldıktan sonra hapishaneden ülkesinin efsanevi lideri olarak çıkmıştı.

Yusuf Peygamber de kutsal kitaba göre kardeşleri tarafından kıskanılmış, kör bir kuyuya atılmış ve köle tüccarları tarafından bulunarak 12 yıl hapis yatmıştı.

Ancak akıl ve barış sembolü Yusuf, kısa zamanda köle olarak geldiği Mısır’da yönetiminin dikkatini çekmiş  ve atandığı görevde ülkeyi mutlak bir ekonomik felaketten kurtarmıştı.

Yıllar sonra onu kuyuya atan kardeşleri onun öldürmek istedikleri kardeşleri olduğunu bilmeden  Mısır’a gelip ondan yardım istemişti.

Ancak Yusuf kardeşlerine kimliğini açıkladığında bile nefrete bulaşmamış ve kardeşlerine iyi davranmıştı.” 

Yazar Rav Levi Brackman yazısında hem Mandela’nın hem de Yusuf Peygamber’in zorluklar ve baskı karşısında nefret ve şiddete bulaşmak yerine Tanrısal bir yol seçtiklerini dolayısı ile hem kendileri hem de halkları için bir zafer kazandıklarını belirtiyor. 

Rav Brackman iki lider arasındaki benzerliği şöyle özetliyor:

 “Mandela tıpkı Yusuf Peygamber gibi içinde bulunduğu kötü durumun Tanrı’nın bir yazgısı olduğunu kabul etmiş, beyazlara karşı şiddete yönelmek yerine barışçıl mücadeleyi tercih etmiş, bir an bile Tanrı’nın halkına eninde sonunda adaleti getireceğinden şüphe etmemişti.

Böylece Mandela hem kendi halkını kölelikten kurtarmış hem de dünya yüzünde onlarca ülkeye örnek olmuştu.” 

Rav Brackman’ın yazısında dikkat çektiği bir diğer konu da, Mandela’nın bu dünyaya veda ettiği haftada, Yahudi aleminin sinagoglarda Tevrat’taki Yusuf Peygamber ve kardeşleri bölümünün okuyor olması...

 

 

 

1 Yorum