Euro Bölgesi en kötünün geride kaldığını söyleyerek, politikalar konusunda iyimser tablo çizse de, Nobelli ekonomist Stiglitz bu görüşü paylaşmıyor
Avrupa 2008’den bu yana borç krizini atlatmak için birçok politika deniyor. Bazı ekonomistler, bu politikalara ilişkin pozitif bir tablo çizse de, Columbia Üniversitesi profesörü ve Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz bu görüşü desteklemiyor.
Project-Syndicate’te bir makale kaleme alan Stiglitz, yalnızca aşırı iyimser birinin, üzerinden üç sene geçen Euro Bölgesi’ndeki borç krizinde en kötünün geride kaldığını söyleyebileceğini yazdı.
Avrupa’da kişi başı milli hâsıla ve işsizlik oranı gibi kalemlerin hala 2008 seviyesinin altında olduğuna vurgu yapan ABD Başkanı Bill Clinton dönemi Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı olan ve Dünya Bankası Baş ekonomisti Stiglitz, şimdiki tempo ile Avrupa’da ekonomik iyileşme sürecinin 10 yılda tamamlanabileceğini ve ardından normalleşme sürecine geçilmesini beklemenin gerekeceğini savundu.
Stiglitz, Fed’in, gelecek yıllarda ABD’de uzun süreli yüksek işsizlik rakamlarının, ülkenin GSYH’sını negatif olarak ciddi şekilde etkileyeceğine işaret eden son çalışmasına dikkat çekerek, Avrupa’daki işsizliğin, ABD’nin yüzde 40 üzerinde olduğuu belirtti.
ABD Merkez Bankası’nın çalışmasının, Avrupa’yı gerçekten kötü bir dönemin beklediği anlamına geldiğinin altını çizen Stiglitz, “Hepsinden öte Euro Bölgesi’nde temel reformlar yapılmasına ihtiyaç var” dedi.
Stiglitz, Avrupa’da, bankacılık birliğinin tesis edilmesi, sanayi politikasının geriden gelen ülkelere yarayacak bir şekilde revize edilmesi ve kemer sıkma yerine büyüme odaklı politikalar izlenmesinin öncelikli adımlar arasında olması gerektiğini söyledi.