Hollanda’da bulunan Anne Frank House temsilcisi Cihan Tekeli, aralık ayında Ankara’da eğitmenler için düzenlenen Holokost semineri için Türkiye’deydi. Seminerle ilgili gözlemlerini paylaşan Tekeli hem Türk gençlerin hem de Türk öğretmenlerin Holokost konusunda bilgilenmek için hevesli olduğunu belirtti
Size göre Ankara'daki seminer nasıl geçti?
İki gün süren seminere farklı yaşlarda ve iş kollarında çalışan 26 kişi katıldı. Katılımcıların bir kısmı devlet okullarında ve üniversitelerde öğretmenlik yapan kişilerden, bir kısmı da sivil toplum örgütlerinde çalışanlardan oluşuyordu. Gözlemlediğimiz kadarıyla oldukça faydalı bir seminer oldu. Katılımcılardan da çok olumlu geribildirimler aldık. Ancak hâlâ üzerinde çalışmamız gereken bazı noktalar var. Örneğin, konunun karmaşıklığı göz önünde bulundurulursa seminerlerin daha uzun süreli olması gerekiyor. Yine de Türk eğitimcilerden Hasan Tahsin Özkaya’nın anlattığı 'Türkiye ve Holokost' başlıklı konu en beğenilen bölüm oldu. Bu eğitimleri 2014’te İzmir ve Diyarbakır’da yapmayı umuyoruz.
Anne Frank House olarak bu projeye nasıl dahil oldunuz?
2012-13 yıllarında İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz başarılı pilot projeden sonra, Anne Frank House olarak ortaklarımız olan Sosyal Değişim Derneği ve ABD Holokost Anma Müzesi (USHMM) ile çalışmalarımızı Türkiye çapında devam ettirmek istedik. İstanbul'da yaptığımız üç seminer, Holokost'tan alınacak derslerin hâlâ günümüzde geçerliliğini koruduğunu gösterdi. Hem Türk öğretmenler hem de gençler Holokost'u daha fazla öğrenmek istiyorlar. İki hafta gibi kısa bir sürede 100'den fazla kişi seminerlere katılmak istedi. Ne yazık ki şu anda bu kadar fazla insanı eğitebilecek yeterli aracımız yok. Ancak Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi bu projeye ciddi anlamda destek oluyor. Yine aynı şekilde Almanya'nın İstanbul Büyükelçisi iki yıl önce İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz seminerler için bizi desteklemişti.
Sizin bu projedeki amaçlarınız ve hedefleriniz neler?
Amacımız tarihin en karanlık sayfalarından biri olan Holokost'u insanlara öğretmek. Bununla birlikte kime karşı olursa olsun önyargının nelere mal olabileceğini insanlara göstermek ve bu konuda bir farkındalık yaratmak istiyoruz. Antisemitizmin ya da ayrımcılığın herhangi biri türü, sadece Türkiye'de ya da Hollanda’da değil dünyanın hiç bir yerinde kabul edilemez. Hedeflerimizden bir tanesi de çalıştığımız 40'tan fazla ülkede yaşayan gençleri bir araya getirerek birbirlerini ve farklılıklardan doğan zenginlikleri tanımalarını sağlamak. Bu aynı zamanda Anne Frank'ın babası Otto Frank’ın da misyonuydu.
Eğitimler sırasında ne gibi materyaller kullanıyorsunuz?
Tüm eğitim materyallerimizi hem eğitime katılan hem de başvuruda bulunup seçilmeyen adaylarla paylaşacağız. Amacımız Türkiye'deki Holokost eğitimine katkıda bulunmak. Çeşitli metodolojik araçları içeren bu eğitim materyalleri tüm dünyada kullanılıyor. Bunlara ek olarak Türk eğitimcilerimizden Pınar Dost-Niyego ve Hasan Tahsin Özkaya özellikle Türk öğretmenlerin ihtiyaçlarına yönelik çeşitli araçlar geliştirdiler. Diğer tüm ülkelerde olduğu gibi eğitimciler ilk önce uygulamalı ve interaktif materyallerle çalışıyorlar ve bu sayede katılımcılar kendi tarihlerini keşfetme fırsatı buluyorlar.
Türkiye’deki diğer projelerinizden bahsedebilir misiniz?
21-22 Aralık'ta benzer bir semineri gençler için düzenledik. Seminer sırasında gençler, öğretmenlerle yaptığımız Holokost tarihi ve Anne Frank'ın hikayesine ek olarak modern toplumda temel insan haklarına sahip olmanın anlamını tartıştılar. Bu gençler aynı zamanda 21 Aralık’ta Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nde (AFSAD), Anne Frank’ın üvey kız kardeşi Eva Schloss tarafından açılan ‘Anne Frank- Günümüz için bir Tarih’ adlı serginin sertifikalı rehberleri oldular. Holokost’tan kurtulan ve şu an Londra’da yaşayan Schloss sergisinin açılışı için Ankara'ya geldi. Sergi Ankara’dan sonra, 2014 yılı içinde İzmir ve Diyarbakır’da da sergilenecek.
