İzmir Musevi Cemaati asırlardır Aziz Nesin’in ünlü oyunu ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ misali, bir tüzel kişiliği olmadan varlığını sürdüren bir yapıya sahipti.
İzmir Musevi Cemaati asırlardır Aziz Nesin’in ünlü oyunu ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ misali, bir tüzel kişiliği olmadan varlığını sürdüren bir yapıya sahipti. ‘Konsilyo Komunal’ olarak bilinen cemaat yönetimi on üç kişiden oluşur ve cemaat mensupları arasından üç yıllık bir görev süresi için seçilirlerdi.
2010 yılı aralık ayında yapılan son cemaat yönetim kurulu seçimlerinde, Jak Kaya ve ekibi üçüncü kez göreve getirilmişlerdi.
Bu arada, uzun yıllardan beri sürdürülen hukuk mücadelesi 2011 yılı aralık ayı ortalarında meyvesini vermiş ve İzmir Musevi Cemaati’nin vakıf olabilmesinin yolu açılmıştı. Yönetim derhal gerekli çalışmaları başlatmış ve tüm yasal formaliteleri tamamlayarak 2012 yılının mart ayında ‘İzmir Musevi Cemaati Vakfı’ tüzel kişiliğinin ilk yönetim kurulu seçimlerine gidilmişti.
İki başlılık oluşmaması için cemaat yönetimindeki üyelerin yedisi vakıf yönetimine aday oldular ve seçilerek yine Jak Kaya başkanlığında ilk vakıf yönetim kurulunu oluşturdular.
Geçtiğimiz günlerde 2010’da üç yıl için seçilen eski yönetimin (Konsilyo Komunal) süresi doldu. 9 Ocak 2014’te düzenlenen genel kurulda Başkan Jak Kaya, vakfın kuruluşu ile birlikte Konsilyo yönetiminin işlevini yitirmiş olduğunu anlattı. Böylece İzmir Cemaati’nin 500 yıllık Konsilyo yönetimine genel kurul kararı ile son verilmiş oldu.
Üçüncü dönem görev sürecini de büyük bir özveri ile tamamlayan Jak Kaya, yönetimin artık daha genç, daha enerjik kardeşlere geçmesini istediğini söyleyerek vakıf başkanlığından ve yönetiminden istifa etti.
Bu istifa üzerine toplanan Vakıf Yönetim Kurulu, tüzük gereği birinci yedek üyeyi yönetime davet ederek yeni görev bölümüne gittiler. Yapılan görev bölümünde Sami Azar oybirliği ile vakıf başkanlığına seçildi.
Özetle durum bu!
Ayrıntılara gelince... İzmir Musevi Cemaati’nin 500 yıllık yönetim şeklinin sona ermesi gönüllerde bir burukluk yaratmış olsa da, çok daha uygun bir yönetim yapısına geçiş yapıldığı için herkes memnun...
Yoğun bir çalışma temposunun ardından dinlenmeye çekilen eski Başkan Jak Kaya’nın dokuz yıllık görev süresince başardıklarını İzmir toplumu hiçbir zaman unutmayacaktır. Özellikle 2013 yılındaki vakıf kuruluşu ve sinagogların tapularının alınması gibi başarıları her zaman anımsanacak ve cemaat tarihinde yerini alacaktır.
Yeni Vakıf Başkanı Sami Azar 1949 doğumlu... Bugüne kadar birçok dernekte üst düzey görevler almış, deneyimli, ılımlı, güler yüzlü, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan ve toplum tarafından sevilen bir insan.
Sami Azar’ın önünde, tamamlaması ve sonuca ulaştırması gereken birçok konu başlığı var. Vakıf olduktan sonra daha da önem kazanan, ancak Jak Kaya döneminde gündemdeki başlıkların çok daha önemli olmaları nedeni ile ele alınamayan, ‘çağdaş, etkin ve geniş kapsamlı yönetimsel bir reorganizasyon’ bu gündem maddelerinin en önemlisini hatta bana göre vazgeçilmez olanını oluşturmakta.
Sinagogların restorasyonu - İzmir Project - süregelen ve varsa yeni açılması gereken tapuları henüz alınmamış taşınmazların davaları - web sitesi - toplumla geniş anlamda çağdaş iletişim - gençlerimizin ve toplumun tek toplanma yeri olan Liga (Kültür Derneği) salonunun yeniden dekorasyonu - sinagog ve hocaların durumları - kaşerut - güvenlik gibi konular da gündemin diğer maddelerini oluşturmakta.
Gözden kaçırılmaması gereken Sami Azar’ın başkanlık görevini kendi kadrosunu kuramadan mevcut yönetim kurulu ile üstlenmiş olduğudur. Hepsi birbirinden değerli ve deneyimli yönetim kurulu arkadaşlarının, Sayın Azar’ın bu dezavantajını avantaja dönüştüreceklerinden eminim.
İzmir Musevi Cemaati Vakfı (IMCV) yeni başkanı Sayın Sami Azar’a ve değerli yönetim kurulu arkadaşlarına başarılar diliyor, eski başkan Sayın Jak Kaya’ya, yaptığı tüm özverili ve her zaman minnetle anımsanacak çalışmaları nedeni ile cemaatimiz adına teşekkür ediyorum.