Himmler’in aşk mektupları Tel Aviv’de ortaya çıktı

Yediyot Aharonot Gazetesi, SS komutanı Heinrich Himmler’e ait kişisel mektuplardan, fotoğraflardan ve aldığı notlardan oluşan geniş koleksiyonu yayınlamaya hazırlanırken, bu tarihi belgelerin İsrail’e nasıl ulaştığı sorusuna ışık tutmaya çalışacak.

Alman gazetesi Die Welt de, İsrailli bir sanatçının yatağının altında yıllarca koruma altına alınan bu koleksiyonun Tel Aviv’de ortaya çıkmasının ardından bu arşivi yayınlamayı planlıyor.

1927’den Himmler’in intihar ettiği 1945 yılına dek toplanmış kişisel belgelerden oluşan bu arşivin ardındaki sır perdesi birçok araştırmacının ilgisini çekmekte. Bu konuda ortaya atılan en mantıklı yanıt, İsrailli sanatçı Chaim Rosenthal adlı kişinin İkinci Dünya Savaşı dönemine ait belge toplamaya meraklı olduğu ve bu belgeleri Brüksel’de bir pazarda elde ettiğidir.

Diğer bir mantıklı iddiaya göre bu belgeler, Himmler’in savaş sonrasında İtalya’ya kaçan asistanı Karl Wolf’un evinde bulunmuştu. Wolf bu belgeleri bir pazarlık karşılığı değerlendirmeyi planlamış olabilirdi. Bu doğrultuda Wolf merkez ve güney Amerika’ya gittiğinde belgeleri yanında götürmüş olmalıydı. Bu mektupların peşine düşen tarihi belge meraklısı Chaim Rosenthal, Mexico kentinde bir grubun maddi desteği ile Wolf’un tekerlekli sandalyeye mahkum sekreterinden 40 bin dolara satın almıştı.

Bu iki iddiadan hangisinin gerçek olduğu henüz belli olmasa da, Rosenthal’ın bu mektupları 1970’li yıllarda İsrail’e getirdiği ve o tarihten beri koleksiyonu yatağının altında gizlediği bir gerçek.

 ‘Dein Heini’          

Holokost’un en önemli mimarı sayılan Heinrich Himmler gelecekte eşi olacak Marga ile 1927’de tanışmış ve ikili ilişkilerinin ilk dönemlerinden itibaren ayrıntılı bir şekilde yazışmaya başlamıştı. Die Welt Gazetesi’nde belirtildiği üzere Reichsführer SS rütbesine sahip Himmler kaleme aldığı aşk mektuplarını ‘Dein Heini’ (Senin Heini’nin) şeklinde imzalamaktaydı. Daha ileriki dönemlerde, 1938’den sonra Himmler eşi ve kızı ilişkisini yazışarak sürdürdü ve altına ‘Euer Pappi’ (Babanız) diye yazdı.

Yine Die Welt’e göre Himmler, Adolf Hitler’e en yakın ve onun etrafındaki en güçlü Nazi liderlerden biriydi. “Holokost’un zalim organizatörü, Waffen SS, Gestapo ve polis komutanı, temerküz kamplarından ve milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu kişiydi.”

Almanya Federal Arşivi Başkanı Michal Hollman, bu belgelerin hiç şüphesiz gerçek olduklarını, Tel Aviv’de ortaya çıkmalarının şüphe uyandıran bir unsur olmadığını ifade etmekte.

Berlinli tarihçi ve Nazi dönemi uzmanı Michael Wildt, Die Welt Gazetesi’ne yaptığı açıklamada bu belgeleri, “Diğer Nazi liderlerinde örneği görülmeyen kişisel zengin bir arşiv,” sözleri ile değerlendirdi. Çünkü Hermann Göring ile Joseph Goebbels gibi Nazi liderler hiçbir kişisel belge bırakmadılar.

Heinrich Himmler’in özel yaşamına ilişkin zengin bir kaynak oluşturan bu belgeler Chaim Rosenthal’ın kızı Vanessa Lapa adlı bir yönetmen tarafından belgesel bir filme konu olacak. Die Welt’in maddi desteği ile gerçekleşen film Berlin Uluslararası Film Festivali’nde de gösterilecek.

Aslında Die Welt Gazetesi’nden bir grup Himmler’e ait özel arşivin İsrailli yönetmen Vanessa Lapa’nın ailesinin koruması altında olduğunu 2011 yılında öğrenmiş ve o zamandan beri gelişmeleri yakından takip etmişti.

O zamana dek tarihçiler Himmler’in özel yazışmalarının kayıplara karıştığını düşünüyorlardı. Oysa Himmler’in 1945’te intihar etmesinden tam 70 yıl sonra Lapa ailesi arşivi gün yüzüne çıkarma kararı aldı.

Şimdilerde bu arşiv Tel Aviv’deki bir bankanın bir kasasında koruma altında bulunuyor. Belgelerin otantik oldukları uzman kişiler ve Almanya Federal Arşivi yetkilileri tarafından onaylandı. Ayrıca Almanya Federal Arşivi’nde koruma altında bulunan Margarete Himmler’in mektupları ile uyumlu oldukları saptandı.

Mektuplardan alıntılar

Nazilerin 1941 Haziran ayında Sovyetler Birliği’ne girdikleri günün öncesinde Marga’ya yazdığı mektupta Himmler: “Şimdi yeniden savaş başlıyor. Bunu bildiğim için çok kötü uyudum” diyordu. Marga’nın ona yanıtı şöyleydi. “Buzdolabında bir kutu havyar var, yanında götür.”

Bundan birkaç hafta sonra Himmler yeniden mektup yazıyor, bu kez evlilik yıldönümlerini unuttuğu için karısından özür diliyordu. “Evlilik yıldönümümüzü ilk kez unutmuş olmaktan çok üzgünüm. Ancak bu savaş SS için gerçekten çok zor” diyordu.

1928’lere ait ilk yazışmalarda genç çiftin Yahudi halkından tiksinmelerini aralarında sürekli tartıştıkları görülüyor. “Yahudi güruhunun senden ödü kopuyor” diye yazmış Marga, sonra da “Yahudi her zaman Yahudi olarak kalacak” ifadesini kullanmış.

Himmler buna cevap olarak; “Yahudiler için canını sıkma iyi kadın, ben bu konuda sana yardımcı olabilirim” yanıtını vermiş.

Avrupa Yahudiliğinin soykırımı kararı, Nihai Çözüm’den rastgele söz ettiği bir mektupta Himmler, “Ben Auschwitz’e gidiyorum. Öpücükler, senin Heini’nin…” diyordu.