İsrail’in yaptığı bir araştırma sonucunda, her yıl olduğu gibi bu yıl da, çeşitli ülkelerden göç eden halk arasından seçilen ‘Gönüllü Yardımsever’lere altın plaket ödülü verildi
İsrail Hükümeti’nin her yıl verdiği ’Gönüllü Yardımseverler’ ödüllerden bir tanesini bu sene ilk kez bir Türk Yahudi’si almaya hak kazandı. Çeşitli ülkelerin göçmenleri arasından, hükümete gelen yüz kırk teklif içinden, sadece on dört kişi bu ödüle layık görüldü. Türkiyeliler Derneği’nin yaptığı müracaat sonrasında, bu on dört ödülden bir tanesini, ‘Gönüllü Yardımsever’ Moiz Sustiel almaya hak kazandı.
Geçtiğimiz günlerde yapılan ödül töreninde, Göçmenlere Yardım Bakanı Sofa Landver, altın plaket ödüllerini kazananlara sundu. Geceyi İsrail televizyonundan İgal Raviddi yönetti. Açılış konuşmasını Bakan Sofa Landver yaptı. Landver, yıllar önce ülkeye göç ettiğinde, kendisinden önce gelenlerin, hayatını büyük ölçüde kolaylaştırdığını ve sonrasında kendisinin de yeni gelenlere yardım elini uzatarak, yardım etmenin verdiği huzuru tattığını anlattı. İkinci konuşmacı Avukat Yoram Sagi Zaks, ailesinin Mısır’dan göç ettikten sonra çektikleri sıkıntıları, yardımlaşmanın bir vatandaşlık borcu olduğunu, halen bir yardımlaşma derneğinin başında bulunduğunu ve ‘karşılıksız verme’ zevkinin kendisini her gün daha da mutlu ettiğini anlattı. Ardından ödül törenine geçildi. Kökenleri çeşitli ülkelere dayanan, ödül almaya hak kazanmış on dört kişi, kendilerini kısaca tanıttıktan sonra ödül alma hakkını kazandıran yardım faaliyetlerini barkovizyonda gösterilen kısa filmler eşliğinde özetlediler. Ünlü şarkıcı Yardena Arazi popüler şarkılardan sunduğu kısa konserin ardından genç şarkıcı Lionel Parta’nın, umudu ve teşekkürü anlatan, Judeo-Espanyol lisanındaki ‘Grasias a la Vida’ şarkısıyla ödül töreni son buldu.
Moiz Sustiel’den, ‘Gönüllü Yardımsever’ ödülünü kazanmasına neden olan faaliyetlerini özetlemesini rica ettik: “1993 yılında bu ülkeye geldim. Amacım hayatıma yeni bir yön vermek, yeni bir sayfa açmaktı. Lisanı öğrenmek ve iş hayatına atılmak için birçok zorluklarla karşılaştım. Zorlandığım konularda danışabileceğim bir merci yoktu. Zaman içinde, şimdiki eşim Miri’yi tanıdım ve hayatımı yoluna koydum. Bu süre içinde, Türk Yahudilerinden hiç kopmadım. İhtiyacı olanlara zorlandıkları konularda destek olmak amacı ile önceleri tek başıma, sonraları Türkiyeliler Derneği’ne katılarak yardım elini uzattım. Lisan kurslarına gitmeye vakti veya olanakları olmayan kişilere, on-line lisan kursları açtım. Haftanın iki günü de gönüllü arkadaşlarımın yardımı ile İbranice kursları açtık. İhtiyaç sahiplerinin zorlandıkları konularda müracaat edebilecekleri kişileri görevlendirdim. Bu amaçla bir komisyon kurduk. Günlük hayatta karşılaştıkları sorunlar, sağlık konuları, banka muameleleri ve benzer konularında ihtiyacı olanları yönlendirmeleri için gönüllü arkadaşları görevlendirdim. Gelen ailelerin çocuklarının buradaki çocuklarla kaynaşmaları için bir futbol takımı oluşturduk. Bu amaçla belediye bize antrenman sahaları tesis etti. Bu projede futbol antrenörü İsak Adato’nun büyük desteği oldu. Okul sonrası çocukların derslerinde yardım alabilmeleri için okullarla görüştük. Yeni ev açanların evlerine, ihtiyacı olmayan ailelerden tedarik ettiğimiz eşyaları taşımaya başladık. Maddi imkânlarımız oldukça kısıtlı olduğu için, bu işlerin çoğunu biz çalışarak yapmaya çalışıyoruz. Bazen de, imkânsızlıklarımız yüzünden yapamadığım yardımlar için üzüldüm.
Yardım faaliyetlerimizi gerçekleştirmede yardımcı olan tüm ekip arkadaşlarıma buradan teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca, bu ödülü almamda desteklerini esirgemeyen Jak Aboresi ve Zali Toledo’ya da teşekkür borçluyum. İnsanlara yardım elini uzatmak, sevgi vermek bizim için bir ihtiyaçtır. Türk gelenek ve görenekleri ile büyüdük. Türkiye’de büyüklerimiz bize yardım etmenin, paylaşmanın insana büyük mutluluk verdiğini öğrettiler. Amacım, bu yardımlaşma duygusunu gelecek nesillere taşımak ve mümkün mertebe Türk Yahudi’si gençlerinin de bize katılmasını sağlamaktır.”