2 Mart’ta üçüncüsü yapılacak olan GKD Kültür Festivali için Feride Petilon, Doğan Yıldız ve Suzi Mizrahi ile bir araya geldik. Heyecanla bu sene yapacaklarını anlatan ekip bir yandan festivalin hazırlık sürecini bir yandan da ileriye dönük hedeflerini bizlerle paylaştı
Limmud’dan örnek alarak başladığınız GKD Kültür Festivali’nin bu sene üçüncüsünü düzenliyorsunuz. Bize biraz festivalden bahsedebilir misiniz?
Doğan Yıldız: Aslında yaptığımız tamamen bir kültür faaliyeti ancak son üç senedir GKD binası içinde farklı bir şeyler deniyoruz. Denediğimiz şey de insanlara proje bazlı çalışma imkânı sağlamak. Bu vesileyle 2-3 senedir Kültür Festivali adı altında bir bölüm açtık. Kültür Festivali’nin ayrı bir ekibi var. Bizim dışımızda 7-8 kişi daha var komisyonda.
Feride Petilon: Çok uzun süredir GKD’de aktif olarak çalışıyorum. Bilgiyle ilgili bir çalışma olduğu için çok keyifli bir şekilde çalışıyoruz. Esas amacımız bilginin kaynağına gitmek. Bugün internette her şeyi kolayca bulabiliyoruz ama ne kadar doğru bulabiliyoruz? Önemli olan göz göze iletişimle doğru bilgiyi bulmak. Bir şeyi erbabından dinledikten sonra çıkışta o dinlediklerinizi iki kişiyle paylaşmak bile çok şey fark ettirir. İnternetle buna ulaşamazsınız. Her şeye ulaşabilirsiniz insan ilişkisine ulaşamazsınız.
GKD’nin esas amaçlarından bir tanesi de insanları bir araya getirmek ve kaynaştırmak. Kültür Festivali de bu amaçları taşıyor. Derneğimiz gerek mekân gerek alt yapı olarak bu festivali yapmaya oldukça uygun. Müzik, catering, halkla ilişkiler açısından talepleri karşılayabileceğimizi gördük ve bundan faydalanmak istedik.
Suzi Mizrahi: Bu sene ilk kez bu komisyondayım. Beni davet ettikleri zaman büyük bir motivasyonla başladım. Komisyon çerçevesinde birlikte bir şeyler üretmek çok hoş. Mottomuz ‘Bilgi paylaşınca güzeldir.’ Amacımız her yaştan insana hitap edecek bir etkinlik hazırlamak. Bir diğer amacımız da bilgiyi farklı yaş gruplarına sunarken, bu yaş gruplarını kendi içlerinde kaynaştırmak. Son zamanlarda gençleri bir araya getirmek oldukça zor. Senede bir kez bile olsa gençleri kendi ilgi alanları doğrultusunda bir araya getirebilmek çok önemli. Bir de eğer bu festival geleneksel hale gelebilirse, o gençleri bu komisyonun içine dâhil etmek istiyoruz.
DY: Bizim için her yaştan insanın bir arada olması, birlikte değişik bakış açılarını bir yerde harmanlıyor olmak ve bunlardan ortak bir şeyler üretmek çok keyifli. Amacımız Limmud’a nazaran daha küçük bir bütçeyle, daha fazla sponsor bularak bilgi paylaşımında bulunmak. Örnek aldığımız Limmud’un küçüğünü GKD çatısı altında yapmak istedik ve yola böyle başladık.
Hazırlık süreci nasıl gidiyor? Çalışmalara festivalden ne kadar önce başlıyorsunuz?
DY: Biri bittiği zaman diğerinin hayalleri başlıyor. Bitmiş olanın yerine yenisiyle insanlara yeni neler verebiliriz diye düşünmeye başlıyoruz. İlk yaptığımız şey bu işe gönül veren, bu heyecanı paylaşacak insanları bir araya getirmek oluyor. Sonra yavaş yavaş kişilerin, etkinliklerin seçimine başlıyoruz.
FD: Bu sene enteresan bir şey yaşadık. Yurt dışında yaşayan iki üyemiz komisyona internet ve telefon yoluyla destek verdi.
SM: 2 Mart’a yaklaştıkça daha bir hummalı çalışmaya başladık. Bir tarafıyla hoş bir tarafıyla da stresli bir sürecin içindeyiz.
Konukların ve etkinlerin seçiminde göz önünde bulundurduğunuz kriterler neler?
SM: Öncelikle her yaşa hitap eden konukların ve etkinliklerin olmasına dikkat ediyoruz. Birinci önceliğimiz bu. Gençler, yetişkinler, anne-babalar, orta yaş grubu da kendilerinden bir şeyler bulsun istiyoruz.
FP: Bazen konuşmacı bazında düşünüyoruz. “Şu kişi gelsin ve bize kendi istediği bir konuyu anlatsın, nasılsa onu dinlemekten büyük keyif alıyoruz,” diyoruz. Bazen de, “Bizi çok ilgilendiren bir konu var. Bu konuyu bize en iyi kim anlatabilir?” diyor ve o kişiyi arıyoruz.
SM: Bir de günceli takip etmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz sene Kültür Festivali 9 Mart’taydı. Dünya Kadınlar Günü’nün hemen ertesine denk geldiği için cemaatimizde birçok alanda başarılı olmuş iş kadınlarıyla ‘Ev ve iş hayatındaki denge’ konulu bir panel düzenledik. Bu sene de ‘Kariyer Yolculuğu’ adı altından insan kaynaklarını konu alan bir panel düzenliyoruz. Turkcell, Coca Cola, Pfizer, Philip Morris ve MSD İlaç’ta İK’da çalışan beş kişinin deneyimlerini dinleyeceğiz.
Yeri gelmişken hemen sormak istiyorum. Bu seneler kimler olacak festivalde?
DY: Hocaların hocası İlber Ortalı var. Bize tarih penceresinden son günlerin Türkiye’sini anlatacak.
SM: Bu sene çok farklı bir şey deneyeceğiz. Rubi Asa ile fotoğraf atölyesi yapacağız. Bu atölyede insanlar ilk önce derneğe gelecekler. Bir saat kadar küçük bir eğitim aldıktan sonra dışarı çıkarak fotoğraf çekecekler. Daha sonra derneğe geri dönerek resimlerini sergileme fırsatı bulacaklar. Bir de küçük bir de yarışma olacak ve ilk dörde girenlere ödül verilecek.
Katılımcılar aldıkları teknik eğitimi pratiğe dökme, uygulama ve bunu paylaşma fırsatı bulacaklar. Bunun çok keyifli bir etkinlik olacağını düşünüyoruz.
FP: Ayrıca tüm gün sürecek bir Scrabble turnuvası düzenleyeceğiz. Tek bir panele katılıp daha sonra turnuvaya katılabilecek insanlar.
DY: Ayrıca Cozi Zalma, toplumda bilinen adıyla Geveze, aramızda olacak. Yoğun programına rağmen davetimizi hemen kabul etti. Bizlere festival sırasında bir sürprizi olacak. Ayrıca sünnet konusunu ele alacağız. Avrupa’da sünnetin yasaklanması gündeme gelince biz de bu konuyu irdelemeye karar verdik.‘Avraam’dan bugüne sünnet’ konulu panelde Rav İsak Alaluf ve Albert Gerşon bizleri aydınlatacak. Trakya Olaylarını ele alan ve Avrupa yakasında bir kez sahnelenen ‘Elveda Trakya’ adlı tiyatro gösterisini festivalin içine kattık. Rozi Ülçer’in başlattığı Yoel Ülçer Fonu’ya birlikte gönüllü hanımlar bir araya gelip bu gösteriyi hazırladılar. Bizim için cemaatimizde gönüllü kişilerin ortaya çıkardığı eserleri paylaşmak çok önemli. Bunun çok ilgi çekeceğini düşünüyoruz. Ayrıca GKD’nin spor salonu yenilendikten sonra adı Yoel Ülçer Spor Salonu oldu. Bu faaliyeti Kültür Festivali ekibi olarak çok yapmak istiyorduk. Onlar da bizi kırmadılar. Böylelikle gönül bağı da kurmuş olduk. Lüset Kohen Fins de o gün ‘On Derin Ayak İzi’ adlı kitabını imzalayacak.
SM: Uygulamalı olarak erkek modasını bir baba oğuldan dinleyeceğiz. Getirecekleri mankenlerle erkak modasına dair bilgiler alacağız. Bizi kırmayan kişilerden biri de Moris Kastro. Moris ‘What is Google?’ başlığı adı altında en çok merak edilen konulardan biri olan Google’ın nasıl para kazandığını anlatacak.
Bir konu başlığımız da Suadiye Minix olacak. Kendine ait ayrı bir yönetimi olan Suadiye Minix üç senedir neler yaptığını, başarılarını paylaşacak. O güne özel 3-7 yaş çocukları olan veliler çocuklarını yuvaya ücretsiz olarak bırakabilecekler. Tuna Sarfati ebru atölyesi yapacak ve henüz sonuçlandırmadığımız sürpriz başka atölyelerimiz de olacak. Aksel Bonfil’in aramızda olmasını bekliyoruz ama kendisi uluslararası bir ödül kazandığı için o tarihlerde ABD’de olabilir. Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sami Gülgöz, ‘Aşk’ konu başlığı ile Yakup Gidon aramızda olacak. Ayrıca tüm gün boyunca Milen Franko’nun resim sergisi gezilebilecek.
FP: En çok hoşumuza giden şey de kimi davet ettiysek büyük bir heyecanla davetimizi kabul edip ciddi ciddi hazırlık yapıyor olmaları oldu. İnsanların bu olaya değer vermeleri bizi daha da heyecanlandırıyor.
Geçtiğimiz senelerde aldığınız tepkiler, geri bildirimler ne yönde oldu?
DY: Geçtiğimi iki senede 200 kişilik iki tane etkinlik düzenledik ve bu bizim yegâne demotive olduğumuz konu oldu. Bütün sene çalışıp, emek verdiğimiz bir etkinliğin hele derneğin kapasitesi de müsaitken bu kadar az kişide kalması açıkçası üzüyor bizi. Onun dışında katılan herkes bilgi akışından, etkinliklerden çok memnun olduklarını dile getirdiler. Geçtiğimiz sene Hay Yanarocak bizim için gelmişti ve insanlar onu bırakmak istemedi. Diğer panellerin başlamasına rağmen etrafındaki kalabalık bir türlü dağılmadı. Bunları görmekten elbette çok mutlu oluyoruz ama bu sayının artması, insanların değer verip festivali sahiplenmesi bizi daha da mutlu edecek.
BU SENEDEN BEKLENTİLERİNİZ NEDİR?
SM: Daha fazla insana ulaşarak katılımcı sayısını arttırmak ilk hedefimiz. Her yaş grubunun kendi içinde de kaynaşması benim çok büyük bir beklentim. Her yaş grubu kendi içinde bir yalnızlıkla mücadele ediyor. Fırsat olsun, biz yaratalım ve onlar da bu fırsatları değerlendirsinler istiyorum.
Festivale katılmak için ne yapmamız gerekiyor?
DY: www.goztepekulturfestivali.org sitesinden bize ulaşıp başvuruda bulunabilirsiniz. Ayrıca elimizden geldiğince telefon listelerine ulaşıp insanları tek tek aramayı düşünüyoruz. Tüm bunlara ek olarak fısıltı gazetesini kullanıp herkesin kendi tanıdıklarını bu festivale getirmelerini istiyoruz.
İlerisi için hedefleriniz neler?
DY: Bizim en büyük arzumuz gelen kişilerin dolu dolu bir gün geçirip çıkarken bugün bir şeyler aldım demeleri. İnşallah festival hak ettiği başarıya erişir ama asıl önemli olan şu; eğer biz gençlerimize bir şeyler bırakabiliyorsak, bu bayrağı bizden alıp daha iyisini yapabiliyorlarsa biz hedefimize ulaşmış sayarız kendimizi. İki sene arka arkaya yaptığımız festivalin GKD gençliğine örnek olmaya başladığını fark ediyoruz. Onlar da yaptıkları etkinliklerde farklı paneller düzenlemeye başladılar.
SM: Gençleri bu komisyona çekmek en büyük arzumuz. Sadece gençleri değil ortaya grubundan da insanları aramızda görmek istiyoruz. Hedeflediğimiz şeylerden biri de Anadolu yakası kadar Avrupa yakasındaki insanlara ulaşmak. Yaka ayırmadan herkesin bize destek vermesini arzu ediyoruz.