Albümlerinde tanınmış pop ve rock şarkılarına verdiği caz havasıyla ünlenen İsveç’in uluslararası caz yıldızı Viktoria Tostoy, sahip olduğu yıldız ışığını sadece cazcı babası Erik Kjellberg’den değil, büyük büyük dedesi efsanevi Rus yazar Leo Tolstoy’dan da almış…2004 yılında ‘German Jazz Award’ ödülünü kazanan ‘Shining On You’ albümünden beri çıkışını sürdüren sanatçı, 10 Şubat’ta Cemal Reşit Rey’in ‘Caz Şubatı’ konuğu. Tolstoy ile keyifli bir sohbeti paylaştık
Victoria Tolstoy’un babası Erik Kjellberg, bir caz sanatçısı ve genç kız, 19 yaşından beri caz albümleri kaydediyor. Victoria böyle bir atmosferde büyümüş. Bugüne gelince; sanatçı yepyeni albümü ‘A Moment Of Now’da Alanis Morissette, Phil Collins, Peter Gabriel, Stevie Wonder gibi dev isimlerin meşhur şarkılarına piyano eşliğinde yepyeni caz yorumları getiriyor.
Saf caz yapmadığınızı söylüyorsunuz, peki siz müziğinizi nasıl tarif edersiniz?
Aslında belki de her türlü müzikten bir karışım diyebilirim. Albümlerimde rock, soul, pop hatta funk karışımı bir müzik var ama hepsini ekipçe bir şekilde kendi şarkılarıma çeviriyoruz. Güzel bir melodi ve güzel sözler olan her türlü müziğe açığım.
Son albümünüz ‘A Moment Of Now’ ile tüm zamanların en ünlü pop ve rock şarkılarından bazılarını yeniden yorumluyorsunuz; şarkılara nasıl karar verdiniz?
Repertuara karar verirken 80’lerden beri en sevdiğim ve en çok dinlediğim şarkıları itunes kütüphanesinden özgürce seçmeye başlayarak ilk adımı attık. Sonrasında plak şirketi, telifleri için görüştü ve teknik ayrıntıları halletti. Bu arada en sevdiğim iş, şarkıları yeniden gözden geçirmekti.
Pop şarkılarını caz halleriyle yorumlamayı sevdiğinize göre en beğendiğiniz pop sanatçıları kimler?
Müzik dinlerken de repertuar hazırlarken de kendimi özgür bırakırım ama en sevdiğim pop sanatçısı kesinlikle Prince. Henüz sekiz yaşında iken ilk aldığım plak Prince’in ‘Purple Rain’i idi. Hâlâ en sevdiğim albümlerden biridir.
Alanis Morissette’in ‘Hand in My Pocket’ parçasına da çok yumuşak bir yorum getiriyorsunuz; günlük hayatınızda alternatif rock şarkılar da dinliyor musunuz?
Alanis Morissette harika şarkı söylüyor ve önemlisi müthiş bir karizması var. Çok doğal görünüyor, neredeyse komşu kızı gibi. Yıldız kalitesi olan bir komşu kızı. Günlük hayatımda da söylediğim gibi rock dahil her tür müzik dinliyorum.
Uzun zamandır size piyanoda Jacob Karlzon eşlik ediyor ama en çok hangi şarkıdaki uyarlamanızda piyanosuyla sizi şaşırttı?
O, beni her zaman şaşırtıyor çünkü hiçbir zaman sıkıcı olmuyor. Şarkılardaki piyano yorumunu ikimiz için sürekli geliştiriyor, ama özellikle ‘Moment of Now’un kayıtlarındaki ‘Hand in My Pocket’ favorim.
Albümünüzdeki sürprizlerden biri de Peter Gabriel şarkısı ‘Red Rain’ ve şarkının sözleri Gabriel’in tekrar eden bir düşüne gönderme yapıyor; peki siz o şarkıyı söylerken neler hayal ediyorsunuz?
Aslında şarkı, sözleriyle tamamen Peter Gabriel’in düşünü yansıtıyor ama benim aklıma gelen insanları, evleri ve her yeri boyayan kırmızı bir yağmur… Hayal edersem her yerin kan olduğu dramatik bir görüntü aklıma geliyor.
Babanız bir caz müzisyeni, siz de 19 yaşından beri caz albümleri kaydediyorsunuz; ailede başka caz starları yetişiyor mu?
Beş yaşındaki oğlum Nils olabilir. Müziği çok seviyor ama daha çok dans etmeyi seviyor. Şimdiden küçük bir dansçı. Evde piyanoyu ve davulu da kurcalıyor.
Caz Şubatı misafiri olarak 10 Şubat’ta Cemal Reşit Rey’de sahne alacaksınız; İstanbul’un en çok nesini seviyorsunuz?
İstanbul çok güzel bir şehir. Farklı şehirlere gittiğim zaman, özellikle lokal yemekleri öğrenmeyi seviyorum ve İstanbul’daki yemekleri unutamıyorum. İnsanlarınız da çok arkadaş canlısı ve çok açık fikirli.