Futbolun ne kadar moral ile bağlantılı olduğunu bu hafta bir kez daha gördük. Fenerbahçe’nin Eskişehirspor karşısında 3 puan kaybetmesinin arkasından Galatasaray’ın ne kadar iştahlandığını ve bunun nasıl maça yansıdığını izledik
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın dışında bu ligde şampiyonluğa gerçek anlamda oynayan olmadığı gibi bu sene de yok. Bu anlamda Galatasaray’ın yarıştan kopması bir bakıma Fenerbahçe’nin şampiyonluğu anlamına gelecekti. Bu hafta bunun tersine bir durum yaşanması yarışın ilerleyen haftalarda kopmayacağı anlamına gelmiyor tabii ki. Fakat Fenerbahçe’nin rakiplerine, Rıdvan Dilmen’in deyişiyle “Hesap yapma imkânı verdiği” bir gerçek. Galatasaray gelecek hafta daha bir umutla çıkarken Fenerbahçe daha bir stresle çıkacak. Buna karşın bu sezon bu gibi yenilgilerden sonra Fenerbahçe’nin direncinden ve disiplininden taviz vermediğini görüyoruz. Gelecek hafta toparlanma durumlarında hala iplerin ellerinde olduğu noktaya gelecekler. Bunun sebebi hem moral olarak denklenecekler hem de Galatasaray’ın kupa ve Avrupa maçları başlayacak. Fakat yine de ben büyük takımların transfer sezonlarında 1 tane de olsa transfer yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece ihtiyaçtan değil, biraz da takıma ve taraftara yeni bir sinerji vermek için olabilir. Bunu yapmadı Fenerbahçe ve sadece ihtiyaç penceresinden baktı olaya ama Emenike ve Webo’nun sakatlanması şimdi transferi onlar için de cazip hale getirdi. Transfer sezonu kapanmadan bir santraforun kiralanması Ersun Yanal’ı rahatlatır.
Beşiktaş’a ve Trabzonspor’a gelirsek, bu iki takımın gelecek yıllarda tekrar yarışa gerçek anlamda katılmaları için gelirlerini ciddi biçimde arttırmaları gerekiyor. Beşiktaş’ın stat projesi bunlardan biri. Fenerbahçe’nin son 15 yılda izlediği yol incelenmeli diye düşünüyorum. Aziz Yıldırım’ı birçok konuda eleştirebilirsiniz ama Fenerbahçe’ye bağımsızlık getirdiği ve Türkiye’deki yabancı oyuncu seviyesini doğrudan pozitif etkilediğini yadsıyamayız. Bunu göz önünde bulundurarak, profesyonel ekiplerle çalışıp Fenerbahçe’yi örnek alarak kendi kulüplerinin dinamiklerine uygun bir uzun vadeli business plan yapılabilir.
Daha heyecanlı sezonlar görmüştük özellikle Sivasspor ve Bursaspor’un da kafaya oynadığı yıllarda ama bu sezon da fena gitmiyor. Ülkemizde Anadolu kulüplerini tutan taraftarların bile genelde bunun yanında bir de İstanbul takımı tuttuğunu düşünürsek çok da üzücü olmuyor Fenerbahçe veya Galatasaray havlu atmadığı sürece. Gelecek haftalar bakalım yarış iki takımla devam edecek mi?
