Sözler 120 yıl önce vatan hainliği ile suçlanarak hapse atılan Yahudi asıllı Fransız Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un parmaklılar ardından karısına yazdığı mektuptan.
“Seni ne zaman bir daha öpebileceğim? Sana buradan binlerce öpücük gönderiyorum, benim biricik sevgilim Lusi.”
Tel Aviv Üniversitesi kampüsünde bulunan Diaspora Müzesi (Beth Hatafutsot) mart ayında Fransız ünlü subayın hapishaneden karısına yazdığı mektubu sergileyecek.
Müzede sergilenecek ve New York Times gazetesi tarafından tüm zamanların en romantik 50 aşk mektuplarından biri olarak seçilen duygu dolu satırlar Yüzbaşı Dreyfus’un ne kadar duygusal bir karaktere sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Fransız ordusunun ilk Yahudi subayı olan Alfred Dreyfus, 1894 yılında casuslukla suçlanarak ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
Daha sonra 1896 yılında Fransız ordusu İstihbarat Şefi Kıdemli Albay Picquart, gerçek suçlunun Ferdinand Walsin Esterhazy olduğunu saptamış ancak Picquart gerçeği basına söylemesin diye görev yeri değiştirilerek Tunus’a gönderilmişti.
Gerçek suçlunun Esterhazy olduğu bir şekilde basına sızınca Fransa gazeteleri ve zamanın ünlü entelektüeli Emil Zola, olayın üstüne gitmiş ve 1899 yılında Dreyfus haksız yere 5 yıl hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuştu.
Tarihe ‘Dreyfus Olayı’ olarak geçen skandal yıllar boyunca Fransa’da antisemitizmin bir sembolü olmuş ve tarihçiler arasında tartışılmıştır.