´Yakın bir dost, uzak bir kardeşten iyidir´

İsrail’de 18 Mart 2013 seçimleri ile beraber Netanyahu’nun 33. hükümeti kurması sonrasında ve daha önceki yıllarda İsrail ekonomisi ne yönde ilerlemiş, kısa bir özet verelim istedik.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
19 Mart 2014 Çarşamba

Bölgedeki iki güçlü ekonominin; Türkiye ve İsrail’in deflasyon kaygısı taşıyan Avrupa ve ekonomik toparlanma çabasında olan Amerika ile olan ekonomik ilişkilerine bakıldığında, uzaktaki kardeşten çok yakındaki dostlukları ile bölgeye daha fazla refah getirebilir. 

Enflasyon oranı Şubat 2013’den bu yana yıllık yüzde 1,2 olarak, hedef olan yüzde 1 - 3 arasında gerçekleşmiş durumda, son beş yılda artış genelde gıda fiyatlarında. Bank of Israel (İsrail Merkez Bankası) enflasyon hedeflerini tutturabilmek amacı ile para politikalarında ve hareketlerinde kontroller yapıyor. Bunlardan bir tanesi, gün içinde 10 milyon doları aşan döviz, swap, forward işlemler ile İsrail Hazinesi ve Merkez Bankası bonolarına yapılan işlemlerin raporlanması ile yakın takibi. Merkez Bankası’nın belirlediği yıllık borçlanma faiz oranı yüzde 07,5 (Binde yedi buçuk) ve bizdeki Para Kurulu kararlarına benzer şekilde, aylık olarak genelde ayın son haftası açıklanıyor. Bu oran geçen yıl yüzde 1,25’lerden iki kademe ile bu seviyeye gelmiş durumda. 1995’lerdeki yıllık yüzde 18’lerden bu seviyeye inmiş. Ev fiyatları geçen yılsonunda yüzde 8 oranında artmış durumda. Dünyada olduğu gibi, emlak balonu oluşmasına engel olmak için, artan mortgage kredilerine yönelik geçen yıl Ağustos’ta Bank of Israel önlem almış.

Bankalardan Kullanılan Mortgage Kredileri

İsrail para birimi Şekel, 2007 yılı başına göre, Amerikan doları karşısında 4,205’den 14 Mart 2014 itibarı ile 3,471’e gelerek yıllar içerisinde değer kazanmış durumda. Bu rakam aynı zamanda Lehman Brothers’ın batışının hemen sonrası, Ekim 2008 başındaki 3,464 değerine eşit. 2007 yılı başına göre dolara karşı yüzde 21, Euro’ya karşı aynı dönemde yüzde 16, İngiliz Pound’una karşı yüzde 44, Japon Yeni’ne karşı yüzde 4 oranında değer artışı gerçekleşmiş. The Economist Big Mac Endeksi’ne göre, Ocak 2014’de dolara karşı yüzde 8,5 oranında değerli görünen Şekel’in buna göre olması gereken seviyesi 3,75 seviyeleri. İlginç olan kısım, aynı endekse göre, Şekel ve Türk Lirası’nın düzeltilmiş değerleri bu döviz cinsleri karşısında aynı seviyede. Buradan çıkan sonuç şu şekilde özetlenebilir. Big Mac Menü Tel Aviv’de pahalı satılıyor (dolar cinsinden 5,02) ya da İstanbul’da ucuz satılıyor (dolar cinsinden 3,76) veya Yeni İsrail Şekeli değerli ya da Türk Lirası olması gerekenden daha düşük değerli şu anda. İsrail Merkez Bankası’nın Şubat 2014 itibarı ile 84 milyar dolar tahvil (alacak) cinsinden döviz rezervi bulunuyor. Bunun iki milyar doları IMF’de duruyor. 5,7 milyar doları nakit cinsinden mevduat şeklinde.

 

Bankalardan Kullanılan Kredilerin Dağılımı (İş, Hane halkı)

Her ne kadar hane halkı borçlanması yıllar içinde artıyor görünse de, İsrail’deki bankaların 2012 – 2013 yılları bilanço rakamlarında bir büyüme görünmüyor. Dördü yabancı toplam 20 bankanın 360 milyar dolar civarında bir aktif büyüklüğü bulunuyor. 2012’ye göre yabancıların İsrail’de doğrudan yatırımları yıllık 14 milyar dolar ile az miktarda artarak devam ederken, bonolardan kaynaklı bir şekilde portföy yatırımları 2011 ve 2012’de azalmış ve negatife dönmüş. 2013’de ise nette 1,1 milyar dolar giriş var ve Ocak 2014’de devam ediyor. Tersine, İsrail doğrudan yatırımları İsrail dışında azalırken, portföy yatırımları geçen sene 10 milyar doların üzerinde gerçekleşmiş.

  

Kredilerin / Borçların GSYİH Oranı

(İş, Hane halkı)

Çalışan sayısı İsrail vatandaşlarında 2009’da 3 milyon kişi iken 2013 sonunda 3,5 milyona ulaşmış. Benzer bir artış, resmi olmayan çalışan sayısında da görülüyor. 2010 yılındaki yüzde 8,4 olan işsizlik oranı 2013 sonunda yüzde 5,4’e inmiş. Bay – Bayan işsiz oranı eşit sayılır.

Kamu borcu / GSYİH oranı 2007’de yüzde 74,7 iken, 2013’de yüzde 68,4’e inmiş, bunun yüzde 40,2’si devlet harcamaları. Bu orandaki düşme trendine rağmen Avrupa Birliği’nin Maastricht kriteri olan yüzde 60’ın üstünde. (AB Ortalaması yüzde 90, Türkiye yüzde 41) Yıllık bütçe açığının GSYİH’ya oranı yüzde 3,2 ile dünyadaki kabul oranına yakın durumda. GSYİH büyüme hızı geçen yıl yüzde 2,3 ve yıllık ekonomik büyüklük 280 milyar dolar. (Türkiye 820 milyar dolar) İsrail birçok kalemde OECD ortalamalarının genelde olumlu olarak üzerinde.

Türkiye 2,5 milyar dolar ile ihracatta beşinci, ithalatta dokuzuncu ticari partneri. Avrupa’ya ihracat yüzde 36 pay ile her sene artıyor. İsrail Ödemeler Dengesi’nde yıllardır “Cari Fazla” veriyor. Üstelik son üç yıldır 9 milyar dolar civarında dış ticaret açığı vermesine rağmen. Fazla vermesinin nedeni ise ağırlıklı olarak her yıl artan hizmet (sektör) gelirleri. İleri teknoloji ürünlerinde yıllık büyüme yüzde 6,5 ile genel endüstri büyüme oranı ortalamasının iki katı, ihracatta ise payı yüzde 81. Cari fazlanın GSYİH’ya oranı yüzde 1, ancak 2009 ve 2010’a göre düşmüş durumda.

Tel Aviv Borsası’nda hisse senetlerinin pazar değeri 203 milyar dolar, bono & tahvil (Makam dâhil) pazarı 280 milyar dolar büyüklüğünde ve bunun 90 milyar dolar kadarı özel sektör tahvillerinden, yarısı her sene payı artan gayrimenkul firmalarından oluşuyor. Halka açık firma sayısı 600’lerden 508 adete inmesine rağmen, BİST’te 2013’de 24 adet artarak 422’ye ulaşan kote firmaya göre halen ulaşılması zor bir rakam. Nasdaq ile ortaklık yapan BİST’e göre de Tel Aviv’dekilerin 138 tanesi ileri teknoloji firması. 

İsrail Merkez Bankası’nın bilançosu

İsrail Merkez Bankası’nın bilançosuna bakıldığında, altın rezervi bulunmuyor. 250 milyar Şekel menkul kıymet portföyü taşıyor, bilanço büyüklüğü 300 milyar Şekel ile bilanço kompozisyonu Amerikan Merkez Bankası FED’e benziyor. İsrail Merkez Bankası’nın bilanço büyüklüğünün yüzde 25’i seviyelerinde bulunan Şekel banknotlar, 4,1 trilyon dolarda 1,25 trilyon dolar banknota oransal olarak yakın durumda. Belki de, eski İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer’in Obama tarafından Ocak ayında FED’e Yellen’den sonra İkinci Başkan olarak atanması bu anlamda tesadüf değildir.

Özetle, İsrail ekonomisi IMF’in yıllık değerlendirme raporunda da belirttiği üzere, birçok gelişmiş ekonomi ile kıyaslandığında genel olarak iyi durumda diye kabul edilebilir. Bölgedeki iki güçlü ekonomi Türkiye ve İsrail’in bazı rasyo ve rakamlarında düzeltme ihtiyacı bulunsa da, her ikisinin de deflasyon kaygısı taşıyan Avrupa ve ekonomik toparlanma çabasında olan Amerika ile olan ekonomik ilişkilerine bakıldığında, uzaktaki kardeşten çok yakındaki dostlukları ile bölgeye daha fazla refah getirebilir.

 

http://www.boi.org.il/en/DataAndStatistics/Pages/Default.aspx

http://www.boi.org.il/en/NewsAndPublications/RegularPublications/Pages/maazan.aspx 

http://www.financeisrael.mof.gov.il/.../EconomicHighlightsPresentation-2013-4.pdf

http://www.boi.org.il/en/.../2014_IMF_Israel_2013_Article_IV_Consultation1447.pdf