30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde yaklaşık 33 bin kişi ilk defa sürece aktif olarak katkıda bulunmak için Oy ve Ötesi’ne katılarak elini taşın altına koydu.
Oy ve Ötesi özellikle gençleri bilinçlendirmek ve oy vermeye teşvik etmek için kurulmuş gönüllük esasına dayalı bir oluşum. O gün sandık başında görev yapan gençlerimize yaşadıklarını ve gözlemlediklerini sordum. Hepsi de Oy ve Ötesi’ne katıldıkları için çok memnun ama ne yazık ki sisteme dair kuşku ve güvensizlikleri daha da artmış. Bir sonraki seçimlerde de mutlaka görev alacaklarını belirtirlerken bir yandan da herkesi harekete geçmeye çağırıyorlar.
Görevi: Tarabya İstek Kemal Atatürk Lisesi - bina sorumlusu
Neden Oy ve Ötesi?
Bugüne kadar hep seçim hilesi, türlü oyunlar gibi şeylere takılıp ama karşılığında hiçbir şey yapmadığımı gördüm. Oy ve Ötesi ile tanıştıktan sonra sadece oy kullanmanın ciddi bir görev olduğu kadar oylama sürecinde görev almanın da gerekli bir sorumluluk olduğuna karar verdim.
Bu seçim sayesinde oy vermenin dışında oyumuza / sandığımıza sahip çıkmanın da oldukça önemli olduğunu öğrenmiş olduk.
Buna kesinlikle katılıyorum. Okul sorumlusuydum ve okulumda on sekiz sandık vardı. Gecenin sonunda da benim elimde 18 ıslak imzalı resmi tutanak vardı. O gece bu bilgileri sisteme girdim ve ilerleyen günlerde YSK'nın sonuçları ile karşılaştırdım. Benim okulumdaki sandıklarda bir sorun olmadı. Bu durum benim kafamdaki hile önyargısını biraz olsun kırdı. Bence birçoğumuzun önyargısında seçimlerde hile yapıldığı düşüncesi var. Belki yapılıyordur ama sandık başında bilfiil görev almadığımız ve sonuçları kendi gözlerimizle teyit etmediğimiz sürece sadece konuşmaktan ileri gidemeyeceğimizi düşünüyorum.
Seçimler veya sayım sırasında herhangi bir kötü tepkiye, “Burada ne işiniz var?” gibi sözlere maruz kaldın mı?
Görev yaptığım okulda herhangi bir sorun çıkmadı ama gün içerisinde çeşitli mesaj gruplarından bazı okul sorumlularının ve/veya müşahitlerin sıkıntılara maruz kaldığını öğrendim.
Görevi: Özel Fatih Sultan Koleji - sandık müşahidi
Oy ve Ötesi’ne katılmanda ne rol oynadı?
Sosyal medyadaki kampanyaların ardından yakın çevremden birkaç kişinin öne çıkıp gönüllü olması, artan merakım ve değişim için bir başlangıç yapma arzusu ile katıldım.
Yakın çevrenden nasıl tepkiler aldın?
Herkes çok takdir etti ve “biz de mi katılsak” diyenler oldu. Sadece, görev yaptığım mahallenin muhafazakâr bir mahalle olması ve kapalı yaşam kodlarına sahip olması dışardan gelen birine karşı bir direnç doğurur mu endişesi oluşturdu bazılarında ama öyle bir dirençle karşılaşmadım.
Seçim günü sandık başında ve akşamına sayım aşamasında eminim çok enteresan olaylar yaşamışsındır.
Yaşadığım en enteresan deneyim, sabah sandık kurulu görevlilerinin ve gözetmenlerin birer siyasi parti destekçisi olarak bulundukları odada 15 saat birlikte vakit geçirdikten sonra ahbap olup, hakkını helal et deyip öpüşüp ayrılmasıydı. Hangi partiyi desteklerse desteklesin günün sonunda her seçmenin isteği saygı görmek ve huzurlu, barışçıl bir yaşam sürmek. Ayrıca bir de arkadaş edindim, Ümmühan. Fatih’te yaşayan bir anaokulu öğretmeni. Sandık kurulu başkanımızdı. Bana, “Çaya gel sana Fatih'i gezdireyim,” dedi.
İleride yine bu tarz bir oluşumda yer almayı düşünür müsün?
Oy ve Ötesine minnettarım. Sayelerinde ne kadar edilgen yaşadığımı, vatandaş olmanın vergi verip, beş senede bir oy kullanmak olmadığını gördüm. Bizler hak talep etmeli, bilinçlenmeli örgütlenmeli ve yönetime katılmalıyız. Devlete sırt dayayıp oturduğumuz yerden değil, bilfiil çalışmalıyız. Değişim ve kucaklaşma ancak böyle gerçekleşir diye düşünüyorum.
Görevi: Sultanbeyli Kız Teknik ve Meslek Lisesi - sandık müşahidi
Seçimlerden önce katıldığın eğitimlerde neler öğrendin?
Seçimlerden önce eğitim alma fırsatım olmadı. Sabah yolda giderken birkaç konuyu arabada paylaşma fırsatı bulduk:
•Özellikle sandık başkanı ile iyi iletişimde olmamız,
•Kurallara uygun olmayan bir şey gördüğümüzde sandık başkanını uyarmamız,
•Pusula sayımlarını bizim de kaydetmemiz,
•Sayım yapıldıktan sonra mutlaka sandık tutanağını almamız (belki de orada bulunmamızın yegâne sebebi buydu ), gerektiği gibi konuların önemli olduğu belirtildi.
Gün içinde de karşılaştığımız konuları hem telefonda hem de yüz yüze konuşma ve çözme fırsatımız oldu. Özellikle muhtar kâğıdının belediye zarfına koyulması durumunda oyların iptal olup olmayacağı konusu en çok tartışılan ve çözüm bekleyen konuydu.
Oy ve Ötesi’ne katılanların profili hakkında bize bilgi verebilir misin?
Katılanlar arasında yaş açısından çok geniş bir dağılım vardı. Genel olarak 20-25 yaşından 50 - 60 yaşına kadar birçok yaş grubundan gönüllü vardı. Profil olarak bilinçli bir kesim olarak oradaydık diyebilirim. İşin gönüllü olarak yapılması nedeni ile herkes özel bir ilgi ile oradaydı. Geçirmiş olduğumuz gergin sürecin vermiş olduğu hırs ile oyumuzun arkasında durmaya çalıştık.
Seçimler veya sayım sırasında herhangi bir kötü tepkiye, “Burada ne işiniz var?” gibi sözlere maruz kaldın mı?
Benim açımdan herhangi bir sorun yaşanmadı. Sandık başkanının ilk defa görev alması, bu konuda tecrübesiz olması ve benim de birçok konuda onlara destek olmam nedeni ile onların gözünde varlığımın kabulü yükseldi. Özellikle yönergedeki maddeleri referans göstererek yaklaştığım ve ikna ettiğim konular arttıkça, sandık görevlileri ile iletişim arttı.
Açıkçası Sultanbeyli'de görev almayı kabul ettiğim zaman, bölge itibari ile önemli bir yerde görev yaptığımı düşündüm. Ancak daha sonra aslında bölgenin genel olarak oy tercihi belli olduğu için çok da fazla denetime ihtiyaç olmadığını fark ettim. Belki de seçim adına daha çok denetim gerektiren yerlerde gönüllü olmak seçimin dürüstlüğü adına daha faydalı olacaktır. Buradaki tecrübemden edindiğim en önemli konu: Bilgi her şeydir. Konuya hâkimiyet, neyin hakkımız olup olmadığını bilirsek o zaman yapacağımız aksiyonların arkasında o kadar güçlü durabiliriz. Apolitik bir insan olarak oyumun ve özgürlüğümün sembolü için bu görevi yapmayı kabul ettim. İlk önce kendime sonra da çevreme olan sorumluluğumu yerine getirmeye çalıştım. Umarım bir sonraki seçimde çok daha fazla gönüllü ile sandık başında buluşabiliriz.
Çalışma ortamınız nasıldı?
Bu seçimlerde 20 bini aşkın kişi sandıkların ve oyların bekçiliğini yapmaya çalıştı. Bu seçimlerde ana muhalefet partisi ciddi şekilde sınıfta kaldı. Bizler oradayken, oy peşinde koştururken onlardan hiç kimse yoktu. Ve bu durum sadece bizim okulda değildi, birçok kişinin Facebook'dan aynı serzenişte bulunduğunu gördüm. Sadece bizlere mi güvenildi? Ya bizler organize olamasaydık? Buradaki ilgisiz yaklaşım, ben dâhil birçok arkadaşımın, bir sonraki seçim için motivasyonumuzu düşürdü.
Görevi: Tarabya İstek Okulları - sandık müşahidi
Oy ve Ötesi’ne katılmaya nasıl karar verdin?
Oy ve Ötesi’ni kuzenimle yaptığımız bir sohbet esnasında öğrendim, daha sonra biraz araştırdım ve hemen kaydımı yaptırdım. Kuzenimden dinlerken de, kaydımı yaptırdıktan sonra da fark ettim ki belki de ihtiyacımız olan, eksikliğini hissettiğimiz şeylerden biri de buydu. Oy ve Ötesi bizlerde çok güzel bir farkındalık ve beraberlik yarattı. Umarım bize söz hakkı tanıyan bu oluşum giderek büyür.
Sandık başında ve akşamına sayım aşamasında neler yaşadın?
Çok şükür duyduklarım kadar kötü olaylar yaşamadım. Sadece, sabah okula gittiğim zaman sınıfta AKP’den ve CHP’den ikişer gözlemci ile MHP’den bir gözlemci vardı. Bizim sınıfta görev yapacak 3. CHP’li ben olacaktım, AKP’den katılan arkadaşlarımız onlardan fazla olduğumuz için beni sınıfa almak istemediler. Başkanımız çok tarafsız ve sakin yaklaştığı için karşı tarafı ikna ederek bir olay çıkmasını engelledi ve görevimizi yapmamızı sağladı.
İleride yine bu tarz bir oluşumda yer almayı düşünüyor musun?
Seçimler bittikten sonra Oy ve Ötesi hepimize anket gönderdi ve sorulardan biri de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de görev yapmak isteyip istemediğimizdi. Severek görev yapmak istediğimi söyledim çünkü bence artık bir şeylerin ucundan tutma vakti geldi.
Görevi: Kâğıthane Aşık Veysel Okulu - sandık müşahidi
Oy ve Ötesi’ne katılmanda ne rol oynadı?
Süreci öğrenmek istedim. Bunca sene sadece oy verdik ve gerisiyle ilgilenmedik. Gazetelerde hep oy pusulaları çalındı, yolsuzluk yapıldı vb. haberler çıkardı. Bunların hurafe mi yoksa gerçek mi olduğunu öğrenmek için katıldım Oy ve Ötesi’ne. LDP’nin (Liberal Demokrat Parti) müşahidi olarak görev aldım ama bir partinin elemanı olmaktan ziyade sürecin sağlıklı yürümesi için orada bulundum.
Sandık başında ve sayım aşamasında neler yaşadın?
Açıkçası benim için süreci görmek tamamıyla bir hayal kırıklığı oldu. Bundan sonra vereceğim oyun nasıl sayılacağı, hangi süreçlerden geçeceğine dair artık kafamda bir sürü belirsizlikler var.
Ne gibi belirsizliklerden bahsediyorsun?
Kâğıthane’de görevliydim. Oyun atıldıktan sonra sayımı, toplanması ve sisteme doğru girilmesi gibi temel adımlar var. Her adımda ne yazık ki bilinçli olduğunu düşündüğüm bazı hatalara şahit olduk. Kendi sandık başkanım çok bilinçli ve tarafsızdı ama ne yazık ki böyle hatalar yapıldı. Şöyle ki sandık görevlileri olarak ilk önce sandığın nüfus cüzdanını çıkarttık. Bu şu demek, bir sandıktan örneğin 15 AKP, 20 CHP, 35 BDP oyu çıktı. Bunu sandık başkanıyla birlikte diğer görevliler de imzalıyor. O sandık kaybolsa bile itiraz için ıslak damgalı belge niteliği taşıyor. Daha sonradan bizim okulda sonu altı ile biten bütün sandıklarda sistematik olarak hata yapıldığını fark ettik. Saydığımızda yaklaşık 3 bin oyda hata yapıldığı ortaya çıktı ve Oy ve Ötesi sayesinde bu hata düzeltildi. Hangi parti olursa olsun hiçbir oyun boşa gitmemesi gerekiyor. Burjuva işi diyorlardı bizim için ama öyle olmadığını gördük.
Seçimler sayesinde ‘öteki’ mahalle ile iletişime geçme, bir arada olma şansı da yakaladın. Nasıl tepkiler aldın?
Çok güzel tepkiler aldım. Aslında bizim sadece kendi mahallemizde ne işimiz var? İnsanlar her zaman farklı mahallelerde bulunmalı, birbirlerini tanımalı. AKP’liler olsun, BDP’liler olsun çok güzel karşıladılar. Her parti çalışanı kendi partisinin oylarına sahip çıkmak için canla başla çalıştı. O anlamda AKP’yi çok takdir ettim. Son derece organizelerdi. Örnek alınması gereken yönleri var. Akşam oylar sayılırken senin vatandaş olarak oy attığın sandığın sonuçlarını izleme hakkın var ve onlar sonuna kadar oylarının başındalardı. Diğer partilerden kimse yoktu.
İleride yine bu tarz bir oluşumda yer almayı düşünüyor musun?
Keşke sisteme güvenebilsek de biz de oy attıktan sonra Boğaz’da tur atmaya gidebilsek ama ne yazık ki sisteme güvenmediğimden yine müşahit olarak görev alırım diye düşünüyorum. Herkese de tavsiye ederim.
Görevi: Sultanbeyli Kız Meslek Lisesi - sandık müşahidi
Neden Oy ve Ötesi’ne katıldın?
Hrant Dink Anma yürüyüşleri, İnternetime Dokunma, Benim Bedenim Benim Kararım, Gezi… Sokaklara çıktık, tepkimizi dile getirmek için hep yürüdük, sosyal medyada bize benzeyen insanlara fikirlerimizi söyledik ama somut bir aksiyon almadık, bizim gibi düşünmeyenleri görmedik, bir şeyleri değiştirmek için aktif rol oynamadık. Oy ve Ötesi’nden haberdar olduğumda böyle bir gönüllü hareketin bir şeylere etki edebileceğini düşündüm ve katılmaya karar verdim.
Medyada yaşlılara, okuma yazma bilmeyenlere, zihinsel olarak engeli bulunan kişilere dahi oy kullandırılmaya çalışıldığına dair haberler yer aldı. Bu tarz olaylarla karşılaştın mı?
Ben bu tür bir olayla karşılaşmasam da bizim okulda fazlasıyla oy kullandırılmaya çalışılan zihinsel engelli vatandaşımız vardı. Arkadaşlarımız gerekli uyarıları yaptılar.
Seçimler sayesinde ‘öteki’ mahalle ile iletişime geçme, bir arada olma şansı yakaladın.
İşi en enteresan yanı buydu. Gerçekten günlük hayatımızın hiçbir noktasında karşılaşmadığımız bir toplulukla tanıştık. Twitter kapatılmış, YouTube kapatılmış, sansür varmış gibi dertlerimizin çok uzağında, çok daha başka dertleri olan bir ‘öteki’ gördük. Bu neden AKP dışında bir partinin seçimde başarılı olamadığını anlamlandırmamda bana çok faydalı oldu.
Görevi: Eyüp Rami Merkez Ortaokulu - sandık müşahidi
30 Mart yerel seçimlerinde Oy ve Ötesi gönüllüleri olarak İstanbul’un çeşitli semtlerinde görev yaptınız. Böyle bir oluşuma katılmaya karar vermenizde ne rol oynadı? Çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?
Daha evvel politik olarak rahatsız olduğum belli konularda bazı protestolara ve adliye önü toplaşmalarına katılmıştım ama pratikte işe yarar bir şey yapmamıştım. Hem içinde olduğumuz güvensiz ortamda 'bir şeyler yapmak' isteği hem de merak, Oy ve Ötesi'ne katılmak için iyi bir motivasyon oldu. Oy ve Ötesi ile az da olsa bir sorumluluk alıp, en azından sayımın doğru yapılabilmesi için çalışmak bana iyi geldi. Çevremdeki çoğu arkadaşım da Oy ve Ötesi'ne katıldı. Ön çalışmalar, eğitimler için hep iletişim içindeydik.
Seçimlerden önce bir takım eğitimlere katıldınız. Bu eğitimlerde neler öğrendiniz?
Eğitimin ilk cümlesi “biz mücahit değil müşahidiz” idi. Oy ve Ötesi'nin konuya yaklaşımını anlamak açısından kıymetli bir cümle olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber genel olarak karşılaşabileceğimiz usulsüzlüklerin neler olduğunu, nelere ne şekilde karşı çıkmamız gerektiğini, yönergede yer alan önemli ve dikkat etmemiz gereken konuları öğrendik. Diğer bir yandan gereksiz polemiklere girmemek, kendimizi riske atacak cengâverliklerden kaçınmak gerektiğini de öğrendik tabi.
Herhangi bir kötü tepkiye, “Burada ne işiniz var?” gibi sözlere maruz kaldınız mı?
Kalmadım, bilakis sandık başkanı ve görevlileri ile çok iyi anlaştım. Ancak LDP müşahidi olduğum için sayım aşamasında “partiniz sizi göndermiş ama seçime girmeyi unutmuş” gibi esprilerle de karşılaşmadım değil.