Holokost Kurtulanı David D. Fraenkel GKD’ye konuk oldu

Göztepe Kültür Derneği 27 Nisan Pazar günü gönüllü bir Holokost anlatıcısı olan David Daniel Fraenkel’i ayakta karşıladı. Hikâyesi gerçek bir tanıklık ancak verdiği hayat dersi paha biçilmezdi

Holokost
30 Nisan 2014 Çarşamba

Feride Petilon

 

Çocuklarımız ve torunlarımız bu tüyler ürpertici gerçeği yaşayan bir kişiden dinleyebilecek mi? Ellerini havaya kaldırarak hepimiz kardeşiz diyen David Daniel Fraenkel için o yılları anlatmak zor da olsa bir görev adeta...

David Daniel Fraenkel bir hukuk adamı, gönüllü bir Holokost anlatıcısı, kendi deyimi ile muhteşem bir eşe sahip üç çocuk, babası bir survivor. GKD Yönetim Kurulu Üyesi Gabi Behiri ilk sözü alarak, “Bir gerçek ancak tanıklar yoksa ve kanıtlar ortadan kaldırılmış ise inkâr edilebilir. Tanrı’ya şükür halen aramızda hikâyeleri ilk günkü kadar canlı ve tamamen gerçek kişiler var. Bizlere düşen görev duyduklarımızı anlatmak.  Belki affetmek ama asla unutmamak,” dedi ve David Daniel Fraenkel’i konuşmasını yapmak üzere davet etti.

Fraenkel: “Hayatım çok zor geçti. Her zaman atlatmam gereken merhaleler vardı. Gençler bu tecrübeleri dinlemek için, orta yaşlılar da anlatılanları başkalarına anlatabilmek için, daha yaşlılar da tecrübelerini aktarabilmek için buradalar,” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Yaşadıklarım sadece Yahudiler için önem kazanmıyor. Yaşadıklarım insanlık adına da gerçek bir dram.” Holokost kurtulanı David Daniel Fraenkel sadece kendi hikâyesini değil Rus Yahudilerinin, hikâyesine de tanıklık ettiğini, iki kitap yazdığını ve tüm anılarını o sayfalara döktüğünü, hukuk alanında çalışırken ABD’ye davet edildiğini, kibutzların zor şartlarında hayata tutunduğunu da anlattı. “‘Nasıl olur da felsefe, şiir, sanat, tiyatro, büyük güçler, politika, insanlık bu katliamı seyretti?’ diye bana sordular. Cevabı verecek olan bu suçu organize etme yetisine sahip olanlardır. Holokost’tan bahsetmek o kadar kolay değil. O yılları anlatmak için yaşanmamış, çalınmış, yok edilmiş çocukluğumu anlatmam gerek. Uzun yıllar unutmak istedim bu konuda hiç konuşmadım. Korkunç bir deneyimdi. Bugün kaçırılan bir tek uçak için dünya kıyameti kopartıyor. Altı milyon için sadece sonradan ağladık. Biz Macar Yahudileri için hayat önceleri hiç de kötü değildi. Yemyeşil bir kasabada bağları ve şarapları ile meşhur bir yerde, müzisyen olan babam, tasarımcı olan annem ve yedi kardeşimle birlikte yaşardık. Almanya Macaristan’ı işgal edince sarı yıldız taşımak, toplu taşıma araçlarına binememek ve gettolarda yaşmak gibi ayrımcılığın en önemli safhaları olan davranışlar başladı. Altı haftada çok sayıda Yahudi öldürüldü. Ne için? Dindar olmaları veya olmamaları, bilim adamı, ev kadını, genç, yaşlı, çocuk bebek olmaları kriter değildi. Tek suç Yahudi olmaktı. Trenlere doldurulduk. Birkenau’da, Auschwitz’de saçlarımız kesildi. Yıkanmak gaz odalarında can vermek demekti. Yiyeceğimiz hayvan yiyeceği, yataklarımız üst üste, her sabah kimlerin gideceği bir subayın dudakları arasındaydı…” dedi. David Fraenkel daha sonra babasının işi dolayısıyla tayin edilmesi ile hayatta kalmayı nasıl başardığını, trenlerde iken yapılan konuşmalar ile trenin nasıl yol değiştirdiğini, annesinin daima onları kurtarmak adına çeşitli girişimlerde bulunduğunu anlattı. “Ayakkabılarımız bile yoktu. Tifo, dizanteri kötü yaşam koşullarında ortaya çıkıyordu. Özgür kalmak için önce İsviçre’ye oradan İtalya’ya kaçtık. Ablalarım aylarca ormanlarda saklanarak ağaç kabuklarını yediler. Bugün şahane bir eşim, üç çocuğum var,” diyerek yaşam öyküsünü noktaladı. Ancak bu zor şartlardan alınacak dersleri ve yapılacak işleri bizlere hatırlatmak istedi ve şöyle devam etti: “Öncelikle aile birliğinizi kurun. Çocuklarınız ile birlikte kalın, çocuklarınız da sizinle birlikte kalsınlar. Aile birliği kurulursa ulus birliği ve insanlık birliği kurulur. Her şey o çekirdekte saklı” diyerek gençleri uyardı. “Sessiz kalmayın” diye devam etti. “Herkes katil değil, herkes antisemit de değil. Sizinle aynı fikirde olanlar ile diyalog kurun kendinizi tanıtın ve ezdirmeyin. Bilmeniz gereken eğitimin önemidir. Kendinizi savunmanın eğitimini alın,” diyerek herkesi düşünmeye sevk etti. “Bir mum da siz yakın, bir bayrak da siz taşıyın. Sorumluluklarınız var. Almanya’ya davet edildim. Holokost’u yapanlar onlar değil elbette ama bugünkü Alman milleti affetmemizi istiyor. Ben ölen büyükbabalarımın adına, ölen altı milyonun adına karar veremem. Hatta onların acılarının üzerine söz sahibi bile olamam. Görevim bunu anlatmaktır. Bilir misiniz ki Şoa üzerine konuşamayan nice insanlar var. Özgür oldular ama asla hayatlarını düzene koyamadılar. Şoa’nın izleri onları hep takip etti. Ben tüm bu yaşananların üzerine kimseyi affetme hakkına sahip değilim,” dedi.

GKD gençleri ve dinleyiciler David Fraenkel’i ölen altı milyon Yahudi’nin anısına yakılan mumların yanına davet etti. Holokost’ta hayatını kaybeden 1,5 milyon çocuk anısına, bebekleri ile ölüme ilerleyen annelerin adına, Holokost’ta yakınlarını kaybeden yetimlerin adına, kamplarda çalışmayacak kadar yaşlı olduğu için tereddüt edilmeden öldürülen yaşlılar adına, gettolarda ayaklanma cesaretini gösteren kahramanlar adına ve son olarak Holokost savaşçıları adına birer mum yakıldı.