1967 Altı Gün Savaşı’nın efsanevi komutanı, tek gözlü Moshe Dayan’ın hayata meydan okuyan sinema oyuncusu, yönetmen, yapımcı, senarist oğlu Assi Dayan yaşamını yitirdi
Geçtiğimiz hafta Tel Aviv’deki evinde hayata veda eden aktör, yönetmen, senaryo yazarı ve yapımcı Assaf (Assi) Dayan, bir sabra olarak kendini, yaptığı herşeyi ve ülkesi İsrail’de olup bitenleri sürekli sorgulayan bir kişiydi.
Assi Dayan, önce genelkurmay başkanı, ardından savunma bakanı olan, 1967 Altı Gün Savaşı’nın önemli liderlerinden biri efsanevi kişilik Moshe Dayan’ın en küçük oğlu olarak, ülkenin kuzeyinde seçkin bir kooperatif kasabası (moşav) Nahalal’de 1945’te dünyaya geldi.
Annesi Ruth Dayan (97 yaşında) ülkenin ilk konfeksiyon markasının kurucusu olarak tanınır. Büyükbabası Shmuel, Mapai Partisinin bir temsilcisi olarak Knesset üyesiydi, önce hava kuvvetleri komutanı, akabinde savunma bakanı olan dayısı Ezer Weizman ülkenin yedinci devlet başkanı olarak görev yapmıştı. Milletvekili ablası Yael Dayan aynı zamanda Tel Aviv Belediye Meclisi üyesiydi. Erkek kardeşi Ehud Dayan ünlü bir heykeltraştır.
Bu denli köklü ve tanınmış bir ailenin mensubu olan Assi Dayan, Kudüs İbrani Üniversitesi’nde felesefe ve edebiyat eğitimi gördü ve aktörlüğe başladı. Oynadığı filmlerden birinde devlet karşıtı etkinliklere karışan bir siyasi tutukluyu canlandırdı. Yönetmen Uri Barbash’ın ‘Beyond the Walls’ (1984) adlı bu filmi yabancı dilde en iyi film Oscar’ını kazandı. Babasının dünyasına bariz bir şekilde yabancılık hisseden Assi Dayan yönetmenliğini yaptığı filmlerinde İsrail yaşamını ve toplumunu mercek altına aldı. O dönemde Asi’nin annesi ve babası boşandı, ünlü Moshe Dayan siyasetten çekildi. Oysa genç Dayan filmlerinde, İsrail toplumunda ordunun rolü ve etkisini işlemeye devam etti.
İsrail toplumunun çöküşte olduğu inancını taşıyan Dayan 1990’larda bu konuya eğildiği triolojisini çekmeye başladı. ‘Life According to Agfa’(1992) siyah beyaz çekilmiş şiddet içeren bir filmdi. ‘Electric Blanket’ (1995), bir hayat kadını ile korumasını işliyordu. Trioloji, ‘The 92 Minutes of Mr. Baum’ (1997), ile tamamlandı. Assi Dayan bu son filmde canlandırdığı Baum karakteri nedeniyle ülkenin Oscar’ı sayılan Ophir ödülüne layık görüldü. Bu film son olarak bu yıl Hollywood’da ‘The Angriest Man in Brooklyn’ adıyla yeniden çekildi. Filmde Robin Williams, Mila Kunis ve Peter Dinklage rol aldı.
2013’te İsrail Filmleri Haftası vesilesi ile Londra’da bulunan Dayan, The Guardian gazetesine verdiği söyleşide, “İsrail portakal ve askerden öte anlamlar taşıyan bir ülkedir,” ifadesini kullanmıştı.
Assi Dayan’ın yaşamının son yılları ailevi çekişmeler ve hastalıklar nedeniyle zorlu yıllar oldu. Üç kez evlendi, dört çocuk sahibi oldu. Bir dönem uyuşturucunun etkisiyle nahoş dedikoduların çıkmasına yol açtı. 2009’da ciddi bir kalp krizi geçirdi. Annesi Ruth oğlunun özel yaşamı ile sık sık medyanın gündemine çıkmasını eleştiriyor, verdiği söyleşilerde, “İnsanın her şeyi alenen yapmasının da bir sınırı vardır,” diyordu.
Assi Dayan, uluslararası ünlü yazar Etgar Keret’in eşi olan yeğeni Shira Geffen’in yazıp yönettiği ‘Jellyfish’de oynadı. Film Cannes’da Camera d’Or ödülünü kazandı. Son olarak oynadığı ve klinik bir psikologu canlandırdığı ‘Dr. Pomerantz’ (2012), en iyi senaryo dalında Ophir ödülünü kazandı.
Tek gözlü dünyaca ünlü bir generalin ve başarılı kişilerden oluşan bir ailenin çocuğu olarak hayata gelmek Assi Dayan’a uymadı. O sürekli olarak içindeki şeytanla mücadele etti, bazen başardı, fakat genellikle bu ağırlığın üstesinden gelemedi.