Avrupa hafta sonunda, Parlamento seçimlerinde ırkçı ve aşırı sağ partilerin oy oranlarını arttırmasının şokunun yanı sıra antisemit saldırılarla da sarsıldı. Son dönemlerde birçok araştırmaya konu olan ‘yükselen antisemitizm’ fiilen kendini göstermiş oldu
BELÇİKA’DA DÖRT ÖLÜM
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Yahudi Müzesi’ne cumartesi günü kimliği belirlenemeyen silahlı bir saldırgan tarafından düzenlenen saldırı sonucu dört kişi hayatını kaybetti. Belçika hükümeti saldırganı bulmak için ülke çapında arama çalışmaları başlattı.
İsrailli bir çift ile birlikte, Fransız vatandaşı bir kadın ve Belçikalı bir kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından yetkililer ülke genelinde terör alarmı verirken, son zamanlarda gittikçe artan antisemit saldırılara karşı Yahudi okul, hastane ve kurumlarındaki güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı. Olay Belçika’da Avrupa Parlamentosu Başkanlık seçimlerinin yapıldığı akşam gerçekleşti.
Brüksel Savcılığı Sözcüsü Ine Van Wymersch, Belçika polisinin internet sitesinde yer alan fotoğraflarda, güvenlik kameralarında görüntüleri bulunan ve eylemi tek başına gerçekleştirdiği düşünülen saldırganın kimlik tespitinin henüz yapılamadığını belirterek herkesi kendilerine yardımcı olmaya çağırdı. Sözcü, olaydan hemen sonra gözaltına alınan kişinin sanık değil tanık statüsüyle sorgulandığını belirtti.
Van Wymersch, saldırının amacıyla ilgili ellerinde net bir veri olmadığını söylerken Belçika hükümeti saldırıya ait tüm izlerin ‘Yahudi karşıtı’ ve antisemit içerikli olduğunu açıkladı. İftira ve İnkâr ile Mücadele Birliği’ne (Anti Defamation League - ADL) göre, Belçika en antisemit 100 ülke arasında 63. sırada geliyor.
Belçika Başbakanı Elio Di Rupo olayın hemen ardından yaptığı açıklamada saldırıyı kınayarak, ulus olarak Belçika’da yaşayan 40 bin Yahudi’nin arkasında olduklarının altını çizdi. Di Rupo pazar günü de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu arayarak yaşananlardan ötürü İsrail halkına üzüntü ve taziyelerini iletti.
Pazar günkü haftalık kabine toplantısının açılışında konuşan Netanyahu da dört kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan ötürü duyduğu derin üzüntüyü dile getirerek saldırıyı şiddetle kınadı. Kurbanların ailelerinin acısını paylaştığını belirten Netanyahu, saldırıdan Avrupa’da İsrail’e yönelik kışkırtıcı söylem ve antisemit olaylara karşı alınan yetersiz önlemleri sorumlu tuttu.
Netanyahu, “Avrupa’da Kudüs’te yapılan her bir ev için bizi kınayanlar var. Ancak konu Avrupa’da öldürülen Yahudiler olduğu zaman kınama sesleri çok az çıkıyor,” dedi.
Belçika’da bu gelişmeler yaşanırken, Fransa’da da cumartesi akşamı geç saatlerde iki Yahudi sinagogdan çıkarken saldırıya uğradı. Bir kişinin ağır yaralandığı olay sonrasında Fransa İçişleri Bakanı Bernard Caseneuve Fransa’daki tüm sinagog ve Yahudilere ait kurumların etrafındaki güvenlik önemlerinin arttırılmasını istedi.
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres Brüksel Yahudi Cemaati liderlerine gönderdiği baş sağlığı mesajında şu sözlere yer verdi:
“Bu zor zamanlarınızda yanınızdayız. Yaşadığınız şoku ve tarifsiz üzüntüyü paylaşıyoruz. Antisemitizmin her şekline karşı savaşmalıyız. Avrupa’da yayılarak artan antisemitizme karşı liderler gerekli önemleri almalılar.”
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da olayı terör saldırısı olarak niteleyerek kınadı.
Ashton, “Brüksel’deki Yahudi Müzesi’nde yaşanan korkunç olayı açık bir dille kınıyorum. Kurbanların ailelerini baş sağlığı dilerim. Belçikalı yetkililerle Yahudi cemaati birlik ve dayanışma içinde olmalılar. Olayı gerçekleştirenin bulunması için her şey yapılmalı. Terör cezasız kalmamalı,” diye konuştu.