Ben duymasam da sana yaptığım besteyi dinle

“İşitme engellilere daha iyi bir gelecek”  ilkesi ile kurulan İED yararına düzenlenecek konserin provaları izlemek üzere İş Kuleleri’ne davet edildim. Sevgili dernek arkadaşım aynı zamanda bu derneğin de başkanı olan Viki Özromano ile röportaj yapma fırsatını da buldum.

Çoğu zaman evde, işte birbirimize bakmadan konuşurken, aslında birbirimizi ne kadar duyduğumuzun farkında dahi değiliz. Sorularımıza cevap alamadığımızda da “Beni duymuyor musun? Sağır mısın?” diye feryat ederiz. Oysaki bir insan düşünün, baktığınız zaman kusursuz bir fizik, oldukça bakımlı ve sağlıklı bir vücut, parıldayan gözlerle size bakarken dudaklarınızı okumaya çalışmakla kalmıyor, sizin tüm kalbinizdeki derin duyguları da okuyor. İşte hafta sonum, beni duymadan beni duyan, konuşmadan benimle konuşan küçük kalpleri, 31 Mayıs Cumartesi günü İş Kuleleri’ndeki İş Sanat Kültür Merkezi’nde yapacakları konserin provalarında tanıma imkanım oldu.

 Sevgili Viki Özromano, bu derneğin amacını bize kısaca anlatır mısın?

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği işitme engelli çocukları olan aileler tarafından, kendi yaşadıkları sorunları diğer ailelerin yaşamaması amacıyla 2004 yılında kuruldu. “3 E” diye adlandırdığımız Erken Teşhis, Erken Cihazlanma ve Erken Eğitim üçlüsünü gerçekleştirebilmek için bu derneğin çatısında çalışmalara başladık. İşitme engellilerin sorunları, sağlık, eğitim ve sosyalleşmeleri için çalışmalar yapıp, uzmanlarla konferans ve sempozyumlar düzenlemekteyiz.

 Karşılıklı olunca dudakları okuyup anlaşmak kolay da, bazen televizyonda konuşanların tamamen dudakları okuma imkânı olmuyor. Bu konuda neler söylersin?

3 Nisan 2014 tarihli Resmi Gazete’de ‘devrim’ niteliğinde bir karar yayınlandı. İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği’nin yıllardır süren mücadelesi sonucunda Türk TV kanallarında artık yurt dışında olduğu gibi, Türkçe altyazı hizmeti zorunlu hale getirildi. İşitme engelli vatandaşlarımızın yıllardır süren konuşmaları anlayamama çilesi ve feryatları bu kararla son buldu. Yasanın çıkması çok sevindik. Okan Bayülgen’in talk şov programında da işaret dili tercümanı var. Bu programların artmasını istiyoruz. Ayrıca Türk filmler oynatan sinema salonlarında da Türkçe altyazının zorunlu olmasını talep ediyoruz.

 Gelir kaynaklarınız nasıl oluyor? Bağışları nasıl topluyorsunuz?

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği adı kullanılarak satış yapılmak istendiği, para toplamaya çalışıldığını öğrendik. Şunu öncelikle belirteyim ki, İED kesinlikle kapı kapı dolaşarak çeşitli malzemeler satarak gelir ve bağış toplamaz. İşitme engelli çocuklara daha iyi bir gelecek sağlamak amacıyla düzenlenen özel gecelerde toplanan bağışlarla sağlanmakta.

 Sağlanan gelirle neler yapıyorsunuz?

İşitme engeli bebekler erken teşhis ve işitme cihazları ile sesleri duymakta ve konuşma becerisi de geliştirebilmektedir. İşitme engelliler duymadıkları için konuşamazlar. Bizler bu cihazlarla 6 aylık bebeklikten başlayarak onların duyularına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Daha ilerideki yaşlarda Cochlear İmplant da taktırıyoruz.

 Cochlear İmplant nedir?

Cochlear İmplant, işitme cihazlarından az veya hiç yarar sağlayamayan ileri derecede işitme kaybı olanlara yardımcı olmak için tasarlanmış elektronik bir aygıttır. Günlük sesleri şifrelenmiş elektriksel uyarılara dönüştürüp, uyarımlar işitme sinirini uyarıp, beyin onları ses olarak algılamasını sağlayan bir aygıt.

 Pahalı bir aygıt mı? Mesleğim gereği sorayım, bunu talep eden engelliye SGK veriyor mu?

Yaklaşık 3.000 TL fiyatı var. Devlet bunun sadece 800 TL’sini karşılıyor. Bizler de dernek olarak ihtiyaçlı alilere farkını vererek katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Kimi aileler de zaman içinde bize bunu azar azar ödeyerek karşılıyor. 7 yaşında okula giden çocuk erken eğitim almadığı için okuma-yazma öğrenememekte, lise çağına geldiklerinde ise kendilerini geliştirmiş işitme engelliler bile, sınavlarda başarı gösteremediklerinden hiçbir şekilde meslek lisesi harici bir lisede okuma şansına sahip olamıyor. Bu yüzden dernek olarak bu çocuklarımıza, gençlerimize bu aygıtlardan almak için çabalıyoruz.

 Eğitim almaları için özel okullar var mı?

Mart 2009’da işitme engelliler konusunda çalışan 22 uzmanı yurt dışında eğitime gönderdik. MEB, SHÇEK, Marmara Üniversitesi ve İED’nin işbirliği ile çok farklı bir konsept uygulayan Türkiye’nin ilk pilot işitme engelliler erken çocukluk eğitim merkezinin Kasım 2009’da Anadolu yakasında hizmete girmesini sağladık. Avrupa yakasında da bu yıl eğitime başlayan pilot anaokulumuz açtık. Ancak bu okulumuzun kapasitesi de en fazla 30 bebek.

  Meslek ve eğitim konularında nasıl bir destek alıyorsunuz?

Bazı firmalar aldıkları işitme engelli çalışanları kendi bünyelerinde eğitim veriyor. Şişecam ve Mercedes firmaları işitme engelli çalışanlarına Excel programı kullanabilmeleri için eğitmenler tarafından eğitiliyorlar. Kendilerinden gelen teklif ile işitme engelli çalışanlarına bundan sonra da kurumsal eğitim vermeye devam edeceklerini ve derneğimizin çalışmalarında yer almak, destek vermek istediklerini belirttiler. Umarım onlar da tüm firmalara örnek olurlar.

 Kaç üyeniz var derneğinizde? 

691 kayıtlı üyemiz var. Her yıl bu üyelerden 25 TL aidat almamız gerekir iken ne yazık ki ekonomik sebeplerden dolayı bunlardan sadece yüzde sekizi aidatlarını Türkiye’de her yıl 4000 bebek işitme engeli ile doğuyor.

 Bu yılki gelirinizi nasıl karşılıyorsunuz?

Sayın Ferda Ulusoy ve Piyano Öğretmeni Sayın Rozi Anjel ile öğrencileri, 31 Mayıs Cumartesi gecesi derneğimiz adına bir gece düzenliyor. Tüm masrafları kendileri karşılıyor. Geliri de bize kalacak. 

BU KONSER ENGELLERİ KALDIRMAK İÇİN

Ferda Hanım ve Rozi Hanım sizleri öncelikte yaptığınız bu çalışmalardan dolayı tebrik ederim. Böyle bir gece düzenlemeye nasıl karar verdiniz?

Ferda Ulusoy: Rozi Anjel ile on yıldır sürdürdüğümüz bu konserlerle çocuklara yönelik ihtiyaç sahibi derneklerle iletişime geçip ufak da olsa bir katkıda bulunmayı amaçlamaktayız.

Rozi Anjel: Ferda Ulusoy’un desteği ve öğrencilerimin katkısı bu konserleri düzenlemekte katkısı büyüktür. Öğrencilerime hem müziği, hem de yanında sosyal sorumluluk  bilincini aşılamış oluyorum. Bu yıl da duyarlı bir davranış göstererek, konserleri ile toplumsal bir konuya dikkatimizi çekmelerinden dolayı onlarla gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Bu yıl sayıları her geçen gün artan işitme engellilere destek olmaya çalışacağız.

Ferda Ulusoy: Bundan dört ay evvel de bu yıl gerçekleştireceğimiz konseri İED yararına yapmayı kararlaştırdık.

Rozi Anjel: Ayrıca bu konserde işitme engelli öğrencim Ceren Karayaka’yı da çok kişi izleme şansını yakalayacak. Diğer öğrencilerim de aylardır bu konsere konsantre olmuş vaziyette heyecanla beklemekte.

Kimler katılıyor bu konsere?

Rozi Anjel: Yaşları 6 ile 17 yaş arasındaki öğrencilerimden Ali Sukan, Alara Oney, Aslan Paşarel, Batu Dinçaslan, Buse Cesur, Cemre Uker, Deniz Yavuz, Ece Üysen, Eda Üysen, Eslin Geron, Estel Anahmias, İrem Liman, Juli Bihter Naseh, Karla Ruso, Katia Ferman, Kerem Yohay, Lea Butros, Lucas Habib, Maya Sisa, Mehmet Efe Ertuğrul, Melisa Baron, Mey Duek, Nicole Behar, Nicole Ferman, Pia Bildirici ve Ceren Karayaka katılıyor.

Bu bir piyano resitali mi?

Viki Özromano: Sadece piyano değil. Ulus Musevi Okulları’nın öğrencilerinden oluşan, İzzet Bana ve müzik öğretmenimiz Kerim Türkman önderliğinde bir koromuz olacak. Bu koro da işitme engelli çocuklarımla birlikte bir gösteri yapacaklar.

Engelleri kaldırmak adına yola çıkarak, engelli çocuklarımızın da diğer çocuklar gibi engelsizce yaşayabileceğini düşünerek, haydi pek birlikte 31 Mayıs İş Sanat Kültür Merkez’inde olalım. İşitme engelli çocuklara daha iyi bir gelecek sağlamak amacıyla düzenlenen bu özel gecede haydi hep birlikte olalım.