Hashem’in Sina Dağı’nın eteklerinde toplanan atalarımıza Moşe Rabeno aracılığıyla Tora’yı vermesinin yıl dönümü olan Şavuot’u kutlamamız yaklaştı. Her yıl, Sivan ayının altıncı gününe denk gelen ve İsrail’de bir gün, Diaspora’da ise iki gün kutlanan Şavuot, Yom ha-Bikkurim, yani ‘İlk meyvelerin Günü’ olarak da adlandırılır.
Hashem’in Sina Dağı’nın eteklerinde toplanan atalarımıza Moşe Rabeno aracılığıyla Tora’yı vermesinin yıl dönümü olan Şavuot’u kutlamamız yaklaştı. Her yıl, Sivan ayının altıncı gününe denk gelen ve İsrail’de bir gün, Diaspora’da ise iki gün kutlanan Şavuot, Yom ha-Bikkurim, yani ‘İlk meyvelerin Günü’ olarak da adlandırılır. Kendini yenileyen doğa, bir yıl aradan sonra tekrar nimetlerini bize sunmaya başlar.
Yahudilerin tüm festivalleri ‘yenilenme’ temalıdır. Bize, sürekli olarak kendimizi yenilemeyi, yeni bir başlangıç yapmayı hatırlatırlar. Her sabah Hashem’e ruhumuzu bize yeniden teslim ettiği için duyduğumuz şükranı ifade ettiğimiz gibi... Çok mutlu olmalıyız ki yenilenme, kendimizi tazeleme için bize sürekli olarak birçok fırsat veriliyor. Bize düşen de bu fırsatları heba etmemek, onları en iyi şekilde değerlendirmek! Bu yüzden, Şavuot ve barındırdığı anlamlar gönlümde özel bir yer tutar. İnanırım ki insanlar tutum ve davranışları ile doğayı etkilerler; iyi ya da kötü bir şekilde onu kontrol ederler. Tercihimiz, doğru ve saygılı davranışlarla onu yücelterek, koruyarak gelecek nesillere aşındırmadan devretmek ve çocuklarımızın da aynı şekilde bize bahşedilenlerden faydalanmalarını mümkün kılmak olmalıdır.
Diğer festivallerden daha kısadır Şavuot’un süreci ve simgeleri daha az ama özdür. Bir hasat festivali olan Şavuot’da sütten yapılan birçok yemeklerin hazırlanması geleneklerimizdendir. Bunun nedenlerine değişik anlamlar verilir. Bunlardan biri, İbranice’de ‘süt’ anlamına gelen ‘halav’ kelimesinin rakamsal değerinin ‘40’ olmasıdır. Bu da Moşe Rabeno’nun Sina Dağı’nda Tora’yı beklerken geçirdiği 40 günü simgeler.
Süt’ün bir başka simgesi de doğal ve sade olmasıdır. Yeni doğmuş bebeklerin ilk besinleri olan anne sütünü çağrıştırır.
Süt’ün öne çıkmasının bir başka nedeni daha vardır: Tora verildiği zaman ‘Kashrut’ kuralları da ilk kez Yahudilere duyurulmuştu. Et ve süt ürünlerinin, bunları hazırlamada kullanılacak gereçlerin ayrı tutulmasını emreden kuralları öğrenen Yahudiler, araya giren Şabat günü dolayısıyla gereken hazırlıkları yapamamış ve bu yüzden o gün kendilerini sadece süt ürünleri ile beslemişlerdi. Bu nedenle, o günü anarak peynir, yoğurt gibi sütten yapılmış besinlere ağırlık veririz.
Ben de bu özel festivalimiz günlerinde tüm ailenizin beğeneceğini düşündüğüm biri tuzlu, ikisi tatlı üç tarifi paylaşmak istiyorum.
Papuchakis
8 adet aç›k ya da koyu yeflil renkli sert kabak, 5-10 dakika piflirilmifl
1 su barda€› rendelenmifl gravyer peyniri
1 su barda€› rendelenmifl sar› peynir
3 yumurta
80 gr tereya€› + bir miktar da cam kab› ya€lamak için
3 çorba kafl›€› tam bu€day unu; pirinç unu da kullan›labilir.
Karabiber
1/2 lt taze süt
Leziz ve nefis; çocuklara kabak yedirmek için harika bir yol! Fırının kapısını daha açmadan muhteşem kokusu ile iştahınızı kabartacağından eminim!
Hazırlanışı:
Tereyağını bir sos tenceresinde eritin. Üç çorba kaşığı unu ekleyerek hızlıca karıştırın; 1/2 litre sütü ekleyin ve koyulaşana kadar iyice karıştırın. Ateşten alıp ılınmaya bırakın. Peynirleri ve yumurtaları ekleyerek iyice karıştırın. Kabakları boylamasına ikiye bölün, iç kısımlarını bir kaşık yardımıyla boşaltın ve yerine peynir karışımından doldurun. Bir cam fırın kabının dibini az miktarda tereyağıyla yağlayın; biraz da sarı peynir serpiştirin.
Kabakları fırın kabına yan yana dizin, üstlerine biraz daha sarı peynir serpin. 170 derecedeki fırında 50 dakika kadar pişirin.
Ev Yapımı Ricotta (Taze Lor) Peyniri
2 litre taze organik süt
1 su barda€› yo€urt; ekfli olursa daha iyi sonuç al›rs›n›z.
İşte size, çocuklarınıza hazırlamanız için iki farklı tarif. Hangisini seçerlerse seçsinler iyi ve sağlıklı bir seçim yaptıklarından emin olacaksınız! Bu da benim çok küçük yaşlarda evde öğrendiğim harika tariflerden biri.
Evde yoğurt yapan annem aynı zamanda bu harika, hafif ve çok lezzetli ev yapımı peynirden de yapardı. Annem küçük kardeşlerimle ilgilenirken babam da bize ‘monitos’ hazırlardı. Üzerine ev yapımı ricotta sürülmüş taze ekmek parçalarına İspanyolcada ‘küçük maymunlar’ anlamına gelen ‘monitos’ derdik. Hafifçe tatlandırmak için babam biraz bal da gezdirirdi üstlerinde. O güzel tat hâlâ yüreğimde capcanlı ve ben de evimde bu geleneği kendi çocuklarımla sürdürüyorum! Yapması son derece kolay ve pratik. Aynı zamanda çok kullanışlı, hafif ve leziz.
Hazırlanışı:
2 litre sütü bir tencereye koyup altını yakın. Kaynamaya başlayınca yoğurdu ekleyin ve tahta bir kaşıkla karıştırarak yeniden kaynatın. Ateşten alın ve peynirin üste toplanması için 1 saat bekletin Kumaş bir süzgeçten geçirerek süzün ve peyniri arzu ettiğiniz bir kalıba koyun. En az bir saat buzdolabında bekletin.
Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi, iki seçeneğimiz var:
KALP şekilli Ricotta Peyniri ve çilek sosu
*Kalp şeklinde bir kalıp
*Taze Ricotta Peyniri
*Çilek sosu
*150 gr çilek
4 kaşık kahverengi şeker, blender yardımıyla karıştırılacak.
3-4 ekstra çilek, üstünü süslemek için.
Peyniri kalıptan çıkarıp bir tabağa aldıktan sonra üstüne çilek sosunu dökün. Çileklerle süsleyin.
Süt kadar beyaz, bal kadar tatlı... Koni biçimli bir form
*Taze Ricotta Peyniri,
*Biraz bal
*Çırpılmış krema
*Birkaç kavrulmuş Fındık, ceviz ya da badem
Peyniri konik (çocuklarınızın seçeceği başka herhangi bir şekil de olabilir) bir kalıba koyuyoruz. Kalıptan çıkarıp servis tabağına aldıktan sonra üstüne çırpılmış krema koyuyoruz ve balı gezdiriyoruz. En üste de fındık fıstığı serpiyoruz.