Bundan tam 80 yıl önce, Nihal Atsız’ın Orhun Dergisi’nde, Cevat Rıfat Atilhan’ın Milli İnkilap Dergisi’nde Yahudiler aleyhine yazdıkları yazılar sonrası başlayan olaylarda, Trakya’da yaşayan Yahudilere saldıran halk tüm azınlığın bölgeyi terk etmesine neden olmuştu.
Direkt olarak Yahudi azınlığı hedef alan şiddet olayları, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli Çanakkale şehirlerinde meydana gelmiş, bölgede bulunan Yahudilere ait tüm dükkan ve evler yağmalanmış, Yahudi kızlara tecavüz edilmişti.
Yahudi halkı savunmaya çalışan onbaşı rütbesindeki bir jandarma askeri ise galeyana gelen halk tarafından sokakta infaz edilmişti.
Olaylar sonucu 15 bin Yahudi Türk vatandaşı bölgeyi terk ederek İstanbul’a ya da yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştı.
Olayların saldırı düzeyine gelmesinde 14 Haziran’da yürürlüğe giren 2510 sayılı İskan Kanunu’nda rolü olmuştu.
Kanunun lafsında bulunan şu ifade dikkat çekici idi:
“Tek dille konuşan, bir düşünen, aynı hissi taşıyan bir memleket yaratmak amacıyla ülkeyi ‘Türk kültürlü nüfusun yoğunlaşması istenen mıntıkalar’, ‘Türk kültürüne temsili istenilen nüfusun nakil ve iskânına ayrılan mıntıkalar’, "Yer, sıhhat, iktisat, kültür, siyaset, askerlik ve inzibat sebepleri ile boşaltılması istenilen, iskân ve ikamete yasak mıntıkalara ayırmıştır.”