Gazeteci, yazar Steven Pressman, çektiği, ‘50 Children: The Rescue Mission of Mr. and Mrs. Kraus’ adlı belgesel ve aynı konuda yazdığı kitapla bugüne dek pek de bilinmeyen tarihi bir gerçeği gün yüzüne çıkarmış oldu
Gazeteci, yazar Steven Pressman son yıllarda belgesel sinemaya da el attı. ‘50 Children: The Rescue Mission of Mr. and Mrs. Kraus,’ adlı bir saatlik belgeseli HBO (ABD’de genellikle belgesel diziler yayınlayan TV kanalı) tarafından gerçeğe dönüştürüldü. Aynı konu ile ilgili bir kitap HarperCollins (Merkezi İngiltere’de bulunan dünya çapında yayınevi) tarafından yayınlandı.
‘50 Children: The Rescue Mission of Mr. and Mrs. Kraus’ Philadelphia’lı iki Yahudinin II. Dünya Savaşı patlak vermeden az önce hayat kurtarmak için verdikleri mücadelenin öyküsüdür.
Film Kraus çiftinin, doğdukları ülkede artık bir gelecekleri olmayan Viyanalı çocuklara vize temin etmek için atlattıkları engelleri ayrıntılı bir şekilde gözler önüne sermekte. Filmin yönetmeni gazeteci/ yazar Steven Pressman ile filminin prömyeri sonrasında gerçekleştirilen söyleşide, Holokost dönemine ait çok fazla bilinmeyen bir yaşanmışlık hakkında fikir sahibi oluyoruz.
Mesleğiniz olan gazeteciliğin gereği hep ilginç hikayeler peşine düşersiniz. Bu hikayeyi nasıl buldunuz? Hiç duymadığımız, bilmediğimiz bir hikaye bu…
Bu kişisel olarak beni yakınen ilgilendiren bir öyküdür. Herşey Gil ve Eleonor Kraus’un torunu ile evlendiğimde başladı. Filimde bu ilişkiye yer vermesem de, büyükanne ve büyükbabası hakkında konuşan kişi benim eşimdir. Kraus’ların torunu ile ilişkime yer vermemeye karar verdim. Çünkü bu benim öyküyü keşfetmemi konu edinen bir film değil, onların öyküsünü anlatan bir film.
Eşimle 14 yıl önce, 2000 yılında San Francisco’da tanıştık. 15 ay sonra evlendik. Tanışmamızdan kısa bir süre sonra Liz bana büyükanne ve büyükbabasının 70 yıl kadar önce bu tür işler yaptıklarını anlattı. Elinde de büyükanne Eleanor’un el yazısı ile kaleme alınmış ve bu yaşanmışlığı açığa çıkaran belgeler vardı. Liz ve bütün ailesi büyük ebeveynlerinin hayat kurtarmak için neler yaptıklarını bilseler de bu konuda fazla konuşmadılar. Aile bunu büyütülmesi gereken bir konu olarak görmüyordu. Oysa ben dört yıl kadar önce bu yazılı belgeleri inceleyince Kraus’ların ne denli özverili bir çalışma yaptıklarına tanık oldum.
Bu tarihi gerçeğin haberi önceden herhangi bir yerde yayınlandı mı?
Kraus çifti kurtardığı çocuklarla ülkeye döndüğünde New York Times bu habere yer vermişti. Viyana’dan 50 çocuğun geldiğini duyuran sekiz paragraflık bir haberdi bu. Gil Kraus’un adı haberde geçmiş, ancak kendisi, “Bu konuda konuşmak istemiyorum, herhangi bir yerde de yayınlanmasını istemiyoruz” şeklinde konuşmuştu. Çocuklar ABD’deki ilk yazlarını Philadelphia dışında Brith Shalom’un sponsorluğunda bir yaz kampında geçirdiler. Buna New York gazetelerinden birinde geniş olarak yer verildi. Ancak bundan sonra bu çocukların bahsi hiçbir yerde geçmedi.
Filmde Yahudi toplumunun yardım etmekte tereddüt ettiklerinden söz ediyorsunuz. Gil Kraus’un bu olayın fazla duyulmasını engellemek istemesinin sebebi tartışmalara yol açmamak olabilir mi?
Gil bu girişiminin yayınlanmamasını istemekte haklıydı. Çünkü o dönemde ülkede antisemitizm vardı. Araştırmaya başladığımda 1930’larda ABD’de antisemitizmin giderek yükseldiğini gördüm. Gil bunun farkındaydı. O ve bu hayat kurtarma operasyonuna karışan diğerleri bu işin duyulmasının yarardan çok zarar getirebileceğini düşündüler her halde. Çünkü ülkeye Yahudi sığınmacıların kabul edilmesine muhalif olan kesimler vardı.
Daha fazla çocuk kurtarmak için ikinci bir operasyon düşünüldü mü, yoksa bu bir defaya mahsus bir proje miydi?
Böyle bir karar alınmıştı ve bu kez Brith Shalom üstlenecekti operasyonu. Ne yazık ki operasyon gerçekleşemedi çünkü savaş patlak verdi. O dönemden sonra da Kindertransport gibi İngiltere’ye önemli sayıda çocuk sevki ile küçük girişimlerin de sonu geldi. Kraus’ların kurtarma operasyonu ile Kindertransport, Gestapo ile alenen yapılan anlaşma sonucu gerçekleşmişti, ancak savaş başlayınca bu yol kapandı.
Yayınladığınız kitap filmin konusunu mu temel alıyor?
Film öncesinde çok geniş kapsamlı araştırma yaptım. Tüm bilgileri bir saatlik filmde aktarmak olanaksızdı. Filmi tamamladıktan sonra tüm öyküyü, öykünün arka planını, Kraus’ların nasıl kişiler olduklarını kitapta yazdım. Filmi görenler ilkin kitabı okumakta tereddüt ettiler, ama okuyanlar filmde bulunmayan o dönemin tarihi perspektifi içinde birçok bilgiye sahip olduklarını söylüyorlar.
Kitap sığınmacı çocuklar hakkında da bilgileri içeriyor her halde…
Çocuklar, aileri… Bu olayda Amerikan bakış açısı neydi? O tarih kesiminde Washington’da, Kongre’de, Roosevelt’in Beyaz Saray’ında neler oluyordu, hepsi kitapta mevcut. Hatta yüzlerce ve binlerce hayat kurtarmak olanaklı iken bunun neden yapılmadığının sebepleri de açıklanıyor.