İnternetin hayatımıza girmesi ile birlikte küresel bir köy haline gelen dünyamızda artık hiçbir şey eskisi gibi değil. İş öyle bir hal aldı ki, irili ufaklı her kurumun, kuruluşun hatta kişinin bile internet sitesi var. Bu değişimlerden ülkelerin kültürleri, gelenekleri, hatta insanların hayata bakış açıları bile etkileniyor. Hemen her şey değişirken bu değişimden ekonominin en önemli paydaşlarından biri olan pazarlama alanında da köklü bir değişim yaşanıyor
İnternetin hayatımıza girmesi ile birlikte küresel bir köy haline gelen dünyamızda artık hiçbir şey eskisi gibi değil... 90’lı yıllarda pop müziğin patlamasıyla dilimize esprili bir deyim girmişti, ‘Albümü olmayana kız yoktu’... Devir internet devri olunca internet sitesi olmayan şirkete müşteri yok desek yanılmayız... İş öyle bir hal aldı ki, irili ufaklı her kurumun, kuruluşun hatta kişinin bile internet sitesi var. Üstelik sadece internet sitesi de yeterli değil, sosyal medya denen olgu içinde yer alınmadığı sürece kimseye çok da hayat şansı verilmeyen bir ortamdayız...
Bu değişimlerden ülkelerin kültürleri, gelenekleri, hatta insanların hayata bakış açıları bile etkileniyor.
Hemen her şey değişirken bu değişimden ekonominin en önemli paydaşlarından biri olan pazarlama alanında da köklü bir değişim yaşanıyor. Çünkü internetin duvarları yok etmesi, insanların birbirlerine, ürün ve hizmetlere kolayca ulaşmalarını sağlıyor.
Artık hiçbir şey kişiye uzak değil, bir bilgisayar ekranı kadar yakında... Durum böyle olunca eski alışkanlıklar rafa kalktı.
Peki, bu süreçte neler değişiyor?
Aslında bu sorunun yanıtı hemen her gün değişiyor.
İnsanlar değişiyor, psikoloji değişiyor, kişisel eğilimler ve yaklaşımlar değişiyor. Bu sebeple pazarlama dinamikleri de değişiyor, pazarlama uzmanları değişime çok çabuk adapte oluyorlar...
Geçmişte kapı kapı gezip insanları ürün ya da hizmet almaya ikna etme devri çoktan kapandı. Kişi aradığını bir sürü seçenek arasından vakit kaybetmeden, riske girmeden bulma şansına sahip. Alternatif bol, ürün bol... Bugün sosyal medya ile birlikte bir ürün ya da hizmetin iyi ya da kötü olduğu bile bir anda tüm ülkeye hatta tüm dünyaya yayılabiliyor.
Tabi bu süreçte dezenformasyon da en önemli tehdit unsuru oluyor.
Pazarlamada kurallar değişiyor!
Bir tıkla milyonlarca insanın evine kapılarını bile çalmadan sosyal medya aracılığıyla girebilen şirketler yine bir tık ile karalanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyorlar.
Bir anda şirketler için avantaj olan sosyal medya, bir tek kişinin olumsuz yorumu ile kâbusa dönebiliyor.
İşte bu süreçte pazarlamada süreçlerin takibinin modern boyutu olan sosyal medyanın iyi takip edilip süreçlerin iyi yönetilmesi gerçeği ortaya çıkıyor.
Örneğin, bir gıda şirketinin bir ürününde çıkan olumsuz bir durum sosyal medya aracılığı ile tüm ülkeye yayılıp şirketin güvenilirliğinin sıfırlanmasına, ürünlerinin raflarda kalmasına hatta şirketin batmasına bile gidebilecek bir dizi süreci birbiri ardına tetikleyebiliyor.
Yani sosyal medya kendi kahramanlarını yaratırken, o kahramanları bir anda yok etme gücüne de sahip.
Reklam yok mu olacak?
Her şeyin internet üzerinden yapılır hale gelmesi akıllara reklamın ortadan kalkıp kalkmayacağı sorularını getiriyor. Ama bu sorunun yanıtı tabi ki ‘Hayır!’ Çünkü reklam her dönem hayatımızın bir parçası olmaya devam edecek. Ancak reklamın, görselliğin önemi daha da artacak! Hatta reklam hiç ummadığımız yerlerde ve zamanlarda karşımıza çıkacak. İzlediğimiz diziden, cep telefonumuza gelen mesaja kadar hatta kaldırım kenarındaki ‘baba’lara bile reklam verilmeye başlandı. Bu da insanlara ulaşmada sınır tanınmadığını gösteriyor.
Evinizi internetten beğenin...
İnternetten satış yoğunlaştığı son yıllarda artık internet siteleri şirketlerin olmazsa olmazları arasına girdi. Artık dünyanın öbür ucundan iç çamaşırı, vitamin, meyve, sebze sipariş vermek sıradan bir hale geldi. En küçük bir şirketin bile internet sitesi açıp oradan satış yapması bu alanda yaşanan gelişimi ortaya koyuyor. Hatta bu konu bir adım daha öteye gidip insanların görmeden almadıkları araba, konut gibi ürünlerin de internet üzerinden satılmasına başlandı.
Ağaoğlu’ndan Sinpaş’a kadar markalı konut üreticileri internet üzerinden üç boyutlu hazırlanan programlar aracılığı ile ürettikleri projeleri internet üzerinden geziyormuş hissi yaratarak pazarlıyorlar.
Farklı ve özel hissettiren kazanacak...
Ayrıca tüketici kendini özel hem de çok özel hissetmek istiyor! Bu da kişiselleştirmenin önümüzdeki dönemde daha çok öne çıkacağını ortaya koyuyor. Bankalar bile müşterisinin eğilimlerini gözlemleyip ona göre ürünler ve kredi paketleri öneriyorlar. Örneğin bankaların havale bölümüne yapılan açıklamadan tüketicinin ne tür ödeme yaptığını takip eden bankalar tüketicisine hemen cazip bir kredi kampanyasının bilgisini verebiliyor. Geçen yazımda da belirttiğim gibi Coca Cola’nın isim sıfat yazılı kutu tasarlaması bu özel hissettirme durumunun en güzel örneklerinden... Alışveriş sitelerinde beğendiğiniz ama almaktan vazgeçtiğiniz bir elbisenin, ara ara internette dolaşırken karşınıza çıkmasının bir tesadüf olduğunu düşünmüyorsunuz sanırım...
GSM operatörleri de kullanıcısının internet paketini ne kadar, sms paketini ne kadar kullandığını takip ederek ona göre farklı paketler sunabiliyor.
Örneğin Google bile yaptığınız internet aramalarını takip ederek ilgi duyduğunuz alanlara göre size özel bildirimler gönderebiliyor.
Doğan Grubu da geçtiğimiz ay yeni bir uygulamayı başlatarak grubun yayın organlarını internetten takip eden okurlarına ilgi alanlarına göre internet sitesinde önlerine çıkacak haber başlıklarını kişiye özel hale getirdi.
Önümüzdeki dönemde size özel gazete çıkarılırsa hiç şaşırmayın çünkü pazarlamada trendler bu yönde hızla ilerliyor...
Haftaya da devamı olarak pazarlama son trendlerinden sosyal medyanın faydaları zararlarını değerlendireceğim.
Güzel bir yaz geçirmeniz ve gelecek sayıda görüşmek dileğiyle...