İstanbul’un tıp merkezi halini almış Şişli, Fulya’da Amerika ve İngiltere’deki örneklerine benzer yaklaşımı, donanımı ve ekibi ile özel bir alanda hizmet veren Dr. Cavit Meclisi ve ekibine ağrılı bireyler ve sporcuların başvurmaktadır. Dr. Cavit Meclisi ile hangi bilimsel gelişmeler ışığında bu alanda çalışmaya karar verdiğini konuştuk
Bize eğitim ve mesleki deneyiminizden bahseder misiniz?
20 yıldan beri fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı olarak çalışmaktayım. Tıbbi bilginin en fazla 15 yılda çöpe gittiğini düşünürsek, uzmanlık mesleki hayatımın birinci 15 yılı bittiğinden sonra sadece kas-iskelet ağrıları ve spor sakatlanmaları ile ilgilenmeye karar verdim. Avrupa Birliği fizik tedavi ve rehabilitasyon sınavını geçerek board sertifikası elde ettim. Ek olarak İngiltere’nin Bath Üniversitesi’nde spor ve egzersiz hekimliği alanında iki yıllık bir eğitimi aldım. Ağrılı hastalar ve sporcuların tedavisinde çağdaş bilimin emrettiği tüm yöntemleri uygulayabilmek, işimizi ilerletmek ve daha geniş bir kitleye hitap edebilmek istiyoruz. 2010 yılından beri hizmet verdiğimiz Yeşilyurt, Bakırköy’den Şişli, Fulya bölgesinde yeni kliniğimizde çalışmaya başladık.
Donanımınız ve ekibinize bakınca kas-iskelet ve spor sakatlanmaları alanında önemli gelişmeler olduğu tahmin edilebilir.
Kesinlikle! Birkaç önemli gelişme yaşadık: Birinci olarak, bireylerin yaşam süresi uzadı. Bunun sonucunda ise, daha çok omurga ve eklem ağrısı olan ancak bununla birlikte aktif olmak isteyen orta yaşlı ve yaşlı kitle mevcut. İkinci olarak, spor ve fiziksel aktivitenin toplum sağlığı, yani bazı hastalıkların engellenmesi ve tedavisinde etkili olduğu araştırmalarla gösterildi. Böylece, sağlıklı ve hastalığı olan bireyler için egzersiz bilimi ve kuralları geliştirildi. Üçüncü olarak, çok yüksek sayıda spor yapan nüfusun ortaya çıkması ile spor sakatlanmaları sayısı arttı. Üstelik bunların çoğu sağlığı için spor yapan kişilerde görülmeye başlandı. Bunun sonucunda ise, kas-iskelet tıbbı ve spor ve egzersiz hekimliği alanları iç içe geçti. Yani, ağrılı ve profesyonel sporcu tedavisi için aynı prensipler ve yaklaşım uygulanmaya başlandı.
Kliniğiniz bu bilimsel gelişmeler ve çağdaş yaklaşımın neresinde?
İngiltere’de ve ABD’de bu alandaki klinikler ile aynı yaklaşıma sahibiz. Bu ülkelerde birçok fizik tedavi uzmanı spor hekimliği eğitimi de almaktadır. Böylece, bu alanda çağdaş yaklaşımla çalışan benim gibi çok sayıda uzman ve hekim var. Bu alandaki öncü uzmanları kendimize örnek alıyorum. Ağrıyı en kısa sürede geçirdikten sonra, aşamalı biçimde ilerleyen egzersiz programı ile hastanın işlevsel düzeyini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Böylece ağrının tekrarlamasını engellemek için, kişiyi bize gelemden önce (ağrıdan önceki) işlevsel düzeyinin üstü bir düzeye çıkarıyoruz.
Ekibinizde kimler var?
Benimle birlikte sürekli kendini geliştiren, çok çalışkan ve işinin uzmanı arkadaşlarım var: fizyoterapist Şehriban Ural, fizyoterapist Berivan Kılıç, hemşire Ferişte Arasan, kondisyoner Kadir Satır, tıbbi sekreter Pınar Aksoy, housekeeper Ünal İnan. Ekip çalışmasının tüm çağdaş kurallarını işler durumda tutmak için sürekli çaba harcıyoruz. Böylece, görev tanımlarını silik olduğu, herkesin gerekli tüm tıbbi bilgiye sahip olduğu ve hastayı her aşamada birlikte tedavi ettiğimiz bir ekip çalışması mevcut.
Donanım olarak geleneksel fizik tedavi kliniklerinden farklı görünüyorsunuz. Yanılıyor muyum?
Evet. Çünkü geleneksel bir fizik tedavi kliniği sayılmayız. Ağrı açısından bakarsak, özgül tanı ve tedavi kliniği olarak çalışıyoruz. Egzersiz hekimliği açısından bakarsak, sağlıklı ve hastalığı olan bireyler için klinik egzersiz uyguluyoruz. Spor hekimliği açısından ise, performansın artırılması, sakatlanmaların engellenmesi, sakatlanmaların tanısı ve tedavisi alanlarında güncel bilgi ve çözüm sunabiliyoruz.
Hizmetleriniz neler? Tanı ve tedavideki araçlarınız yani.
Detaylı kas-iskelet değerlendirmesine katkı sağlayacak ultrason ile görüntüleme yapıyoruz. Ülkemizde maalesef yaygın olmamasına rağmen, ultrasonografi kas-iskelet tıbbının ayrılmaz parçası haline gelmiş durumda ve özellikle tendon sorunlarının doğru tedavisine yol göstermektedir.
Enjeksiyonların doğruluk oranını artırmak için ultrason ve skopi kullanıyoruz. Enjeksiyon tedavileri geniş bir yelpazede olduğundan hastaya uygun olan en etkili yöntemi seçebiliyoruz: omurga enjeksiyonları, eklem ve yumuşak doku enjeksiyonları, PRP, proloterapi, ACS, iğne tenotomisi ve skleroterapi.
Ağrı ve sakatlanma tedavisinde fizik tedavi aletleri, iğneleme, manüel teknikler, taping, sporcu masajı, sporcu germesi, ESWT ve cupping kullanıyoruz.
Yaşlıların kolaylıkla çalışabileceği aletlerden, profesyonel sporcuların çalışacağı ve Türkiye’de olmayan tüm vücut egzersiz aletlerine kadar çeşitli ekipmanlarımız mevcut. Böylece, egzersiz programlarımız ağrıyı tedavi etmekten, uzun süreli egzersiz veya sporcular için kuvvet – kondisyon programlarına kadar değişken olabilir.
Sağlık sektöründe verdiğiniz hizmeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tanı ve tedavinin bilimsel verilere dayalı olmalıdır. Bilimselliği, hastanın amaçları ve beklentilerine uygun bir tedavi planı yaratmak için kullanmalısınız. Ayrıca, hatalar en alt düzeyde olmalıdır. Standartların yüksek olduğu ülkelerde, özellikle Anglo-Amerikan ülkelerde, bunlar sürekli eğitim ve yasalar ile sağlanmaktadır. Ülkemizde ise, bu standartları sağlamak hekimin bireysel çabası ile olabilmektedir. Biz de bunu sağlamak için, birçok meslektaşımın yaptığı gibi, gelişmeleri takip etmeye gayret ediyoruz.
Hastaların hangi sorunlarını tedavi ediyorsunuz? Size kimler gelmeli?
Bize danışan hastalar şu sorunlara ya da amaçlara sahip: boyun, sırt, bel, omuz, el-bilek, kalça bölgesi, diz, ayak-bilek ağrısı; uzun süreli ağrısı olanlar; duruş bozukluğu veya omurga eğriliği; uyuşma şikâyeti; spor sakatlanması; ağrısı olan performans sanatçısı; performansını artırmak veya sakatlanma riskini azaltmak isteyen sporcu; hastalığı (diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, obezite) için egzersiz yapmak zorunda olanlar; özel egzersiz programına ihtiyacı olanlar (yaşlılar, çocuklar, gebeler).