‘Sound of Rhythm’ 5-7 Eylül´de Ulus Aykut Barka Parkı´nda

Vurmalı çalgılar ustası, besteci Yinon Muallem’in proje ve müzik direktörlüğünü üstlendiği Sound of Rhythm, ekoloji festivali EcoFest İstanbul kapsamında doğa severlerle buluşuyor. 5-7 Eylül tarihleri arasında Ulus Aykut Barka Parkı’nda gerçekleşecek olan etkinlikte Türkiye ve dünyadan çok sayıda tanınmış ritim ustası şehrin nabzını tutacak. Muallem ile festivali ve projelerini konuştuk

TUNA SAYLAĞ Sanat
1 Eylül 2014 Pazartesi

Beşiktaş Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ve çevreye duyarlı firmaların katkıları ile Ulus Aykut Barka Parkı’nda ikincisi düzenlenecek olan uluslararası EcoFest İstanbul 2014, doğa dostu ve sürdürülebilir yaşam kültürünün önemini vurgularken yaklaşık 60 etkinliği, 120’yi aşkın sanatçı, eğitmen ve konuşmacıyı konuk edecek. Şenliğe ev sahipliği yapan parkın çim alanları ise çadır ve stantlarla şenlenecek, ana sahne helikopter pistine kurulacak. Bir şenlik havasında geçecek olan ve katılımın ücretsiz olduğu festivale tüm İstanbullular davetli. Ailenizle keyifli bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız orada olun derim.

 Sound of Rhythm festival içinde festival; bu fikir nasıl doğdu, anlatır mısın?

2012’de iki kuzen, Dost ve Serdar Kip, ilk kez Beşiktaş’ta gerçekleştirdikleri Ekolojik Festival’in temellerini attılar. Geçen sene Gezi olayları nedeniyle ikincisi yapılamadı. Bu yıl da ben onlara bir proje sunarak aynı etkinlik kapsamında bir perküsyon festivali düzenlemeyi teklif ettim. Memnuniyetle kabul ettiler. Böylece iki festivali bir arada gerçekleştirmeye karar verdik: ‘EcoFest İstanbul 2014’ ve ‘Sound of Rhythm’ yani Ritmin Sesi. 

5-6-7 Eylül günlerinde Ulus Aykut Barka Parkı’nda gerçekleşecek olan bu şenliğe Türkiye, İsrail, İtalya, İspanya ve Fransa’dan tanınmış perküsyoncular katılacak. Bunların arasında darbuka ustası Mısırlı Ahmet (Türkiye), tabla üstadı Prabhu Edouard (Fransa), temborrelo (zilli bendir) ustası Andrea Piccioni (İtalya), hang drum (bir vurmalı alet) ustası bir hanım, Liron Meyuhas (İsrail), kemancı Serdar Pazarcıoğlu, darbukacı İsmail Altunbaş, basçı Hakan Gürbüz ve vokal Sumru Ağıryürüyen gibi tanınmış isimler bulunuyor. Ben de perküsyoncu, vokal ve müzik direktörü olarak festivale katkıda bulunacağım.

Festival kapsamında ayrıca konserler, ritim atölyeleri ve masterclass’lar düzenlenecek. Organik lezzetler, ürün stantları, permakültür (sürdürülebilir tarım) sunumlar, yoga etkinlikleri, çevreyle ilgili söyleşi ve forumlar da EcoFest İstanbul’un diğer faaliyetleri.  Beşiktaş Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ve çevreye duyarlı firmaların bize verdiği destekle bütün konser ve etkinliklerimize misafirlerimizi ücretsiz ağırlayacağız.

 Konser programından biraz söz eder misin?

5 Eylül’de perküsyon üstadı Mısırlı Ahmet ve öğrencilerinden oluşan on kişilik ritim grubu konser verecek.6 Eylül Cumartesi akşamı kendi projem olan ‘Mediterranean Percussion Meeting’ yani Akdeniz Perküsyon Buluşması gerçekleşecek. Bu dinleti kapsamında İsrail, İtalya, İspanya, Fransa ve Türkiye’den perküsyoncular ve vokal Sumru Ağıryürüyen bir araya gelerek güzel bir konsere imza atacağız. Pazar akşamı ise açık sahne olarak tasarlanan kapanış konserinde özel bir gösteri olacak ve bir de parti düzenlenecek. Dinletide Yunanistan‘dan heykeltıraş Christos Tsonias’ın atık kâğıt ve kumaştan ürettiği birbirinden ilginç müzik aletleri (çello, piyano, gitar, keman gibi…), sanatçılar tarafından jam session (doğaçlama) olarak seslendirilecek. Ayrıca park alanında sergilenecek olan bu enstrümanları da görebileceğiz.

 Ritmin Sesi ile nasıl bir mesaj vermeyi amaçlıyorsunuz?

Böyle bir dönemde yerli-yabancı müzisyenleriyle bir araya gelmek, birlikte müzik yapmak benim için çok önemli. Biz müzik yani sanat yapıyoruz. Sanatta, müzikte sınırlar söz konusu değildir, politika yoktur. Hangi ülkeden olursa olsun fark etmez, İranlı olsun, İngiliz olsun, Suriyeli olsun birlikte çalar, müzik yaparız. Mesajımız tolerans ve barış üzerinedir…

Muallem ile Şalom Yazarı Saylağ

 

 Son albümün Funky Dervish’ten bu yana çalışmaların nasıl gidiyor? Yeni projelerin var mı?

Birkaç projem var ama bir tanesi hepsinden önemli.  Bir süre önce kaybettiğimiz ve şahsen tanıdığım Alp Alkaş’ın anısına ‘Kalplerin Buluşması’ adlı bir beste yaptım. Bu beste, Sufi şairler Yunus Emre ve Mevlana’yı Ibn Gabirol, Yehuda Halevi gibi Yahudi ozanlarla bir araya getiren projemin de bir parçası. Amacım Türkçe-İbranice bir albüm çıkartmak. Bu projede Türk Yahudi Cemaati ve Anadolu Kültür’den Osman Kavala bana destek oldular. Konser, 25 Şubat 2015’te Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek.

İkinci projem ‘Sultan için Klezmer’, uluslararası bir proje; bu aynı zamanda ikinci albümümün de adıdır. Hem Türk müziği hem Klezmer bir arada icra edilecek. Bunu ünlü The Klezmatics grubundan Yahudi müzisyen Frank London ile hem Türkiye hem yurtdışında hayata geçirmek istiyorum.

Bunların dışında 20 Ekim’de Nardis Caz Kulübü’nde bir konser vereceğiz. 24 Ekim’de de Beylerbeyi Kültür Merkezi’nde ‘Akdeniz’in sesleri ve renkleri’ başlıklı bir dinletimiz olacak. Hepinizi bekleriz.

www.facebook.com/pages/Sound-Of-Rhythm/

 

Çevreci misin, ekolojik düzene önem verir misin?

Evet, ailece çevreye önem veriyoruz, özellikle son yıllarda bu merakımız daha da arttı. Eşim benden daha ilgili, evimizin bahçesinde organik tarım yapıyor. Ayrıca yediğimiz meyvelerin çekirdek ve kabuklarını biriktirip toprağa atıyoruz, böylece zaman içinde toprağın kalite ve verimliliği artıyor. Çöpleri de cinsine göre ayrıştırarak tekrar dönüşüme yolluyoruz.