Sevgili Nedim Saban’ı tanımamak, eserlerini ve emeklerini takip etmemek mümkün değil. Sevgili Berrin Politi Debayar’ı da öncelikle hem dostum olarak hem de geçen yıllarda oğullarıma verdiği drama eğitimleri sayesinde yakinen tanıyorum. Birlikte imza attıkları bu projenin, çocukların pozitif kazanımları ile fark yaratacak bir program olacağını hep birlikte göreceğimize eminim. Sanırım İstanbul’da bir ilk diyebileceğimiz, ‘Yaratıcı Drama ve Tiyatro/Müzikal Oyunculuğu Eğitimi’ projesini bir kez de yaratıcılarından dinleyelim
Öncelikle ‘Yaratıcı Drama’ yöntemini çok derinlemesine girmeden kısaca anlatmanızı rica edebilir miyim?
BPD Bir yöntem olarak ‘Yaratıcı Drama’, her dönemde kullanılmasına rağmen, eğitim alanında dramanın kullanımı ile ilgili olarak 1911’lerde ilk drama dersleri ile ilgili olarak İngiltere’de Harriet Finlay-Johnson’ın adı geçmekte. Ülkemizde ise son birkaç yılda bilinirliği ve kullanılan alanları artmış bulunmakta. Çocuklarda performans ve başarı endişesi olmadan, yaratma eylemine geçmelerini destekleyen bir yöntemdir. Oyun yöntemi ile her derste belirlenen amaçlar doğrultusunda çocuklara kazanımlar edindirir.
Bu eğitimin çocuklara kazanımlarını özetleyebilir misiniz?
• Ezber bozan bir düşünce yapısı oluşturmak
• Kendi ile ilgili farkındalığını arttırmak
• Kendini ifade etme becerisini, algılarını geliştirmek
• Karşındaki ile empati kurabilmek
• Vücut ve ses gibi fiziksel farkındalıklarını geliştirmek
• Ekip çalışmasının önemini ve gücünü tecrübe etmek
NS Tiyatronun kesinlikle dönüştürücü bir özelliği vardır. İyi bir program eşliğinde çocuklarda pozitif etkilerinin kısa zamanda görülmesi mümkündür. Sadece sanata yakın çocukların değil bir o kadar da matematiksel zekası kuvvetli olan çocukların yaratıcı drama ile tanışmaları önemlidir. Drama kişilerin bilinçaltlarına ulaşmalarını veya farkında olmadan bilinçaltını canlandırmalarını sağlar. Bu şekilde hem sağ beyin hem de sol beynin alanlarını eşit oranda geliştirir. 4-7 yaşları arasında çocuklarda beyin gelişiminin en hızlı ilerlediği yıllardır. Bu dönemde yaratıcı dramanın çocuklarına katkısını hiç hafife almamalıyız.
Çoğumuz çocuklarımızın lider olmasını, baş rolü almasını tercih ederiz. Kimse kötü karakter ya da yan karakterleri canlandırmayı tercih etmez. Bizim vermeye çalıştığımız oynanılan karakterin öneminden çok, grup çalışmasının önemini, herşeyin bir ekip çalışması sonucu meydana geldiğini yaşayarak göstermektir. Bu yaklaşım da bugünün yeni vizyonerlik anlayışının temel taşıdır.
BPD Yaratıcı drama aslında fen, sosyal, matematik gibi eğitim alanında kullanılabilinecek ve büyük faydalar sağlayacak bir yöntemdir. Şöyle örnek vermek istiyorum; bir dersimizde geometrik şekilleri tanıtıyoruz. Kare, üçgen, yuvarlak gibi şekilleri oyun ile öğretiyoruz. Çocuklar bu geometrik şekilleri kullanarak, dersin ilerleyen bölümünde kendi resimlerini veya hikayelerini yaratabiliyorlar. Mesela, evin gövdesi, çatısı, ağaçları gibi kendi yaratıcılıklarının sınırları içinde bu şekilleri kullanıp henüz belki de matematik dersi ile tanışmadan tüm şekilleri tanıyabiliyorlar.
Daha ezbere dayalı dersler olan tarih veya müzik gibi derslerde de yaratıcı dramayı kullanabiliriz. Mesela Vivaldi’nin hayatını öğretmek istiyor isek bunu dikte edip, çocukların zaten kısa olan konsantrasyon sınırlarını daha da çabuk tüketmektense, bizim derste yaptığımız gibi Vivaldi’nin hayatını çocukların Vivaldi’yi canlandırması yolu ile öğrenmeleri çok daha akılda kalıcı bir etki yaratıyor. Hem kendileri bu rolü oynadıkları için hem de başkaları oynarken seyredebildikleri için otomatik olarak hafızalarına kolayca yerleşiyor çünkü eğlenerek öğrenebiliyorlar.
İkinizin bu proje de birleşmesi nasıl oldu?
NS Bu sene Avrupa Birliği ile 21. yüzyıl Eğitim Vakfı’nın imza attığı, İstanbul Üniversitesi hocaları ve MEB ile birlikte yürütülmüş bir projede çocuklarla çalıştım. Sosyo-ekonomik seviyeleri daha düşük olan ailelerin gittiği beş okulda çocuklara insan hakları, demokrasi ve çocuk hakları ile ilgili bir eğitimi yaratıcı dramayı kullanarak verdik. İlk konuştuğumuzda çocukların bu konular hakkında net bir fikirleri olmadığını gördük.
Sonuç raporunda çocukların tüm bu kavramları içselleştirebildiklerini ve sadece öğrenim yolu olarak yaratıcı drama ile çalışmak istediklerini belirttiler. Umarım yavaş yavaş eğitim sistemimizde de yakın zamanda yaratıcı dramayı kullanabileceğiz.
Bu projeden beri ben, Nedim olarak bu işe yoğunlaşmaya karar verdim. Kendim de çocuk tiyatrosu çıkışlı olduğum için aslında her zaman bu yönde ilerlemek için içimde bir istek vardı ancak ortak değerlere sahip olduğum, güvendiğim ve etik olarak anlaşabileceğimden emin olduğum bir ortak bulmadan bu yola girmek istemiyordum. Çok eski arkadaşım, sevgili Berrin ile ortak dostlarımız sayesinde bir ortamda bir araya geldiğimizde birlikte fark yaratabileceğimizi gördük. İkimizin de hayallerinde çocuklar ile çalışmanın olması, özellikle de birbirimize çok güveniyor olmamızdan dolayı hemen yola koyulduk.
Bu kadar seçenek var iken sizin programı farklı kılan ne olacak?
NS Bizim farkımız çocuğu çok ciddiye almamızdır. Biz onları hiçbir zaman bir sayı olarak görmüyoruz. Biz sonuç odaklı değil tamamen süreç odaklı bir çalışma ile çocuğun gelişimine önem veriyoruz. Bu sebepten her zaman katılımcı sayımızı kısıtlı tutacağız ve daha butik bir eğitim vereceğiz.
Hedefimiz çocukları değiştirmek değil, geliştirmektir.
BPD Ayrıca dersler bittikten sonra aldığımız notlar ile dönem sonlarında velileri bilgilendireceğiz. Her dersin sonunda Nedim ve ben bir araya gelip her çocuğun gelişimini destekleyecek yönde programımızı temel öğretilerin çercevesinde yapılandıracağız. Çünkü amaç her çocuğun her ders kendini geliştirerek buradan ayrılmasıdır. Sonuç odaklı olmak demek sene sonu bir müsamere ile velileri ve çocukları mutlu etmek demektir ki bu işin en basit yoludur. Ancak bu bizim tercihimiz değildir.
Sunmuş olduğunuz iki programınızın detaylarından biraz bahseder misiniz?
BPD Her ders için farklı bir konu, ders planı ve hedefler belirlenir. Başta ısınma ve tanışma etkinlikleri, oyun etkinlikleri, oluşum yani başka bir deyiş ile yaratıcı bölüm (bir hikâye yazmak, ritim oluşturmak, resim çizmek, ... gibi ), bunları oluştururken de farklı materyallerden (kukla, masal, şarkı, fotoğraf... gibi) yararlanılır. Daha sonra ise bu yarattıkları eserler canlandırılır ve ders sonu yapılan öz değerlendirme bölümü ile derslerimiz sonlanır. Bu bölümde çocuklar o çalışmadan ne anladıkları, hangi kazanımları edindikleri takip edilir.
Bizim tüm programlarımız iki dönemden oluşmaktadır. Her dönemin sonunda veliler ile çocuklarının gelişimi ile ilgili görüşülecek ve raporlama yapılacaktır. Dönem sonu son derste tüm velilerin katıldığı bir zaman diliminde, sene içindeki ders işleyişlerimizden görseller ile veliler çocuklarının ilk ders ile son ders arasında ki farklarını kendileri görecekler.
Daha büyük yaş grubu ile yaptığımız oyunculuk çalışmalarında da her dönem sonu veliler ile görüşmelerimiz ve geri bildirimlerimiz olacak. Bu grubun farkı ise; yapılan çalışmaların sonucunda sene sonu müzikli bir oyun sahneleyeceklerinden dolayı ikinci dönem daha fazla kararlaştırılan oyun üzere çalışmalar yapılacak.
11 yaş ve üzeri çocukların katılacağı oyunculuk ve müzikal eğitim programının detaylarını anlatabilir misiniz?
BPD Burada çocuklar hem oyunculuk eğitimi, hem de müzikal eğitimi alacaklar. Gerçekten müzikal oyunculuk eğitimi almak daha zor. Çünkü şan, tiyatro ve dans eğitiminin aynı anda alınması gerekiyor. Ben konservatuarda müzikal eğitimi aldım. Profesyonel olduğum ana branşım müzikal oyunculuktur. Çok uzun zamandır da 2-17 yaş arası çocuklar ile farklı okullarda ve derneklerde İngilizce - Türkçe müzikalleri sahneye koyuyorum. Biz özellikle bu eğitimde 11 yaş üstü ile çalışmayı hedefledik. Müzikallerin gereksinimi olan oyunculuk, ses ve dansın her çocukta var olması gerekmiyor. Bizim programımızın farkı, sesi olmayan veya dans etmeyi iyi bilmeyen ya da oyunculuk kabiliyeti muhteşem olmayan çocukların da kendilerini ifade edip, performans ve başarı kaygısı olmadan, eğlenerek kendilerini geliştirmelerini sağlamak. Amacımız; en iyi olanları seçip, bir oyun sergilemek değil, çocukların başarılı olduğu yönlerini ortaya çıkarıp, doğru rolleri dağıtarak, bir oyunu bir bütün olarak sahnelemek olacaktır. Felsefemiz, tüm çocukların gelişim göstererek kendine güvenmesini sağlamak ve kendi kapasitesinde ilerledikçe yapabileceğine inanmasını sağlamaktır.
Eğitmen kadronuz kaç kişilik olacak?
BPD Şu an için yaratıcı drama derslerinde sadece ben gireceğim. Zaten katılımcı sayımızı kısıtlı sayıda tuttuk. Ancak grupların açılması için tabiki minimum 8-10 çocuğa ihtiyaç duyulmaktadır. Aksi halde hiç bir programdan verim alınamaz. Zamanla ekibimizi büyütmeyi planlıyoruz.
Uzun yıllar okullarda müzikaller sahneledim. Her zaman çok kalabalık gruplarla çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Ama bunun yanında kişinin her zaman kendini geliştirmesi gerektiğini inanıyorum.
Bu nedenle geçen sene tekrar üniversite hayatıma geri dönüp pedagojik formasyon aldım. Ayrıca MEB’in geçen sene sunduğu yaratıcı drama sertifika programını da başarı ile bitirerek kendime yatırım yaptım diyebilirim.
Çünkü çocuklar ile çalışırken özellikle ne yaptığını bilen ve bu konuda uzman olmak çok önemli. Onları anlayan ve onlar ile iletişim kurabilen kişilerin dışında doğru yaklaşımların ne olduğunu bilen tecrübeli kişiler tarafından eğitilmeleri onların ruh sağlıklarının gelişimi açısından çok önemlidir.
NS Yaratıcı drama bölümünde Berrin tek başına derslere girerken, 11 yaş üstü programda ise ben de bazen onlara tiyatro tarihi, kuramını geneleksel tiyatro kavramlarından bahsetmek için derslere katılacağım. Her an Berrin ile yakın dirsek temasında olup haftalık görüşmelerimiz ışığında tüm gelişmeleri yakından takip edip, yapılması gerek tüm değişiklikleri anında ve esnek bir yaklaşım ile ele alacağız.
Yaratıcı drama veya tiyatro oyunculuğu aslında çok terapütik bir süreç olarak da kullanılabilmektedir. Bu program esnasında sizler de bazı alanlarda sorun yaşayan çocuklar ile karşılacabilirsiniz. Bu durumlar karşısında nasıl bir duruş sergilemeyi düşünüyorsunuz?
BPD Derslere girdikçe her çocuğu daha iyi tanıyabiliyor, zamanla karakterini anlayabiliyorsunuz. Uzun süredir çok fazla sayıda çocuklarla çalışmış bir eğitmen olarak çocuklarda yaşlarına uygun olmayan bazı davranışları veya konuşma bozukluğu, aşırı harektlilik veya dikkat eksiklikleri gibi durumları fark ettiğimde kesinlikle bunu veliler ile paylaşıp, bir uzman ile isterler ise fikir alışverişinde bulunabileceklerini tavsiye ediyorum. Özellikle o çocuklara daha fazla destek ve anlayış ile kendilerini ifade edebilme şansları veriyorum. Benim burada ki görevim çocukların davranış bozukluklarını veya psikolojik gelişimsel süreçlerini tanımlamak ve düzeltmek değil. Sadece göze çarpan çok belirgin durumlarda veliyi bilgilendirmektir.
Çok güzel bir soruyu getirdin aklıma Sevgili Berrin; bu kadar çocuğa sahip çıkabilmek, onlara birşeyleri yaptırmak zor olsa gerek. İtiraf etmeliyim ben evde iki oğluma zor laf geçirebildiğim zamanlar oluyor. Sen bunu nasıl başarabiliyorsun?
İtiraf etmeliyim ki her yaştan çocuk ile aram muhteşemdir. Onların bazen arkadaşları ve gerektiğinde de öğretmenleri olabiliyorum. Sanırım bu benim içimdeki çocuk ile halen yakın ilişkide olmamdan kaynaklanıyor.
Ama tabiki bunu derslere yansıtabilmek için çocuklarla izlediğim bir yöntem var. Kursun başında çocuklar ile kendi kurallarını koymak üzerine bir süreçten geçiyoruz. Çocuklar kendi uymak istedikleri kuralları belirtiyorlar. Ben de bazı temel kuralları en baştan belirtiyorum. Mesela derse zamanında gelmek özellikle en önemli kurallardan biridir. Çünkü her ders başlangıçta yaptığımız ısınma süreçinde çocuğun bir sonraki adımda devam edeceği bölüm ile ilintili olan bir giriş yapılmaktadır. Bu bölüm çocukların ilk anda gruba girdiklerindeki çekingenliklerini üzerlerinden, atıp ortama hemen alışmaları için bir hazırlık olarak kullanılmaktadır. Bu süreci atlayarak derse başlayan çocuklar o derse diğerlerinden daha zor adapte olabilirler
Kısacası bu kuralları baştan birlikte belirlediğimiz takdirde çocuklar kendileri kurallara uymaya özen göstermekle birlikte başkalarını da teşvik etmektedirler. Ders sonunda da bazen ben, bazen çocuklar değerlendirme esnasında birbirlerine yıldız veririz. Yıldız tablomuz tamamen davranışsal bir değerlendirme üzerinedir, kesinlikle performans olarak bir değerlendirme yapmayız. Dönem sonunda bu yıldız tablosundaki yıldızlara göre çocuklar ödüllendirilirler.
Aslında kuralların konulmasının amacı da çocuğun kendi oto kontrolünü geliştirmesinde büyük bir farkındalık yaratması...
Katılım devamlılığı önemli mi?
BPD Çocuklar programa bir ve ikinci kur olarak yazılabiliyorlar. Ancak amaç iki dönemde de katılımı sağlamalarıdır. Çünkü her ders birbirinden bağımsız olsa da sene sonunda hedeflenen kazanımları edinebilmek için tüm sene gelmeleri çocuklar açısından çok daha yararlı ve verimli olacaktır. En büyük iş burada velilere düşüyor. Çocukları için büyük özverilerde bulunup hem maddi hem de manevi açıdan bir fedakarlık sağlamaları gerekmektedir. Ama inanın bunun geri dönüşünü çocuklarında gördüklerinde herşeye değdiğini anlayacaklardır.
Açıkçası kendi oğlum ile buna şahit olmuş bir veli olarak bu konuda size katılıyorum. Kesinlikle büyük kazanımları olan bir program başlatıyorusunuz, sizi tebrik ediyorum. Bu şansı tüm çocuklara sunmak için projenizi bu şekilde geniş kitleye ulaşatırabilecek profesyonel bir çatı altında yaptığınız için sizlere çok teşekkür etmek istiyorum.
Açıkcası ben dinleyerek bile bu kadar heyecanlanıyorsam sizlerin ve gelecek olan minik katlımcıların eğitim süresince yaşayacakları heyecanlı ve keyifli anları, edinecekleri kazanımları ve bu tecrübelerin gerçek hayatta onlara sağlayacakları faydaları düşündükçe inanın tekrardan çocuk olmak istememek mümkün değil.
Sizlere başarılar dilerken, sevgili annelere de bu butik ve kısıtlı katılımcı sayısı ile limitli bu programda ilgilenen tüm çocuklara bir şans verminizi tavsiye ederim.
Tiyatrokare çatısı altında, “Yaratıcı Drama - Oyunculuk - Müzikal Tiyatro” alanlarında 4 yaşından itibaren çocukları eğitmek üzere 20 Eylül de başlayacak olan kursların tanıtımı 1 Eylül (11:00) ve 6 Eylül (12:00) tarihlerinde yapılacak.