Amerikan Hazinesi’nin başta FED olmak üzere dünyaya söylediği bu Hakan Peker şarkısına, son olarak Draghi de Avrupa Merkez Bankası ile eşlik edeceğini açıklayınca, Euro / Dolar paritesi uzun zamandır işaret ettiğimiz 1,30’un altına gitti. Bu hafta FED açıklamasını herkes merakla bekliyor
Tüm dünya FED’in varlık alımları (bono / tahvil) yavaşlıyor mu, bitiyor mu derken gündeme artık faizler ne zaman artıyor sorusu girdi. Bu hafta FED açıklamasını herkes merakla bekliyor. Daha varlık alımını kesmesi için işaret ettiği enflasyon artışı ve işsizlik verilerinin düşüşünde hedef tutmamışken, faizleri arttırıyor olması, sadece kendi bilançosundaki 1-5 yıl arasındaki 1 trilyon dolar varlığı (zarar etmemek için) vadeye kadar taşıması gerekeceği yani bilançoyu hızla daraltamayacağı anlamına gelir ki, bu da 1,3 trilyon dolar banknotu aynı hızda piyasadan emmesine bir engel teşkil edecektir. Ancak, GSYİH’nın yüzde 27’si büyüklüğüne ulaşmış 4,5 trilyon dolarlık bir bilançonun el açmaz hale gelmeye yaklaşması, ne yapacağını bilemeyen FED direktörleri ve guvernörleri için bir saatli bomba ifade ettiğinden, her an her türlü taktik manevranın beklenmesi mümkün. Sanayi kapasite kullanım artışında bir canlanma yokken tüketici kredilerinin artıyor olması ise, Amerika’da faiz artışı beklentisinde başka bir kısır döngü yaratmakta. Tüketici kredilerinin artıyor olması ekonomik canlanma için bir gösterge iken, kapasite kullanımın aynı hızda artmaması yeni bir kredi krizi göstergesi olarak tehlike sinyali. İşsizlik verilerinde kalıcı bir düzeltme yokken tüketici kredilerinin artıyor olmasının sonuçlarını Amerikalı vatandaşlar bizden iyi bilecek değil. FED kredileri kısmak için faizleri arttırsa yatırımlarda ve büyümede sıkıntı yaratacak. Faizi bu seviyede bıraksa aşırı değerli hale gelebilecek dolar, ihracatı dolayısı ile üretimi, istihdamı baltalayacak. Kur ve (Rusya ile başlayan) ticaret savaşlarında aşırı değerli dolar bumerang etkisi yaratabilir. Ama uzun vadede 1,10 parite faiz artışı, ECB varlık alım programı nedenleri ile mümkün. Bu meyanda, Yellen ve Fischer’e (ve tabii kendimize) sabır ve selamet dileyerek piyasalara bakalım.
Piyasalarda neler oluyor?
Altın bu sebepler ile 1.250 Dolar / Ons teknik seviyesini kırarak, son seviyesi 1.200 dolara yaklaştı. Bu seviyeler alım fırsatı olabilir. Borsa İstanbul yılsonu hareketliliği ile 78.000 endeks seviyelerinde, FED / ECB arasında teknik bantlarına sıkışmış durumda. Dünya ticaretinin yavaşlıyor olması petrol fiyatlarını düşürmüş durumda. Bizde enflasyonun artıyor olması faizleri yukarı yönlü baskılıyor, hazinenin ortalama borç faiz maliyetinin yukarıya gidiyor olması, kamu bütçesinde bozulmaları da seçim yılında itekleyebilir. Kur artışı genelde yukarıdaki bu sebeplerden. Meşhur cari açık beklediğimiz gibi yavaşlıyor. Döviz rezervlerimiz hala aynı. Yani, paniğe gerek yok ama açık pozisyonlar piyasayı ister istemez dalgalandıracak. Hazine’mizin 24 Eylül ve 1 Ekim’de yüklü itfası var, piyasada kalacak paranın yönüne dikkat etmek lazım gelişmelere paralel olarak.