BM Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan düşünce kuruluşu CFR’de yaptığı konuşmada şahsına yönelik antisemit suçlamalarına cevap verdi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletlerin (BM) 69. Genel Kurulu Genel Görüşmelerine katılmak için bulunduğu New York’ta ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) bir konuşma yaptı. Konuşmasında Osmanlı Dönemi’nden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihçesine değinen ve bu yılın I.Dünya Savaşı’nın başlangıcının 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, ülkenin bugün içinde bulunduğu son durumla birlikte Ortadoğu politikası hakkında da bilgi verdi.
Türkiye’nin, merkezinde bulunduğu coğrafyayı, en iyi tanıyan, en iyi anlayan, en iyi analiz edebilen ülke olduğunu ifade ederek, kriz bölgeleri dâhil olmak üzere, bölgedeki her ülke ve halkla, Türkiye’nin ortak bir tarihi olduğunu belirten Erdoğan, bölgenin tüm ülke ve halklarıyla ortak dinî ve kültürel özelliklere sahip olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’taki tüm tarafların hissiyatını çok iyi anladıklarını, Irak’a ilişkin de çok sayıda uyarılarda bulunduklarını ancak orada da önlemler alınmaması neticesinde şu andaki sonucun ortaya çıktığına işaret ederek, “İsrail-Filistin meselesini de en başından itibaren yakından takip ediyoruz ve taraflarla her zaman yakın irtibatımız oldu. Bu meselede de İsrail’e ve çözümde etkisi olabilecek taraflara sürekli doğru uyarılar yaptık. Filistin meselesi, sadece Filistin’i değil; yeryüzündeki tüm Müslümanları ve tüm vicdan sahibi insanları derinden etkileyen bir meseledir. Bölgedeki birçok krizin temelinde de Filistin meselesi vardır. İsrail yönetimi, bu hassasiyeti çok iyi bildiği halde, hem kendi halkını, hem de bölge halklarını ateşe atmaktan kaçınmamıştır,” dedi.
İsrail halkıyla İsrail yönetiminin birbiriyle karıştırılmaması gerektiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada, Türkiye’ye ve şahsıma ilişkin önemli bir hatırlatmayı bir kez daha yapmak isterim. Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde ırkçı tavır içine girmemiş, tarihinin hiçbir döneminde antisemitist olmamıştır. Antisemitizmi bir insanlık suçu olarak açıklayan ilk başbakanlardan biriyim. Tam tersine Türkiye, devletiyle ve halkıyla her zaman mazlumların yanında olmuş; Museviler de mazlum konumuna düştüğünde el uzatan ülke olmuştur,” dedi.
İspanya’dan 15. yüzyılda kovulan Musevilerin, Osmanlı topraklarına sığındıklarını ve yüzyıllar boyunca huzur içinde yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı, “Aynı şekilde Hitler’in zulmünden kaçan Musevilere de ülkemiz kucak açmıştı. İsrail’in uluslararası hukuka sığmayan, insan haklarını çiğneyen, insan hayatını hiçe sayan katliamlarını eleştirmek, antisemitizm değildir. Gazze’ye yardım götüren uluslararası bir gemiyi durdurup, on kişiyi katleden bir devletten hesap sormak, antisemitizm değildir. Gazze’de, ayrım yapmadan, parkta, bahçede, sahilde, okulda, hastanede, camide, evlerinde masum çocuk ve bebekleri katleden bir yönetimi eleştirmek, takdir edersiniz ki antisemitizm değildir. Bizim eleştirilerimiz, asla ve asla Musevilere değil; sadece ve sadece İsrail yönetimine ve onun politikalarınadır. Hiç kimse bunu çarpıtmasın,” diye konuştu.
“İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanmasını çok arzu ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ne zaman Ortadoğu’da masum çocukların, bebeklerin katledilmesini eleştirsek, belli medya kuruluşları tarafından hedefe konuyoruz. Bu tür algı operasyonları, bu tür karalama kampanyaları, bizi asla ve asla doğru bildiğimiz yoldan ayırmaz. Sizlerden de ricam, bu çarpıtmalara lütfen kulak asmayın, her şeyden önce insan öncelikli bir dünyayı beraberce paylaşmalıyız; bu kara propagandaya lütfen prim vermeyin. Biz, bütün bölgede olduğu gibi, İsrail ile Filistin arasında da barışı çok güçlü şekilde arzu ediyoruz ve bunun için de yapıcı bir politika izliyoruz,” dedi.
ABD Başkanı Barack Obama’nın da katkısıyla İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun özür dilemesiyle ilişkilerin normalleşmesinin beklendiği bir süreçte Gazze’ye yeniden saldırılmasının süreci kesintiye uğrattığını dile getiren Erdoğan, “Filistin’e baktığımızda Arap, Sünni, Hamas mensubu değil önce insanı görürüz. Irak’a baktığımızda Sünni, Şii, Hıristiyan, Kürt, Arap, Ezidi değil önce insanı görürüz. Suriye’de Sünni, Nusayri değil, sadece insanı görürüz. Haksızlığa uğrayan Müslüman, Hıristiyan ya da Musevi olsun, Türkiye onun yanındadır,” diyerek konuşmasını sürdürdü.