Hiç düşündünüz mü Yahudilikte ve onun değişmez bir parçası olan İbranicede ‘kalp’ neyi temsil eder? Yamim Noraim yani Roş Aşana ve Kipur bayramları yaklaşıyor. Her Yahudi bu sürede Selihot ile, dua ile kendi içinde bir yere doğru dönmeye, ona bakmaya çalışır. Bu kalpten başka bir yer değildir.
Ronit Buano
Yahudi dini, geleneklerimiz ve kültürümüze göre kalp vücudumuzun en merkezi yeridir. Kan pompalama görevi dışında kalbimiz bütün düşüncelerimizi ve hislerimizi toplar. Kalbimiz düşünce ve duygu organımızdır ve o bizi yönlendirir. Bunun kanıtını Tora’daki klasik kaynaklarımızdan ve elbette ki modern İbranicedeki atasözlerinden bulabilmekteyiz.
Yahudi halkı en eski ve bilinen dini manzumelerden biri olan ‘Adon Aselihot’ şiirini okurlar. Bu şiir zaman içinde en bilinen ve sevilen manzumelerden biri olarak Selihot içine dâhil olmuştur. Bu manzume Elul ayının ilk gününden Kipur gününe kadar Sefarad sinagoglarında her gün okunan selihot duasında yer alır. Manzume içinde yer alan şu cümlelere bakalım: “Bohen levavot dover tsedakot. – Kalpleri imtihan eden doğruları söyleyen.”
Tanrı kalpleri imtihan eder, içinde ve içeriğinde ne olduğunu imtihan eder. Düşünce ve his olarak dua edeni inceler. Çünkü dua eden duasında günahlarının affını istemektedir.
Şema okumak
Bar-mitsva yapmaya hazırlanan çocuklar kendi peraşalarını öğrenmeden önce çoğunluğu Devarim kitabında olan ‘Şema’ duasını öğrenmeye başlarlar. Şema okumak Tora’daki en önemli ve büyük mitsvalardan biridir.
Şema duasını açan cümle Tanrı’ya yapışmaktan, Tanrı’nın tekliğinden ve Tanrı sevgisinden söz eder. Açılış cümlesinden hemen sonra Tora Tanrı’yı bütün kalbin ve varlığınla sevmeyi emreder.
“Veaavta et Ad… E.loeha behol levaveha uvhol nafşeha uvhol meodeha – Tanrı’yı bütün kalbinle, canınla ve varlığınla seveceksin.”
Bu dua Tanrı inancının koşulsuz bir sevgiye bağlı olduğunu vurgular. Buna ‘aava amitit – gerçek sevgi’ diyebiliriz ki bu İsrailoğulları’nın mitsvaları kabul etmelerinin ve yerine getirmelerinin temel taşıdır.
Tora kaynaklarında kalp bir düşünce organı olarak görülür. Bizler kalbimizle yargılar, tartar ve ölçeriz. Tora’nın dördüncü kitabı olan Bamidbar kitabında İsrailoğullarına Tanrı’nın yolundan gitmeleri ve o yoldan sapmamaları konusunda emirler vardır. “Velo taturu ahare levavhem” derken Tanrı kalbin düşüncelerinin ardından gitmememizi emretmektedir.
İbranicede ‘tom lev’ terimi insanın temiz ve saf düşüncelerini temsil eder. Kalp bizi aynı anda yönlendiren ve düşünen bir organdır. Bir kişinin ‘tom lev’ olduğunu söylediğimizde o kişinin kendi etik ve vicdanına uygun olarak hareket ettiğini anlarız. Tora’da bu kavram ilk olarak Avraam Avinu ile Pelişti Kralı Avimeleh arasındaki hikâyede geçmektedir. Avraam Avinu karısı Sara’yı Avimeleh’ın sarayına gönderir. Avimeleh Sara’nın Avraam’ın eşi olduğunu bilmemektedir. Tanrı Avimeleh’den yaptıkları için hesap sorduğunda Avimeleh suçlu olmadığını ve ‘tom lev’ ile hareket ettiğini söyler. Bu terin günümüzde dahi İsrail hukukunda kullanılmaktadır.
Kabala’da kalp
Kabala’da da kalbin büyük önemi vardır. Kabalistler Yahudilikte kalbin gücünü ve üstünlüğünü anlatmaya büyük gayret gösterirler.
Bu açıklamaların bir tanesinde İbranicede ‘lev – kalp’ kelimesinin ilk harfi olan ‘lamed’ hakkında bilgiler yer alır. Şeklinden dolayı bu harfin bir üstünlüğü olduğu varsayılır. Lamed harfi dik, güçlü ve kendinden emin görünür. Lamed harfi alfabenin diğer harflerinden daha yüksektir. O insanı sınayan ve kontrol eden kalp gibi bütün harfleri sınar gibi tepeden bakar.
Kabalaya göre lamed harfi hareketin ve ruhaniliğin harfidir. Lamed harfi cömert, düşünceli, topluluğa bağlıdır, birçok önemli öğreti içerir. Biz de bu özelliklerin kalbimizde barınmasını isteriz.
Kalp Kabala’da vücudun kralıdır. İstek ve arzunun merkezi, insanı motive eden güçtür. Kabala’ya göre istek krallık gibidir. Çünkü bu durum mutluluğu yakalayana kadar hareketleri idare eder. Her şey kalbe gelir ve oradan çıkar. Bütün organların hareketini sağlayan aktif bir merkezdir. Kabala buna bir örnek verir:
İnsan sabah kalktığında yeni bir arabaya sahip olma isteği varsa araba evinin park yerine gelene kadar kalp onu bu yolda – krallığa kadar yönlendirir.
Bu gün dahi İbranice dilinde ve kültürümüzde kalbin çok karakteristik bir yeri vardır.
Bunlardan biri içselliktir. Bir çocuğa “kalbinden oku” dediğimizde aslında “sessizce içinden oku” demek istemekteyiz.
Merkezcilik – Olayların kalbi dediğimizde olayın merkezi hakkında söz etmek istemekteyiz.
His ve vicdan – Başkalarına zalim ve merhametsizce davranan bir kişiye ‘Kalbin yok mu?’ sorusu sorulur. Bu kişinin ‘taş kalpli’ olduğu söylenir.
Birlik – Kalbe ‘kalplerin yakınlaştırılması’ ifadesini yakıştırırken birleştirici rolünden söz ederiz.
Hayal kırıklığı – ‘Kalbin kırıldığını’ söyleyerek bunu ifade ederiz. (Sigmund Freud gerçek aşkı ve sevgiyi bulmak için arada bir kalbin kırılması gerektiğini söyler.)
Kalp sadece vücutta bir organ değildir. İnsanın varlığının merkezidir. İnsan gerçek sevgi ve Tanrı’ya bağlılık için ‘bütün kalbi ve varlığı ile sevmek’ konusunda emir almıştır. Yeni yıla temiz ve saf bir kalp ile başlamak temennisiyle Hatima Tova ve Şana Tova.