• Forestero, İspanyolca yabancı demektir, yerli Yahudilerin gittiği sinagoglar dışında, dışarıdan gelenler için yapılmış sinagog diyebiliriz. Ticaret kenti İzmir’e gelen Yahudilerin ibadet etmesi için düşünülmüş bu sinagog için değerli büyüğüm Selim Amado kendi ailesinden örnek vererek anlatmıştı. Amado ailesi Fransa’da Bayonne kasabasından 17. Yüzyılda İzmir’e gelip Pınarbaşın’a yerleşmiş, aralarından Rav David Amado gibi Yeshiva’nın (Din okulu)başkanı olmuş ünlü isimler var.“Dedesi ve babası gençliğinde Foresteros Sinagogu’na gelip dua ederlermiş. Pınarbaşı’ndan İzmir’e yerleştikleri zaman seçtikleri veya kabul edildikleri sinagog Foresteros Sinagogu olmuş. Demek ki o yıllarda Pınarbaşı gibi yakın yerlerden İzmir’e gelen Yahudiler yabancı statüsüne tabi tutulup ibadetlerini Forestero Sinagogu’nda yapmışlar… Sevgili Selim Amado, 1940-50 yıllarında sinagogun alt katında bir odada her gün 10 haham veya dindar kişinin toplandığını, halkın mevlit gibi dini ihtiyaçlarında yardımcı olan "Asara Batlanim" ( toplumun huzur ve iyiliği için dua eden on kişi) adlı grubu, 9 yaşında tifodan ölen ağabeyinin mevlidinin burada yapıldığını, orada bir de Geniza’nın bulunduğunu hatırlıyor. ORHAN BEŞİKÇİ - www.egetelgraf.com
Hizbullah, bir dahaki sefere zafer pozunu vermek ve emsalsiz bir psikolojik başarı kaydetmek için bir İsrail yerleşim birimini ele geçirmeye çalışacak. Böyle bir gelişme gerçekten yaşanırsa bu 1948’den bu yana bir ilk olacak. Böyle bir durumda İsrail halkının güvenlik duygusu ciddi şekilde zedelenebilir. Kuzey Celile’deki Yahudi halk ezilebilir ve bölgede yaşayan İsraillilerin göreceği zarar, Hamas’ın Koruyucu Hat Harekâtı sırasında sızma teşebbüsleriyle Gazze sınırında yaşayanlara verdiği zarardan çok daha büyük olabilir.
IDF böyle bir ihtimale karşı hazırlık yapıyor. Bütçe konusundaki kavga da Netanyahu’nun 15 Eylül’deki ifadesiyle“etrafımızda artan güvenlik zorluklarına” ne denli büyük önem atfettiğini gösteriyor. Kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre, polisin üstün eğitimli terörle mücadele birimi YAMAM gibi seçkin birliklerin büyük oranda büyütülmesi ve bunların “ilk müdahale ekibi” olarak savaş riski taşıyan bölgelere konuşlandırılması şimdiden güvenlik çevrelerinde konuşuluyor.
Hizbullah ve Hamas gibi örgütlerin İsrail’e sızma teşebbüsleri ve benzer olaylar söz konusu olduğunda istihbarat ve zaman büyük önem taşır. Koruyucu Hat Harekâtı sırasında IDF’nin en üstün piyade birlikleri Gazze sınırındaki yerleşim birimlerine gönderildi. Sınır duvarı boyunca mevzilenen birlikler, olası “tünel saldırısı” için uyarı yapılan tüm alanlara yüklendi. O günlerde bu yöntem işe yaradı. Hamaslı teröristler, İsrail yerleşim birimlerine yönelik operasyonlarında kayda değer bir başarı sağlayamadı. Ancak İsrail askerleriyle karşı karşıya geldiklerinde IDF’ye önemli kayıplar verdirttiler. IDF, çok daha uzun süreli ve karmaşık bir cephede Hamas’tan çok daha güçlü olan Hizbullah gibi yarı ordu niteliğindeki bir örgüte karşı aynı ölçüde başarılı olur mu?
Bu arada Terörle Mücadele Bürosu, yaklaşmakta olan Yahudi bayramları öncesinde 14 Eylül’de seyahat uyarıları yayımladı. Alışıldık uyarıların dışında Batı Avrupa’ya yönelik bölüm sürpriz oldu. Açıklamaya göre İslam Devleti’ne (İD) mensup teröristlerin İD’e katılmadan önce yaşadıkları ülkelerde Yahudi veya İsrailli hedeflere saldırı düzenlemesi riski var. Burada kastedilenler Belçika, Fransa, İsveç ve İngiltere gibi ülkeler.
Bu seyahat uyarıları, birçok yönden eleştiri konusu oldu. İsrail ve ABD’de de terör tehdidi mevcut. Konuya vakıf bir İsrailli kaynağın bana söylediği şekliyle bu tehditler esasen yeryüzünün neredeyse her köşesinde var. Avrupalılarla Amerikalıların İsrail’e yönelik her seyahat uyarasına bozulan bizler, bu konuda daha hassas olmalıyız ve her şey için resmi seyahat uyarısı gerekmediğini idrak etmeliyiz.
Her hâlükârda Roş Haşana, Yom Kippur ve Sukkoth gibi Yahudi bayramlarında favori Avrupa başkentlerine giden İsrailli turistlerin azalması beklenmiyor. Beyonce’nin Paris’te verdiği iki konsere bile binlerce İsrailli dinleyici katıldı. İsrailli turistler seyahat uyarılarını okur, aklının bir köşesine atar ve uçağına biner. Onlar için tehlike, zaten normal varoluşlarının ayrılmaz bir parçası.
Ben Caspit
Obama yönetimi, şu ana dek Netanyahu’nun Hamas’ı İD’e eş tutma formülünü reddetti ve Koruyucu Hat Harekâtı’nın diplomatik süreci canlandırmaya karşı bahane edilmesine karşı çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf 12 Eylül’deki basın toplantısında iki örgütün amaçları ve yetenekleri arasında büyük farklar olduğunu söyledi.
İsrail İstihbarat Bakanı Yuval Steinitz’in 11 Eylül’deki Washington ziyareti de Obama yönetimine görüşlerini ve önceliklerini İsrail’e aktarmak için harika bir fırsat sundu ki bu görüş ve öncelikler İsrail’inkilerden tamamen farklıydı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nca ziyaretin sonunda yapılan açıklamada, Gazze halkına yardım edilmesi ve Filistin Yönetimi’nin güçlendirilmesi gereğinin görüşüldüğü belirtildi. Ayrıca, İsrail’in Batı Şeria’da inşaatlara devam etmesinin kaygı yarattığı ifade edildi. Steinitz’in ziyaretin ana konusu olarak açıkladığı İran'ın nükleer programına dair tek bir kelime yoktu.
Obama’nın İD’i durdurmayı başarması hâlinde, Arap ve Avrupalı müttefiklerin başkandan aynı kararlılığı İsrail işgaline karşı da istemesi makul bir beklenti olur. Şamir bir zamanlar Bush’a diz çöktürme ve hep her şeyin en iyisini alma kudretine sahip olduğuna inanırdı. Sonuçta koltuğundan oldu ve Başbakan İzak Rabin liderliğindeki İşçi Partisi iktidarının ve Oslo Anlaşması’nın önünü açtı. Obama da savaşın ertesinde seleflerinin yolundan gidip Arap müttefiklerine borcunu İsrail parasıyla ödemeye karar verirse ABD koalisyonunun kazancı İsrail’deki koalisyonun kaybı olabilir.
Akiva Eldar
İsrail’in Gazze’yi acımasızca bombalaması nedeniyle Türkiye’deki Yahudilere dönük tacizlerin artması üzerine, aralarında bilim adamı ve siyasetçilerin de bulunduğu bir grup Yahudi çok kısa bir süre önce kendilerinin bu durumla ilişkilendirilmesini protesto eden bir bildiri yayımlamıştı. Siyasal görüşlerinin ve İsrail’le ilgili tutumlarının farklılığına rağmen imzacıların tümü, “İsrail’in saldırganlığına, militarizmine, genişlemeciliğine ve Filistin halkına uyguladığı şiddet politikalarına” karşı olduklarını vurgulamaktaydı.
Bildirinin içeriği ve “sorumluluk” anlayışı çeşitli açılardan tartışılabilir, ama bunu yapmak yerine, bildiriyi İsrail’i ve siyonist politikaları eleştirmenin meşruluğu üzerinde düşünmenin bir vesilesine dönüştürmek daha yararlı olabilir. Yahudi kimliğini dinsel ve milliyetçi bir çerçeveye hapsetmeyi varoluşunun merkezi haline getiren İsrail, uyguladığı politikaları ve güvenlik anlayışını eleştirenleri de otomatik olarak anti-semit ve eğer eleştirenler Yahudiyse “kendinden nefret eden” ilan etmekten çekinmeyecektir.
Bu tutum yalnızca yoz, baskıcı ve adaletsiz bir yönetimi garantilemez, Yahudi geleneğini de büyük ölçüde kısırlaştırır. 1960’lı yıllarda Isaac Deutscher, “Yahudi Olmayan Yahudiler” adlı kitabıyla Yahudilik içindeki muhalif geleneğin zenginliğine işaret etmişti. Spinoza, Marx, Heine ve Freud’un cemaatleri içinde baskı görmeyi ve aforoz edilmeyi göze alarak yeni ve isyancı fikirler öne sürmekten, Yahudi toplumunu eleştirmekten geri durmadığını belirten Deutscher de “insanın nihai dayanışmasına inanan” bu geleneğin bir parçasıdır. (Edward Said de ironik bir tavırla, kendisinin “Yahudi olmayan Yahudiler”in son temsilcisi ve Adorno’nun vârisi olduğunu söylemişti.)
Ali Çakmak
Forestero, İspanyolca yabancı demektir, yerli Yahudilerin gittiği sinagoglar dışında, dışarıdan gelenler için yapılmış sinagog diyebiliriz. Ticaret kenti İzmir’e gelen Yahudilerin ibadet etmesi için düşünülmüş bu sinagog için değerli büyüğüm Selim Amado kendi ailesinden örnek vererek anlatmıştı. Amado ailesi Fransa’da Bayonne kasabasından 17. Yüzyılda İzmir’e gelip Pınarbaşın’a yerleşmiş, aralarından Rav David Amado gibi Yeshiva’nın (Din okulu)başkanı olmuş ünlü isimler var.“Dedesi ve babası gençliğinde Foresteros Sinagogu’na gelip dua ederlermiş. Pınarbaşı’ndan İzmir’e yerleştikleri zaman seçtikleri veya kabul edildikleri sinagog Foresteros Sinagogu olmuş. Demek ki o yıllarda Pınarbaşı gibi yakın yerlerden İzmir’e gelen Yahudiler yabancı statüsüne tabi tutulup ibadetlerini Forestero Sinagogu’nda yapmışlar… Sevgili Selim Amado, 1940-50 yıllarında sinagogun alt katında bir odada her gün 10 haham veya dindar kişinin toplandığını, halkın mevlit gibi dini ihtiyaçlarında yardımcı olan "Asara Batlanim" ( toplumun huzur ve iyiliği için dua eden on kişi) adlı grubu, 9 yaşında tifodan ölen ağabeyinin mevlidinin burada yapıldığını, orada bir de Geniza’nın bulunduğunu hatırlıyor. Sinagog ve mezarlıklarda, depolarda eskimiş aşınmış İbranice yazılı metinlerin dini törenle gömülmeden önce saklandığı yere “Geniza” deniliyor. Yahudiler, eski yırtık din kitaplarını Geniza’ya getirir, bunları yılda bir kez dini törenle toprağa gömerlermiş. Zaman içersinde Foresteros Sinagogu yıkıldı gün geldi avlusu kurbanlık tavuk satan bir depo oldu…
Orhan Beşikçi
Netten okumalar
http://www.selinkutucular.com/ros-asana/
http://www.lilikam.com/2014/09/ros-asana.html
http://www.hasturktv.com/israili_taniyalim/6883.htm
http://www.radikal.com.tr/hayat/sabetaycilari_mezarlikta_kesfetmek-1214404
http://listelist.com/masum-ilac-aspirin-tarihi/
http://www.tas-istanbul.com/index.php/ekalliye/sinagoglar
http://michaellaitman.com/tr/israil-halki-sen-kimsin/
Netten seyredin
https://www.youtube.com/embed/qL37BQDtnno
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-tel-avivden-farkli-sesler/77031/
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-gazzede-yemek/77028/
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-gazze-ve-tel-aviv-plajlari/77025/
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-tel-avivde-savas/77022/
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-tel-avivde-is-hayati/76984/
http://www.dipnot.tv/iki-sehrin-hikayesi-gazzeye-giris/76960/
https://www.youtube.com/watch?v=LrUm7ZO3yew