29-30 Eylül 1941’de Ukrayna, Kiev yakınlarındaki Babi Yar bölgesinde 2. Dünya Savaşı’nın en büyük vahşetlerinden biri gerçekleşti. İki gün içerisinde Kiev Yahudi toplumu üyesi 33.771 kişi katledildi. İki gün içerisinde yapılan katliamın büyüklüğü, katledilen kişilerin sayının Türk Yahudi toplumu nüfusunun 1,5 – 2 misli olduğu düşünülürse belki daha iyi anlaşılabilir.
Babi Yar, Kiev yakınlarında, daha önceleri askeri amaçlarla kullanılan, 1937 yılına kadar ise mezarlık olarak kullanılan bir bölgeydi. 1937 yılından beri ise kapalı tutulmaktaydı.
Alman kuvvetleri 19 Eylül 1941 günü Kiev’i işgal etti. İşgalin hemen ardından, planlı bir şekilde hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmalara başladılar. 26 Eylül günü yapılan toplantıda, Kiev’de bulunan Alman üst düzey askeri yetkilileri, Kiev Yahudilerinin gerilla taktikleri ile Alman birliklerine saldırı hazırlığında olduğunu öne sürerek yok edilmelerine karar verdi. Katliamı Einstazgruppe adındaki Alman birlikleri gerçekleştirdi
Önce el ilanları dağıtılarak ve asılarak Kiev bölgesinde bulunan Yahudilerin yerlerinin değiştirileceği ve başka bölgelere nakledilecekleri duyuruldu. Bu ilanlarda bütün Yahudilerin 29 Eylül sabahı saat 06.00’da Kiev’deki bir meydanda toplanmaları gerektiği, yanlarına değerli eşyaları, valizleri, paraları ve kalın kıyafetler almaları gerektiği belirtildi. Alınan olumlu tepki beklenenin çok ötesinde oldu. Katliamdan iki gün sonra verilen bir raporda, operasyonun en zor kısmının Yahudilerin toplanma kısmı olacağının beklendiği, ancak toplanacak kişi sayısının 3000-5000 olacağını varsayılmaktayken 30 binden fazla kişinin toplandığı belirtildi.
Kurbanlar başlarına gelecekleri son anda silahlar ateşleninceye kadar anlayamadılar. Bir görgü tanığının ifadesine göre, “Kurbanlar çeşitli istasyonlardan geçirildiler ve her bir noktada çantalarını, paltolarını, kıyafetlerini, ayakkabılarını ve son olarak da iç çamaşırlarını tek tek bırakmak zorunda bırakıldılar. Her çeşit kıyafet için ayrı bir bölüm oluşturulmuştu. Her şey çok hızlı ilerlemekteydi ve hareket etmekte tereddüt edenler askerler tarafından itilerek ve vurularak hareket ettirildiler.” Kurbanları daha sonra, önceden kazılmış 150 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde ve 15 metre derinliğinde bir çukurun önüne getirerek makineli tüfeklerle taradılar. Katliamdan 29 kişi ölü taklidi yaparak sağ olarak kurtuldu. Bunlardan biri olan Dina Pronicheva yaşadıklarını Babi Yar isimli bir kitapta anlattı.
Daha sonraki aylarda Babi Yar’da katliamlar devam etti. Kiev’deki Alman işgali bitene kadar Babi Yar’da 100.000 kadar insanın katledildiği düşünülüyor. 2. Dünya Savaşı’nda birçok katliam gerçekleşti fakat hiçbiri 29-30 Eylül tarihleri arasında Babi Yar’da gerçekleşen katliam kadar yoğun olmadı.