Emekli Salih Öğretmen ve karşı komşu Ayşe Teyze sorusuna cevabımız, vallahi neler olmuyor ki.
Her gün Meksika Dalgası gibi bir heyecan fırtınası. Daha Ukrayna, Gazze’nin dumanları derken gündem şimdi de Suriye, Ebola. Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olması bile piyasalarda kendine yer bulamadı. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye gideceğini bilen piyasalar coşku ile tepki verirken, FED’in son FOMC toplantısındaki faizleri 2015’ten itibaren arttıracağız kararı ile sol kroşeyle kendini yerde buldu. Derken FED guvernörleri, aylar önce 1,39 iken işaret ettiğimiz 1,25 Euro / Dolar paritesini görünce, ekonomik durgunluk ve ihracat rekabeti nedeni ile hemen de faiz arttırmayabiliriz diye çark etmeye başladı. Avrupa başta olmak üzere global ticaretteki durgunluk petrol fiyatlarını 80 dolar seviyelerine iteklemeye başladı. Altın fiyatları FED kararı ile aktardığımız 1.200 dolar teknik seviyesini test etti ve tekrar geri döndü. Türkiye’de ise, başta enflasyon ve GSYİH büyümesi olmak üzere ekonomik verilerdeki bozulma emareleri ve bölgesel belirsizlikler ile BİST daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz 73.500 teknik seviyelerine geriledi. Her ne kadar 145 milyar dolar döviz rezervimiz bulunsa da, açık pozisyon taşıyanların panik atağı ile kur yukarı hareketleniyor. İki ve on yıllık gösterge bonolarımız yüzde 9,2 ve 9,5 ile iki haneli enflasyon, işsizlik oranı ve faiz oranları için bir öncü gösterge niteliğinde. Dow’daki düşüş büyük geri çekilme için çok erken bir gösterge sayılabilir. Her şey FED ve ECB’nin kararlarına bağlı gibi gözükse de, Ortadoğu’daki gelişmeler ve büyümesine rağmen devalüasyon ihtimali olan Çin Yuan’ı ile Japon Abe ve Rus Putin’in buluşmasının doğalgaza bağlı Avrupa ekonomisi üzerindeki etkileri, önümüzdeki günlerde dünya ve ülkemiz piyasalarının yönünü belirleyecek.