“Holokost eğitimi antisemitizmin panzehiri”

Gonca Şahin kendini Türkiye’deki ayrımcılık ve nefret suçları ile aktif olarak mücadele etmeye adamış biri. Bir yandan sivil toplum örgütlerinde çalışırken bir yandan da Sosyal Değişim Derneği’nin Anne Frank House ile ortak yürüttüğü ‘Anne Frank-Günümüz için Bir Tarih’ projesi kapsamında Türkiye’de Ankara, İzmir ve son olarak da Diyarbakır’da yapılan iki günlük Holokost eğitimlerinin koordinatörlüğünü yapıyor. Şahin ile Türkiye’de verilmesi gereken Holokost eğitiminin önemi, Diyarbakır’da yapılan iki günlük seminer ve gelecekteki projeleri hakkında görüştük

Rayka NAYIR GÜVEN Toplum
22 Ekim 2014 Çarşamba

  Gonca Hanım bize kendinizi tanıtır mısınız?

Türkiye’de ayrımcılık ve ırkçılık karşıtı mücadele veren çeşitli sivil toplum örgütlerinde aktif olarak çalışıyorum. Sosyal Değişim Derneği Yönetim Kurulu üyesiyim. Aynı zamanda Sosyal Değişim Derneği’nde ‘Anne Frank-Günümüz için Bir Tarih Projesi’nin koordinatörlüğünü yapıyorum.

 Holokost ve Holokost eğitimi ile nasıl tanıştınız?

Sosyal bilimler alanında eğitim gördüm. Holokost tarihi eğitim gördüğüm üniversitelerin ders müfredatının bir parçasıydı. Ancak, Holokost’a birçok üniversitede gereken önemin verildiğini söyleyemeyeceğim. Holokost üniversitelerde çoğunlukla İkinci Dünya Savaşı’nın siyasal tarihi içinde bir olgu olarak ele alınıyor, sınırlı yer ve zaman ayrılıyor; konunun insan hakları boyutu, ırkçı bir ideoloji olarak antisemitizmin dünyada ve Türkiye’deki bugünkü durumu ve sonuçları ihmal ediliyor. Sistematik bir Holokost eğitimi ile tanışmam Anne Frank House sayesinde oldu.

 Bu projeye nasıl dâhil oldunuz?

Sosyal Değişim Derneği olarak 2009 yılından bu yana nefret suçları ve insan hakları alanında faaliyetler vermekteyiz. Anne Frank House ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Holokost eğitiminin Türkiye’de önemli bir ihtiyaç olduğunu fark ettik. Türkiye’de antisemitizm çok güçlü bir olgu. Holokost eğitiminin antisemitizmin panzehri olduğuna ve Holokost eğitiminin Türkiye’de eğitim müfredatının bir parçası olması gerektiğine inanıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin bu konuda inisiyatif alması ve kamu kurumlarının önünü açması önem taşıyor.

Türkiye’de ilk kez 27-28 Eylül tarihlerinde eğitimcileri ayrımcılık ve Holokost konusunda bilinçlendirmek amacıyla ‘Holokost, Önyargılar ve Ayrımcılık’ semineri Diyarbakır’da düzenlendi. Katılım ve ilgi nasıldı?

Daha önce Ankara ve İzmir’de gerçekleştirdiğimiz eğitimlerde olduğu gibi çok sayıda başvuru aldık. Diyarbakır’daki eğitimler için yaklaşık 100 kişi başvurdu. Başvuranlar çok farklı arkaplanlardan gelmekteydi. Öğretmenler ve öğretmen adaylarının yanı sıra, çeşitli disiplinlerden üniversite öğrencileri, STK çalışanları ve hukukçular bulunuyordu. Diyarbakır’ın yanı sıra çevre illerden de çok sayıda başvuran oldu. 

 

Nasıl tepkiler aldınız?

Eğitimler sonunda yaptığımız değerlendirmelerde olumlu tepkiler aldık. Bu tarz eğitimlerin daha sık ve farklı illerde de yapılması konusunda çok ciddi bir talep olduğunu gördük. Sözlü ve yazılı değerlendirmelerde iki günlük eğitim sonunda katılımcıların Holokost’a bakışında ciddi bir değişim olduğunu gözlemledik.

Eğitimlere katılan sosyal hizmet uzmanı bir katılımcının yorumunu çok ilginç buluyorum. Kendisinin bir Yahudi düşmanı olarak eğitime katıldığını, Yahudileri sevmediğini ancak işi gereği dini ve etnik grubu ne olursa olsun herkese eşit davranmak zorunda olduğunu, iki günlük eğitimin sonunda Yahudilere karşı önyargılarından arınarak ayrıldığını belirtti. Bu tür yorumları duymak bizim için çok önemli. Önyargıları kırmak çok zor. Sınırlı imkânlarla da olsa bunu başarabildiğimizi görmek bu yolda devam etmek konusunda bize güç veriyor, motivasyonumuzu artırıyor.

Türkiye’de Holokost ne kadar biliniyor?

Ne yazık ki Holokost tarihi Türkiye’de eğitim müfredatının bir parçası değil. Üniversitelerde ilgili bölümlerde bile bu konuya yeteri kadar ilgi gösterilmiyor. Başvurularda ve katılımcılarla yaptığımız görüşmelerde Holokost’a ilişkin bilgileri sinema filmleri ve belgeseller gibi popüler kültür ürünleri aracılığıyla öğrendiklerini görüyoruz.

 Yeni girdiğimiz eğitim öğretim yılında din dersiyle ilgili tartışmalar devam ederken, Türkiye’de Holokost eğitimiyle ilgili herhangi bir hazırlık var mı?

Hükümetin programında böyle bir çalışmanın olduğunu sanmıyorum.

 Türkiye’de bu konuyla ilgili yürütülen başka projeler var mı? Diyarbakır’dan sonraki durağınız belli mi?

Daha önceki yıllarda yürütülen Aladdin Projesi’nin yanı sıra 20 Türk eğitmenin İsrail’deki Yad Vaşem Soykırım Müzesi’nde eğitim aldıklarını biliyoruz.

Önümüzdeki iki yıl boyunca Anne Frank House ile birlikte sekiz ilde daha öğretmenleri ve gençleri Holokost eğitimleriyle buluşturmayı planlıyoruz. Henüz iller kesinleşmedi. Ancak bu eğitimleri olabildiğince büyük metropollerin dışına taşımak ve bu tür insan hakları eğitimlerine ulaşma imkânı sınırlı olan bölgelerde ikamet eden öğretmenlerle ve gençlerle buluşturmak istiyoruz.