Her sene sadece iki-üç kere olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi şüphesiz bütün sporseverlerin ortak heyecanı. Bu maç olduğu zaman tahminim üst düzey bakanlarımız bile işlerini ona göre ayarlıyorlardır. Eğlenceye susamış ülkemizde o derece önemli bir etkinlik. Bu maçlar galip tarafın taraftarlarına büyük bir mutluluk katıyor ve muhasebe gibi düşünürsek sanki ‘varlık’larını yükseltiyor
Gelelim bu haftaki maça... Maçtan önce Fenerbahçe’nin yenilmeyeceğine dair bir algı vardı kamuoyunda. Bu algının oluşmasındaki sebeplerden biri de Süper Kupa’daki üstün oyunlarıydı. Oturmuş bir kadro ve birbirlerini tanıyan oyuncu grubu avantaj görünüyordu. Maçın ilk 11’leri açıklandığında tartışılan oyuncular vardı: Meireles, Volkan ve Emre. Emre ile Meireles uzun süredir oynamıyordu. Volkan’ın da belindeki sakatlık tam geçmemişti. Bana göre böyle bir maçta Emre’nin sakatlığı tam olarak geçmişse oynaması hem mental hem taktiksel açıdan önemliydi ve doğruydu. Fakat Meireles’in oynamasını doğru bulmamıştım ama buna rağmen onca zaman sonra yine iyi oynadı ve beni şaşırttı. Volkan konusunda ise eğer yüzde 100 hazır değilse -ki olmadığını maç içinde gördük- Mert’in oynaması daha doğru olurdu. Galatasaray cephesinde ise beklenen kadro çıktı, bir sürpriz yoktu.
Maç başladıktan kısa bir süre sonra Emre’nin devam edememesi hazır olmadığının kanıtıydı. İsmail Kartal kumarı kaybetmişti. Maç esnasında Kaptan’ın oyundan çıkması hem takım arkadaşlarını psikolojik olarak etkileyen bir durum hem de Kartal’ın hamle gücünü azaltan bir olay oldu. Fakat yine de Fenerbahçe ilk yarı çok üstün bir oyun oynadı ve maç öncesi tahminlerini doğru çıkardı diyebiliriz.
Maçın ikinci yarısı ise bambaşka bir senaryo oynandı. Galatasaray hızlı başladı, bir-iki tehlike yarattı ama sonra yine Fenerbahçe oyunu dengeledi. Tam bu sırada, maçın bitmesine daha 40 dakikaya yakın bir süre varken Alves takımına ihanet eden hareketi yaptı. Tamamen gereksiz, aşırı bir hırsla 17 yaşındaki bir oyuncu gibi rakibinin sırtına bastı. Bu kadar tecrübeli bir oyuncu ama neye yarar... Böyle bir maçta bu hareketi yaparak kendini hem sahadan attırdı hem de Fenerbahçe taraftarının kalbinden… Gelecek sene takımda olacağını sanmıyorum.
Bu dakikadan sonra Galatasaray’ın taraftarını da arkasına alıp baskılı olacağı bir oyun oynanacak diye düşünürken Fenerbahçe yine dengeyi buldu. Maçı rölantiye aldı ve beraberliğe doğru itti. İyi de dayandı diyebiliriz. Yalnız bir oyuncu var ki bu ligin çok üzerinde iki gol attı. Sneijder çok açık bir şekilde ben bu lige fazlayım diyen iki vuruş yaptı. Premier League’de izleyip neden bu goller bizde olmuyor dediğimiz tarzda iki şutla maçı kendi başına aldı. Eğer gelecek sene Sneijder Manchester United’a giderse Alves’in maçı bu noktaya getirmesinin de etkisi olacak. Bir arayıp teşekkür etmesi lazım...
Son bir not eklemek gerekirse, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın son durumlarını bu hafta görme ve karşılaştırma imkânımız oldu. Bana göre bu sene Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki yarış Fenerbahçe lehine 5-10 puan arayla biter.
